Çalağan: Faşizmi durdurmak için sandığa gidiyoruz

Cumhur İttifakı’nın “kadın düşmanı” olduğunu belirten Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Canan Çalağan, “Faşizmi, güvenlikçi politikaları, nefret dilini durdurmak için 28 Mayıs’ta sandığa gidiyoruz” dedi.

 

İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran AKP-MHP iktidarı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu değiştirmek isteyen Yeniden Refah Partisi (YRP) ile “Bekar kadınları sahiplendireceğiz” diyen HÜDA PAR’ı Cumhur İttifakı’na dahil etti. Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunluğu elde etmesine karşın 28 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda kazanacak aday, mevcut sistem ile Türkiye’nin ikinci yüzyılındaki politikalara doğrudan etki edecek.

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Canan Çalağan, 28 Mayıs seçimi ile Cumhur İttifakı’nın kadın politikasını değerlendirdi. 

 

‘ADALETSİZLİĞİ, TALANI BÜYÜTECEK İTTİFAK’

 

İktidarın antidemokratik koşullarda kampanyasını yürütmesine rağmen istediği sonuca ulaşamadığının altını çizen Çalağan, “Bu ülkede 21 yıldır erkek egemen politikalara direnen kadınlar, yoksullar, emekçiler KHK’yle ihraç edilen binlerce emekçi, gençler ve demokrasi için mücadele eden milyonlar, bu iktidara karşı bir cevap üretti. Böylesine adaletsiz koşullarda bir meclis aritmetiği açığa çıktı. Bu iktidar bugüne kadar 21 yıldır yürüttüğü hem Kürt düşmanı, halkları birbirine kışkırtan, halk, kadın, emek düşmanı politikalarını daha da büyütecek, kendisi gibi bir ittifak bloğu oluşturdu” dedi.

 

‘KAZANILMIŞ HAKLARA GÖZ DİKTİLER’

 

Meclis’te oluşan çoğunluğun kadın düşmanı bir ittifak olduğuna dikkat çeken Çalağan, “Kadınlar bu iktidar bloğu ile annelik dışında bir yaşam hakkının tanınmadığı bir 21 yıl geçirdi. Kadınların mücadeleyle kazanılmış haklarına göz dikti ve İstanbul Sözleşmesi gibi kadını mevcut düzen içerisinde şiddete karşı koruyan mekanizmaları, bir gecede tek kişinin iradesiyle kadınlara rağmen ortadan kaldırdı. Kendi ittifak bloğunu oluştururken kadınları korumaya dönük yasalardan biri olan 6284’ü tartışmaya açtı. Bunu bir pazarlık konusu haline getirdi. Bugüne kadarki pratiği neyse bundan sonra pratiğini daha da derinleştirecek bir ittifak kurdu” diye konuştu.

 

‘KEZZAP ÇETELERİNİ UNUTMADIK’

 

90’lı yılların karanlık döneminde kadınların karşı karşıya kaldığı şiddeti anımsatan bir ittifak bloğuyla karşı karşıya olduklarını belirten Çalağan, “Konca Kiriş’i unutmadık. Bir mütedeyyin kadındı, kadın direnişi sergileyen bu kadın, çok vahşi bir yöntemle katledildi. Yine Amed’de, Batman’da kezzap çetelerini unutmadık. Kadınlar giysilerinden, yaşam tarzlarından kaynaklı sokak ortasında çok vahşice şiddete maruz kaldılar. Yine bu ittifak bloğunun içerisinden yalnız kadınların sahiplendirileceği gibi bir eşya muamelesi yapan, 15 yaşından küçük çocukların evlenebileceğini, buna çocuğun rızası olabileceğine dair söylemlerde bulunuldu. Bugüne kadar yürüyen kadına yönelik şiddeti, kadını kendi çizdikleri bu eril cenderenin içine hapsetmeye çalışan anlayışı daha da derinleştirecek, büyütecek bir meclis oluştu” ifadelerini kullandı. 

 

’YEŞİL SOL, KADIN İRADESİYLE MECLİS’TE’

 

Tarihten bu yana kadınların direniş içerisinde olduğunu hatırlatan Çalağan, “21 yıldır nasıl mevcut tek adam rejimine, bunun erkek egemen politikalarına karşı direndiysek, bugün de aynı direniş hattıdır baki olan. Nitel açıdan baktığınızda meclisteki aritmetiğin karşısında kendisini bir kadın partisi olarak tarifleyen ve halkımızın, kadınların iradesiyle meclise taşınmış bir yeşil Sol Parti var. Yeşil Sol Parti bütün bu eşitsiz koşullarda 29’u kadın 61 milletvekiliyle parlamentoda yerini almış vaziyette. Tüm bu meclis hareketinde dengeleri bozacak olan toplumsal dinamizmi, mücadelesini, iradesini, sözünü meclise taşıyacak olan da bu arkadaşlarımızdır” diye kaydetti.

 

‘EŞİT YAŞAM İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

 

Yeşil Sol Parti’nin kadınların sokaktaki mücadelesini Meclis’e taşıyacağına işaret eden Çalağan, şunları söyledi: “14 Mayıs’ta tek adam rejimini, faşizmi, erkek egemen düzenin temsiliyetini durdurduk. 28 Mayıs’ta göndermek için bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Süreç bitmiş değil, umudumuz hâlâ dik. Kendimize, mücadelemize, mücadele karlılığımıza, halkımızın kendi iradesine güveniyoruz. 28 Mayıs’ta sandığa gideceğiz ve 14’ünde erkek egemen düzeni, tek adam rejimini nasıl durduysak, 28’inde de onları tarihte hak ettikleri yere göndereceğiz. Dengeler değişecek, bu ülkede kadın eşitliğini, özgürlüğünü esas alan bir yaşamı yeniden inşa etmek için bir yol açacağız. Mücadelemize devam edeceğiz.”

 

OYLARA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

 

AKP-MHP’nin genç kadınların gelecek umutlarını çaldığını belirten Çalağan, “Genç kadınların yaşam biçimine, düşüncesine, iradesine müdahale eden bir iktidar bloğuyla karşı karşıyayız. 14’ünde durdurduğumuz bu eril kuşatmayı, 28’inde dağıtacağımıza emin olarak bir kez daha sandığa gideceğiz, oyumuzu vereceğiz, oyumuza sahip çıkacağız. Halk, kadınlar, emekçiler, yoksullar ile tek adam rejimi arasında bir seçimdir. Biz kendi özgürlük seçeneğimiz için oy veriyoruz. Bu faşizmi, karanlık düzeni, antidemokratik uygulamaları, güvenlikçi politikaları, ayrıştıran politikaları, nefret dilini, şiddet dilini durdurmak için sandığa gidiyoruz” dedi. 

 

 

 

MA / Enes Beyaz