Bir İkona Veda: ABD’li Gazeteci ve Yazar Joan Didion Yaşamını Yitirdi

Kişisel ve politik olanı harmanladığı yazılarıyla edebiyatta ve gazetecilikte çığır açan gazeteci ve yazar Joan Didion, 87 yaşında hayatını kaybetti.

Amerikan gazeteci ve yazar Joan Didion, 87 yaşında hayatını kaybetti. Amerikan toplumu, kültür ve kaos üzerine yazdığı roman ve denemelerde ülke çapında ve dünyada büyük ses getiren Didion’un Parkinson hastalığı nedeniyle Manhattan’daki evinde hayatını kaybettiği belirtildi.

Kitaplarının yayımcısı Penguin Random House/Knopf’tan Didion’un editörü Shelley Wanger kendisini, “akıllı ve ince gerçekleri anlatan” bir yazar olarak nitelendirdi. Wagner, Didion’un ölümünün ardından açıklamasında, “Ölümünün yasını tutacağız, ancak çalışmalarının yeni nesil okuyuculara ve yazarlara ilham vereceğini bilerek hayatını kutlayacağız” dedi.

Edebiyat ve moda dünyasının ikonu: Joan Didion

1934 yılında Sacramento’da doğan ve Berkeley’deki California Üniversitesi’nde eğitim gören Didion, 1956 yılında mezun olduktan sonra Vogue Dergisi’nde gazetecilik ve yazarlığa başladı.

Didion’da Vogue’da kariyer basamaklarını hızla tırmandı, dergicilik dünyasında isminden övgüyle söz ettiren bir editör ve son derece profesyonel bir yazar oldu, makaleler ve film eleştirileri yazdı.

Vogue’da çalışırken,1963’te ilk kitabı “Run, River”ı yazdı ve edebiyat kariyerine başladı.

Hayatına beş roman, altı oyun ve sayısız makale sığdıran Didion’un en bilinen çalışmaları arasında, ‘Slouching Towards Bethlehem’ adlı düzyazı koleksiyonu ve eşi yazar ve editör John Gregory Dunne’ın ölümünün ardından yazdığı ‘The Year of Magical Thinking’ adlı kitabı bulunuyor.

Bu kitap ile 2005 yılında ‘Ulusal Kitap Ödülü’ kazanan Didion, aynı yıl evlat edindiği kızı Quintana Roo’nun 39 yaşında akut pankreatit hastalığından hayatını kaybetmesinin ardından, eserlerinde yeniden “keder” temasına ağırlık verdi. Didion, hayatını kaybeden kızıyla ilgili olarak da 2011 yılında “Blue Nights” adlı eserini kaleme aldı.

Amerikan kültürünü anlatan roman ve deneme yazılarıyla bilinen edebiyat ikonu yazma eylemini, “Yaşamak için kendimize hikayeler anlatırız” diye tanımlamıştı. Edebiyat eleştirmeni John Leonard da Didion için, “Kimse Joan Didion’dan daha iyi İngilizce düzyazı yazamaz” demişti.

Yazar arkadaşı Martin Amis ise bir keresinde onu “Büyük Kaliforniya Boşluğunun Şairi” olarak tanımlamıştı.

Didion aynı zamanda moda sektörünün de ikonları arasındaydı. 2015’te Phoebe Philo’nun Celine’in Kreatif Direktörü olduğu zamanlarda markanın yüzü olan Didion, hem edebiyat hem de moda dünyasına ilham oldu.

Didion, 2013 yılında kendisini “Amerikan siyaseti ve kültürünün en keskin ve saygın gözlemcilerinden biri” olarak nitelendiren dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından Ulusal Beşeri Bilimler Madalyası ile ödüllendirildi

Hem gazetecilik hem de yazarlık kariyerinde kişisel hayatları ve siyaseti ustaca harmanlayan bir isim olarak öne çıkan Didion, yıllar boyunca yazarlara ve okurlarına ilham verdi. Gazeteciliği, anıları, kültürel ve politik yorumları onu 20. yüzyıl kültürel yaşamının eşsiz bir tarihçisi yaptı.

/eka/