Bacım…

Bacım

O uzun, ışıl ışıl

O karasına yıldız yıldız

Aklar düşmüş saçlarından öperim.

O serin dağ gecelerinde

O kara yılanın gelip uyuduğu

Kendine yuva yaptığı 

O kara, parlak saçlarından öperim.

Narin belini örten

Yağmurlarda yıkadığın

Rüzgarlarda kuruttuğun

O dalga dalga kınalı saçlarından öperim.

Bacım

Uzansam dokunamam

Düşerim

Sonsuz bir düşüş olur o

Gözlerindeki ışığa bakarken

Tarihimiz kadar derin 

O gözlerindeki

Ah

Ve kahır yüklü gülüşün sonra

Acı

İçerken bacım

Düşüyorum 

Dağlardan şehirlere

Ki şehirler korkunç

Düşüp durduğum

Düşüp durduğum 

Bu uçurum yutmadan bizi

Uzat o saçlarını tel tel

Her bir teli bir dağ başından

Tut bizi…

Ablan…