Annesi Wehide Henan: Arîn’in yolu özgürlük ve barış yoluydu

Yüzlerce çocuğun isminde yaşam bulan Arîn Mirkan, Kürt kadınında direnişin, mücadele etmesinin de simgesi oldu. Arîn’in yaşamını yitirişinin yıldönümüne ilişkin konuşan annesi Wehîde Henan, kızından kaynaklı başının her zaman dik olduğunu belirterek, “Arîn’in yolu özgürlük ve barış yoluydu. Nasıl ki Arîn ve arkadaşları Kobanê’yi özgürleştirdi elbet bir gün Efrin’i de özgürleştireceklerdir” dedi.

21’inci yüzyılın en büyük vahşetine tanık olan Kobanê aynı zamanda büyük ve kararlı eylemlerin de sahibi oldu. IŞİD çetelerinin kenti kuşattığı 2014’ün 5 Ekim’inde yeni bir direniş çizgisi ortaya çıkartan Yekîneyên Parastina Jinan (YPJ) komutanlArîndan Arîn Mirkan, Miştenur tepesinde fedai eylem gerçekleştirmişti. Arîn, “Kürt kadınları Kobanê direnişinde daha son sözünü söylemedi. Biz çetelerden korkmuyoruz. Sonuna kadar biz savaşacağız, çetelerin eline geçeceğimize, kendi bedenimizi feda ederiz” sözleriyle tarihe not düşerek, yüzlerce kadının kendisine rehber edindiği kurtarıcısı oldu.

Yeni doğmuş yüzlerce çocuğun isminde direnişi yaşatılan Arîn Mirkan (Dilar Gencxemis), 1992 yılında Efrîn’in Mabeta ilçesine bağlı Mîrkan (Husê) köyünde dünyaya gelir. 2007 yılından itibaren özgürlük mücadelesine dahil olan Arîn, daha sonrasında Rojava Devrimi’nde yer almak için yönünü doğduğu topraklara yani Rojava’ya çevirir. Rojava’da Yekîneyên Parastina Jinan’da (YPJ) komutanlık görevini üstlenir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” söylemlerini söylediği günlerde Miştenur Tepesi’nde görev yapan Arîn, gerçekleştirdiği fedai eylem ile Kobanê’nin düşmeyeceği mesajını vermişti.

Kobanê direnişinin sembolü Arîn’i annesi Wehîde Henan, kızının yolunun özgürlük ve barışın yolu olduğunu ifade ederek, Kobanê’de olduğu gibi bir gün Efrîn’in de özgürleşeceğini kaydediyor.

‘Başım dik ve mutluyum’

 Arîn’in yaptığı eylemden sonra artık kendi kızı olmadığını söyleyen Wehîde, bu mücadele uğrunda çocuğunu kaybetmiş bütün annelerin kızı olduğunu belirtiyor. Wehîde, Arîn’in gerçekleştirdiği eylem ile mutlu ve başı dik olduğunu ifade ederek, “Arîn’in gerçekleştirdiği eylem bütün halklar ve kadınlar içindi. Kızım mücadelesiyle tüm dünyanın gözlerini açmasına ve verilen mücadelede yüzlerce kadının yer almasına neden oldu. Arîn, evin en küçüğüydü, çok çalışkandı, okulda olsun sokakta olsun her yerde en başarılı kişilerdendi. Aynı zamanda okumaya ve yazmaya çok meraklıydı. Arkadaşları arasında sevilen bir kişiliğe sahipti. Bazen eve gelirdi arkadaşlarının ne kadar iyi olduğundan ve onu ne denli sevdiklerinden bahsederdi” diyor.

 ‘Arîn’i savaşmaya gönderdim’

 Wehîde, kızının küçüklüğünden beri mütevazi bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek, Arîn’i şu sözlerle dile getiriyor: “Arîn’i büyüttüm, daha sonra devrim için gönderdim. Bir sorun olsa hemen Arîn çözmeye çalışırdı. Arkadaşları arasında her zaman duygusal, güzel ve kararlı olmayı biliyordu. Onun arkadaşları dil öğrenmek için okuldan sonra bize geliyorlardı. Ben kızımı büyütüp devrim için savaşmaya gönderdim. Her zaman isteğimdi kızlarımdan birinin devrim için savaşması.”

 ‘Arîn’in yolu özgürlük ve barış yoluydu’

Arîn’in eylemi gerçekleştirdiği zaman Kurban Bayramı olduğunu söyleyen Wehîde, Arîn’in ablası Dîcle’nin gelip haberi verdiğini belirtiyor. O esnada sessiz kaldığını ve konuşamadığını sözlerine ekleyen Wehîde, “Kızımın şehit düştüğünü öğrendim. O zaman kimsenin benim gibi çocuklarının şehit olduğu haberini almasını istemedim. Kızımla gurur duyuyorum. Ben kızımı göndermek için o kapıyı açtığımda elbette biliyordum bir gün şehadet haberinin de geleceğini. Evet, gururluyum ve mutluyum kızım kendi toprağı için şehit düştü. Ama ben onun yanında bir anneyim, yüreğim yanıyor. Arîn’in yolu özgürlük ve barış yoluydu. Nasıl ki Arîn ve arkadaşları Kobanê’yi özgürleştirdi elbet bir gün Efrîn’i de özgürleştireceklerdir” diye konuştu.

 

/Jin News/