Çinliler ‘zincire vurulan kadın’ı arıyor

 Köy kulübesinin içinde boynundan zincirlenerek hapsedilmiş bir kadının görüntüleri geçtiğimiz ay Çin’de viral oldu ve infial yarattı. Çin halkı, hükümetin açıklamalarına güvenmeyip bu kadının gerçekte kim olduğunu, insan ticareti kurbanı olup olmadığını öğrenmek üzere bir hakikat arayışı başlattı. Sosyal medyada başlayan hareket, Çin’de nadir görülen bir çevrimiçi isyana dönüştü. ‘Zincire vurulan kadın’ artık Çin’de adaletsizliğin sembolüne dönüşmüş durumda.

Li Yuan / New York Times

Çin hükümeti bir ikilemle karşı karşıya: Halkını ‘zincire vurulan kadın’ hakkında söylediklerinin doğru olduğuna nasıl ikna edecek?

Çin’de bir köy kulübesinin içinde boynundan zincirlenerek hapsedilmiş bir kadının görüntüleri geçtiğimiz ay Çin’de viral olmuş ve infial yaratmıştı. Çin halkı onun kim olduğunu, insan ticareti kurbanı olup olmadığını ve söylendiği gibi zihinsel rahatsızlığı olan bir kadının neden 8 çocuğu olduğunu öğrenmek için kolları sıvayıp meseleyi kendi eline aldı.

Halk, onun kimliği konusunda başta dürüst olmayan ve insan ticaretine dayalı zorla evliliklere tolerans gösteren bir hükümete güvenemiyordu.

Çin sosyal medyasında kullanıcılar, ‘hükümet tarafından zincire vurulan kadın’ olarak tanımlanan ancak ondan farklı görünen bir kadının fotoğrafının bulunduğu bir evlilik cüzdanı buldular. Yaşadığı bölgenin karanlık bir insan ticareti geçmişine sahip olduğunu gösteren mahkeme belgelerini incelemeye başladılar. Uzun süredir emekli olan araştırmacı gazeteciler, hükümetin kadının orada büyüdüğüne dair iddiasını doğrulamak için dağların derinliklerindeki bir köye gittiler ve her kapıyı çaldılar.

Çevrimiçi isyan

Sosyal medya platformu WeChat’te “Xudiqiuziyuanku” adlı bir kullanıcı, “Daha önce hiçbir toplumsal olay, zincire vurulan kadın kadar sosyal medyada yankı uyandırmadı” diye yazdı. “Bizi dedektif, analist, yapay zekacı, veri madenciliği mühendisi ve Sherlock Holmes olmaya zorladılar.”

Çin halkı, “gökyüzünün yarısı kadınların” atasözüne rağmen, hükümetin kadınların kişisel güvenliğine öncelik vermediğini düşündüğü için nadir görülen bir çevrimiçi isyan düzenledi.

Bu olay Pekin’in son yıllarda yaşadığı en büyük itibar kayıplarından biri oldu. Zincire vurulan kadın, liberallerin yanı sıra milliyetçileri ve apolitik ılımlıları bir araya getiren bir adaletsizlik sembolü haline geldi. Birçoğu, kadının boynundaki zincirin gerçek ve mecazi anlamda kendilerine veya sevdiklerine vurulabileceğinden endişe duydu.

Zincire vurulan kadının videosu bir tür #MeToo hareketine yol açtı ve birçok insan kaçırılan ya da ortadan kaybolan annelerin, kız çocuklarının, kız kardeşlerin ve sınıf arkadaşlarının hikayelerini paylaşmaya başladı.

Trajik bir yaşam öyküsü

Çin’in bazı bölgelerinde zihinsel sağlığı yerinde olmayan kadınların ‘ticareti’ oldukça yaygın. Belgeler de bunu ispatlıyor: 2020 tarihli bir mahkeme kararı, Hubei eyaletinde şizofren bir kadının iki yıldan kısa bir sürede üç kez satıldığını gösteriyor. 2017 tarihli başka bir karar, zihinsel hastalığı olan bir kadının Shandong eyaletinde bir erkeğe satıldığını ve kendisi ve annesi tarafından dövülerek öldürüldüğünü ortaya koyuyor.

İnsan ticareti mağdurlarının neler yaşadığını öğrendikçe, halk hükümetin zincire vurulan kadınla ilgili çelişkili açıklamalarına daha çok öfkelendi. Kim olduğunu, hükümetin sorumlu kişileri nasıl yargılayacağını ve onun gibi diğer birçok kadına yardım etmek için ne yapacağını bilmek istiyorlardı.

Jiangsu eyalet hükümetinin 23 Şubat’ta yayınladığı beşinci açıklamaya göre, zincire vurulan 44 yaşındaki kadının trajik bir yaşam öyküsü vardı.

Xiaohuamei ismindeki kadın, güneybatı eyaleti Yunnan’da uzak bir köyde büyümüştü. 20 yaşında boşandıktan sonra zihinsel hastalık belirtileri göstermiş, 1998’de bir çift onu doğu Jiangsu eyaletine kaçırmıştı. Daha sonra kadın bir yıl içinde ikinci kez, Dong Zhimin adında bir adamın ailesine satılmıştı.

Açıklamada, O ve Dong’un 1999 yılında bir oğlu olduğu belirtildi. Daha sonra 2011-2020 yılları arasında yedi çocuk daha doğurdu. Üçüncü çocuğu olduktan sonra zihinsel sağlığı kötüleşti. Dong, 2017’den beri, hasta olduğu zamanlarda onu iplerle bağladı veya boynuna zincir vurdu.

Açıklamada, Xiaohuamei’ye şizofreni teşhisi konduğu ve hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Dong, bir aile üyesini taciz ettiği şüphesiyle suçlandı. Onu kaçıran çift, insan kaçakçılığıyla suçlandı ve 17 alt düzey yerel yetkili disiplin cezasına çarptırıldı.

Ancak birçok insan şüpheci olmaya devam ediyor. Açıklamaya güvenmenin zor olduğunu söyleüyorlar çünkü tek bir bilgi kaynağı var, o da hükümet – ve bağımsız gazetecilerin araştırma yapması yasak.

Not: Kısaltılarak tercüme edilmiştir. Ara başlıklar Platform editörü tarafından yazılmıştır.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

 

/Çeviri: Eda Doğançay- eka/