Efrin işgali 4’üncü yılında: Kadınlara karşı ağır suçlar işlendi

Efrin işgaliyle birlikte özellikle kadınlara yönelik ağır insanlık suçlarının işlendiğine dikkat çeken Efrin İnsan Hakları Örgütü üyesi Leyla Mahmoud, tüm insan hakları örgütlerine harekete geçme çağrısında bulundu.

Jinha’dan Ruperin Bekir’in haberi:

Gözaltı merkezlerinde kadınlara tecavüz, kaçırma, demografya değişimi, suikastler, tutuklama, kimliksizleştirme, yerinden etme, doğa talanı… Efrin işte tüm bunları 18 Mart tarihi ile birlikte tanımaya ve Efrin kadınları belki de dünyanın başka bir yerinde yapılmış olsa uluslararası mahkemelere taşınacak ihlallerle yüz yüze bırakıldı. Türkiye ve paramiliter grupların işgalinin başlangıcı Efrin ve çevre bölgesinde binleri aşan insan hakları ihlalini kendisiyle birlikte getirdi. Biz konuyu uzatmadan uzmanına sorarak devam edelim. Efrin İnsan Hakları Örgütü’ne göre resmi kayıtlara göre 84 kadın katledildi, 6 kadın intihar etti, binden fazla kadın kaçırıldı, 70’i aşkın kadın tecavüze uğradı, 216 kadın yaralandı. Efrin’deki İnsan Hakları Örgütü üyesi Leyla Mahmoud, Efrin’de son dört yılda kadınlara yönelik hak ihlallerini anlattı.

“Efrin Suriye’nin en güvenli bölgelerinden biriydi”

Leyla Mahmoud, “Türkiye’nin Efrîn’e saldırısı başladığında, işgali ağır silahlarla gerçekleştirdiler. Türkiye neredeyse tüm ağır silahlarını ve her türlüsünü coğrafyamızda kullandı. Top, tank, jet, savaş uçağı… Bu saldırılar sonrasında toplu katliamlara evrildi. Efrin, Suriye’nin en güvenli bölgelerinden biriydi ta ki 18 Mart tarihine kadar” diye konuştu.

“Kadınlara yönelik en ağır suçlar işlendi”

Türkiye ve paramiliter grupların saldırısı ile birlikte bölgenin çok büyük bir saldırıya, baskıya maruz kaldığının altını çizen Leyla Mahmoud, “Efrin işgalinin temel amacı bölgenin demografik yapısını değiştirmektir. Türkiye ve çeteleri Efrin halkına, özellikle de kadınlara yönelik öldürme, adam kaçırma da dahil olmak üzere en ağır suçları ve vahşeti işlediler. Yağmalama, sivillere ait varlıklara el konması, inanç yerlerinin talan edilmesi, tarihi mekanların alt üst edilmesi, tarihi kalıntıların kaçırılması bunların bir parçasıydı” dedi.

“Önce kadınlara saldırdılar”

Efrin’de kadınların toprağına olan bağının saldırganlar tarafından iyi hesaplandığını söyleyen Leyla Mahmoud, “Kadınlar Suriye ve bölgede devrim ile varlıklarını kanıtladılar, işte tam da buy yüzden Türkiye kadınların iradesini yok etmek için önce kadınlara saldırdı, kadınları hedef aldı” diye konuştu.

“4 yılda 667 kişi öldürüldü ve 8 bin 180 kişi kaçırıldı”

Efrin’deki İnsan Hakları Örgütü’ne göre, bombardıman ve işkence sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 667’ye ulaşırken, en az 8 bin 180 kişi kaçırıldı ve birçoğunun akıbeti bilinmiyor. Bölgenin ekolojik ve demografik yapısı da değiştiriliyor. Leyla Mahmoud konuyla ilgili şunları söyledi: “Efrin’in işgalinden bu yana paralı askerler ağaçları kesiyor, tarihi yerleri yıkıyor ve çalıyorlar. 34 binden fazla zeytin ve orman ağacı kesildi ve 12 binden fazla ağaç yakıldı, tarım arazilerinin üçte biri yok edildi. 60’tan fazla arkeolojik alanın kazısı yapıldı ve Ezidi ile Hristiyan dinlerine ait birçok önemli türbe yıkıldı” sözleri ile yaşanan ihlalleri sıraladı.

“Türkleştirme kampanyası yürütüldü”

Türkiye’nin yürüttüğü politikanın birçok farklı devlet tarafından desteklendiğine dikkat çeken Leyla Mahmoud, bunların içerisinde Katarlı, Kuveytli birçok kuruluşun da bulunduğunu söylerken, demografya değişiminin bu devletlerle ortak yürütüldüğünü savundu. Leyla Mahmoud, “Türkiye, Efrin’de bayraklarını asarak, köy ve sokak adlarını Türkçe’ye çevirerek, herkesi Türk parasıyla işlem yapmaya zorlayarak, öğrencilere okullarda Türkçe öğretmeye zorlayarak bir Türkleştirme kampanyası yürütmüştür” şeklinde konuştu.

“İşlenen suçlara göz yumuluyor”

Leyla Mahmoud, İnsan Hakları Örgütü’nün Efrin’de hazırladığı raporun tamamının birçok insan hakları örgütüne ve ülkeye ulaştığını ancak raporlara ilgi olmadığı gibi işlenen suçlara da göz yumulduğunu dile getirdi. Leyla Mahmoud, “Efrin’deki hak ihlallerini sona erdirmek için sözde bir komite kuruldu; ancak hiçbir Efrîn vatandaşı, maruz kaldığı hak ihlallerine karşı komiteye başvurmamıştır. Oluştuktan sonra vatandaşlara yönelik hak ihlalleri artış göstermektedir. El-Amshat grupları, sakinlere karşı vahşet işliyor; bunları ortaya çıkarmak ve kadınlara yardım etmek isteyen Hevin Tari isimli bir yurttaş kaçırıldı” hatırlatmasında bulundu.

Sözlerinin sonunda ise Leyla Mahmoud, tüm insan hakları örgütlerine çağrı yaparak harekete geçme uyarısı yaptı.