Eş başkanlık sistemi demokratik toplumun vazgeçilmezidir

Önceleri siyasi parti yönetimlerinde geliştirdiğimiz eş başkanlık sistemini şimdi başta yerel yönetimler olmak üzere, demokratik toplum yapılanması açısından yaygın bir kurumlaşma temelinde geliştirme kararlılığına sahibiz. Eş başkanlık sistemi kadın şahsında toplumun öz bilinç, öz irade ve öz örgütlülük kazanacağı alanlardan biridir. Bilindiği gibi tüm toplumsal eşitsizliklerin kaynağında kadının sömürülmesi vardır. Genel eşitlik ilkesi kadın açısından doğrudan eşitliği sağlamamaktadır. Dolayısıyla cinsiyetçi zihniyet aşılmadan ve kadın, toplum özgürlüğü sağlanmadan gerçek bir toplumsal eşitlikten söz edilemez.

Kadın erkek ilişkileri uygarlık sisteminin gelişimi ile birlikte iktidar eksenli ve siyasal bir biçim almıştır. Kadın özgürleşmesi dolayısıyla toplumun özgürleşmesi öncelikli olarak bu ilişki biçiminin yani iktidara, cinsiyetçiliğe dayanan ilişki biçiminin aşılması ile mümkündür. Bu açıdan verili kültüre karşı büyük bir mücadele gereklidir.

Kadın hareketi olarak kadın özgürlüğü açısından ilk yaptığımız verili kültür yapılanmasını eleştirmek, ret etmek ve buna karşı demokratik, özgür bir yapılanmayı geliştirmeye dönüktü. Otuz yıla varan kadın özgürlük mücadelemiz kadınların, toplumun özgürlüğü açısından gerekli perspektifleri oluşturma ve bu temelde bir takım örgütlenmeleri geliştirme üzerinden yürümüş, yürümektedir. Kadın, başta siyaset olmak üzere yaşamın her alanında öz bilinç, öz irade ve örgütlülükle bir katılım göstererek toplumsal cinsiyetçiliğin aşılmasını sağlamaya çalışmaktadır.

İşte eş başkanlık sistemi de kadın şahsında toplumsal özgürlüğünü gerçekleştirmenin önemli bir mücadele alanı olmaktadır. Hep tekçi zihniyet, sistem ve yapılanma üzerinden gelişen toplumsal cinsiyetçiliğin aşılması ancak kadın ve erkeğin başta siyaset olmak üzere yaşamın her alanına eşit katılımı ile mümkündür.

Demokratik toplum yapılanması ancak demokratik zihniyet ve demokratik yapılanmalar ile gelişir. Siyasetin demokratikleşmesi, toplumun demokratikleşmesi ancak kadın ve erkeğin öz varlığı ve öz örgütlülüğüne dayalı bir siyaseti geliştirmekle olur. Eş başkanlık sistemi bu anlamda kadın ve erkeğin demokratik bilinç, irade ve örgütlülük kazanacağı ve bu temelde toplumsallaşacağı bir alan olacaktır.

Eş başkanlık sistemi demokratik toplum yapılanmasında demokratik yönetim modeli olacağı gibi aynı zamanda toplumun demokratikleştirilmesinde önemli bir kurumlaşma, mücadele alanıdır. Bu anlamda vazgeçilmezdi. Bu sistem tarihi ve toplumsal temelleri güçlü, cinsiyetçi, iktidarcı sistemin karşısında yer aldığı gibi demokratik ulus perspektifi temelinde demokratik topluma dayalı yaşamsallaşma biçimidir.

Eş başkanlık sistemi, demokratik siyaseti geliştirerek, erkek egemen sisteme karşı, kadın ve toplumsallık değerleri etrafında örülü demokratik toplum yönetimini geliştirecektir. Bu nedenle ilk toplum kırımının adımı olan cinsiyetçiliğe karşı olarak, iktidarcı zihniyet ve yapılanmaların tekçiliğine karşı, demokratik ulus perspektifinde öz bilinç ve irade temelinde çoğulcu katılımı gerçekleştirecektir. Demokratik toplumsallığı geliştirme temelinde geliştirilen eş başkanlık sistemi erkek egemen zihniyeti ve ona dayalı yapılanmaları bu temelde zorlayacaktır. 

Kadının özgür, eşit temelde yer almadığı hiçbir toplumsal sistem demokratik olamaz. Yaşanmış dünya deneyimleri de bu konuda bize önemli veriler sunmaktadır. Bu açıdan kadının siyasete kendi rengini vereceği, siyaseti bu anlamda egemen erkek tekelinde kurtararak toplumun hizmetine sokacağı mücadele alanlarını daha da derinleştirilip, ilerletilmesine ihtiyaç vardır.  Demokratik uluslaşma sürecinde en önemli bir konu da kadının, toplumun özgürleştirilmesidir.

