Cumartesi Anneleri adalet ararken davalık oldu
Cumartesi Anneleri’nin, kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla 25 Ağustos 2018’de düzenledikleri eylemlerinin 700’üncü haftasında gerçekleşen polis müdahalesinde gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın 3’üncü duruşması yarın görülecek.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 21’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada 46 kişiye, “İzinsiz toplantı ve gösteri yapmak” suçlaması yöneltiliyor. Cumartesi İnsanları’ndan Jiyan Tosun ve Faruk Eren, duruşma öncesi destek çağrısı yaptı.
KAYIPLAR MÜCADELESİNE ENGEL
1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun, yakınlarını kaybedenlerin yargılanması için yıllarca Galatasaray Meydanı’nda seslerini yükselttiklerini anımsattı. Bu çağırılarının tamamının yanıtsız bırakıldığını ifade eden Tosun, 700’üncü haftada hiçbir uyarı yapılmadan yerlerde sürüklenerek gözaltına alındıklarını aktardı. Yargılamanın “kayıplar mücadelesini sekteye uğratmak” için yapıldığını söyleyen Tosun, “Çünkü biz orada toplumsal olaylardan farklı, Türkiye’nin en uzun soluklu sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirdik. Yıllarca Galatasaray Meydanı’nda hiçbir slogan atmadan oturduk ve taleplerimizi dile getirdik. Buna rağmen 700’üncü hafta da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla gözaltına alındık” dedi.
HUKUKSUZ YARGILAMA
Yargılama sürecinin hukuksuz olduğunu kaydeden Tosun, “Hangi yönüyle bakarsak bakalım şiddet içermeyen ve yıllarca taleplerimizi dile getirdiğimiz eylem söz konusu. Burada aslında yargılanması gereken bizler değiliz, yakınlarımızı kaybedenlerdir. Bizler o meydanlarda yıllarca çağrıda bulunduk ama hiç kimse yargılanmadı. Bu konuda kamuoyunun bize destek olmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı.
MEŞRULAŞTIRMA ÇABASI
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren ise, yargılanmayı “saçma” buldu. Şiddet uygulanarak gözaltına alındıklarını ifade eden Eren, açılan davayla gözaltına alınmaların meşrulaştırmaya çalışıldığını kaydetti. Eren, “700’üncü haftadan itibaren bize Galatasaray Meydanı’nı yasakladılar. O yasağın meşruiyetini sağlamaya çalışıyorlar olabilirler” diye belirtti.
YARGILANAN DEĞİL YARGILAYAN
Eren, mahkemenin Cumartesi İnsanları’nı yargılayan değil, adalet sağlayan bir mahkeme olması gerektiğine dikkati çekti. Eren, şunları söyledi: “Yakınlarımızın akıbetinin araştırıldığı, sorumlarının cezalandırıldığı bir mahkeme istiyorduk. Ama tam tersi bizi sanık sandalyesine oturtmaya kalktılar. Biz her iki duruşmada da yargılanan değil yargılayan gibi olduk. Taleplerimizi yineledik. Aynı kararlılığı bu mahkemede de göstereceğiz. Ne hakimin tutumu ne de istenen cezalar bizi taleplerimizi dile getirmekten engelleyemeyecek. Salgın sona erdiğinde her Cumartesi yine meydanlara çıkacağız. Bunun bedeli ne olursa olsun vereceğiz” diye konuştu.
Eren, Türkiye’ye barışın, Cumartesi Anneleri’yle yüzleşerek geleceğini vurguladı. Eren, demokrasi ve barış içinde yaşamak isteyen tüm herkesi Çağlayan Adliyesi’nde kendilerine destek vermeye çağırdı.
ANKARA
İnsan Hakları Derneği (İHD), kayıp yakınlarının akıbetini soran ve faillerinin cezalandırılmasını talep eden Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği eylemlerde polis müdahalesi ile gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın yarın görülecek 3’üncü duruşmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Bu dava, Cumartesi Annelerini ve onların adalet taleplerini destekleyenleri susturma amacı taşımaktadır. Bu nedenle, 24 Kasım 2021 günü saat 10.30’da 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmayı izlemek üzere insan hakları örgütleri temsilcileri Çağlayan Adliyesi’nde olacaktır. İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı ve İnsan Hakları Ortak Platformu üyesi örgütler olarak, yargılanan 46 kişinin tamamının beraat ettirilmesi ve ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarının güvence altına alınması çağrımızı yineliyoruz. Cumartesi Anneleri yalnız değildir. İnsan hakları örgütleri Cumartesi Annelerinin yanındadır” dedi.
/ MA /