Bunun gerçekleştirebilmek için erkeğin rolünü tersine çevirmek gerekir. Kadına, topluma egemen olma yerine demokratik toplum yapılanması açısından öz bilinç kazanma ve kendini politik irade haline getirmek gerekiyor. Yani kendini sürekli ideolojik ve politik olarak üretebilmelidir. Kadın açısından nasıl ki fiziki çoğalmadan ziyade zihinsel ve ruhsal güçlenme diyorsak erkek açısından da sürekli zihinsel ve ruhsal büyüme diyoruz. 

Eş başkanlık sistemi öz yönetime dayalı toplum olarak ahlaki ve politik toplum yapılanmasında önemli bir rol oynayacaktır. Toplumu kadın şahsından yeniden demokratik toplum değerleri ile buluşturacaktır. Bu anlamda egemen erkek zihniyetinin aşılmasından önemli bir mücadele gücü ve örgütlülüğü de oluşturacaktır. Şimdiden önemli bir tartışma gündemi oluşturmakla birlikte toplumda kadın şahsında demokratik değerlere ilgi, arayış daha da büyümektedir.

Kadının bu tür kurumlaşmalarda elde ettiği kazanımlar başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir. Bu aynı zamanda Kürt kadını şahsında Kürt toplumuna hem Ortadoğu hem de dünya da demokratik toplum yapılanmasından önemli bir kimlik kazandırmakta, hareket olarak vizyonumuzu da yükseltmektedir.  Devletçi-iktidarcı yapılanmalar, örgütlülükler bu gün başta kota olmak üzere kadına dönük kendince de olsa bir takım politikalar geliştirme çabalarında olması, Kürt kadın hareketinin geldiği düzey ve demokratik toplum inşasında geliştirdiği yeni yönetim modelleri sayesinde gelişmektedir. Kürt kadınları olarak özgürlük ve demokrasi mücadelemizde elde ettiğimi bu kazanımları daha güçlü demokratik örgütlülükler üzerinden demokratik toplum yapılanmasına dönüştürmek önemlidir. Kadın hareketi olarak bu anlamda özgürlük mücadelesi açısından bu tür kurumlaşmaları daha genişleştirip, geliştireceğiz. Bu temelde toplumu kendi demokratik yönetimine, gücüne kavuşturacağız.

Toplumsal alanda iktidarcı-devletçi zihniyet ve ona dayalı yapılanmaların aşılması için demokratik yapılanmalar hayati bir ihtiyaç durumundadır. Kürdistan’da demokratik toplum yapılanması özgürlük bilincine kavuşmuş kadınlar ve erkekler olmaksızın mümkün değildir. Demokrasinin teminatı ve öncü gücü kadınlar olduğunda demokratik ulusallaşmanın pratikleşmesi açısından kendisini öncü düzeyinde bilinçlendirip, örgütlenmesi gereken kadın olmaktadır. Tüm toplumsal alanlara bu perspektif temelinde yaklaşım gösterildiğinde özellikle yönetim olgusunda bunun güçlü bir demokratik bilince ve güçlü iradeye dayanması önemlidir.

Kadını bütün demokratik özgünlüğü içerisinden kendisini ifade etmediği, örgütleyemediği, karar ve uygulama gücünü ulaşmadığı bir toplum demokratikleşemeyeceği gibi, örgütlenmiş ve öz erkine ulaşmış sayılmaz. Toplumun yarısı olan kadının içerisinde olmadığı, kendisini bütün özgünlüğü içerisinde kalıcı kurumsallığa ve yapısallığa kavuşturamadığı bir yerde demokratik bir toplumdan bahsedilemez. Bu açıdan kadını demokratik bir yapılanma temelinde tüm toplumsal kurumlaşmalarda yer alması, her türlü örgütlenme, eylem ve kurumsallaşmaları sağlaması toplumu önemli bir niteliğe kavuşturacağı gibi, iktidarcı zihniyet temelinde gelişen tekleşme, merkezileşme ve güç birikim alanları da bu temelde aşılacaktır.

Bu perspektifle yaklaştığımızda eş başkanlık sistemini demokratik toplum yapılanmasında önemli bir kurumsallaşma olduğunda, bunu yaygın örgütleme gerekliliği vardır. Eş başkanlık sistemi toplumun özgürlüğü ve eşitliğini gerçek anlamda mümkün kılınabildiği toplum modelidir. Bu model esas olarak özgür kadın ve demokratik toplum yapılanmasıdır. Kadın hareketi olarak bu temelde siyasal, sosyal, kültürel, ekonomi ve diplomasi alanlarında bu tür örgütlenmeleri yaygınlaştırarak, kalıcı kurumlaşmalarını gerçekleştireceğiz. Salt yerel yönetimler açısından değil demokratik özerk sistemin bütün yönetim erklerinde eş başkanlık sisteminin uygulanmasını esas almaktayız ve kendimizi bu temelde de örgütlemeye çalışmaktayız…