Faslı Nozha Sadiq : Eşitlik olmadan barış olmaz

Fas’ta 1 Kasım’da “Kadın ve Ortak Yaşam” adında hamle başlattıklarını belirten Barış İçin Kadın Derneği kurucu üyelerinden ve araştırmacı Nozha Sadiq, kadınların barış süreçlerindeki rollerine değinerek, “Eşitlik olmadan barış, kadın hakları olmadan da toplum gelişmez” dedi.

Söyleşi: HENAN HARIT 

 Kadınların barış sürecinde rol oynamasını sağlamak için merkezi başkent Rabat’a olan Barış İçin Çok Ses Kadın Derneği kurucu üyelerinden ve araştırmacı Nozha Sadiq, 1 Kasım’da küresel anlamda “Kadın ve Ortak Yaşam” adında hamle başlattıklarını belirtti. Nozha Sadiq, kadınların barış sürecinde ve bir arada yaşamada oynayabileceği rol ile Fas’taki sivil toplumun değişime nasıl katkıda bulunacakları üzerine sorularımızı yanıtladı.

“Kadın ve Ortak Yaşam” adlı küresel bir inisiyatif başlattınız. Öncelikle bu adımdan bahseder misiniz, böyle bir adım atma nedeniniz ve amacınız neydi?

Kadın ve Ortak Yaşam İnisiyatifi, dijital alanda yayınlanacak olan bir faaliyetler grubudur. Bu vesileyle, kadınların barış ve ortak yaşamda temel rolünü aydınlatacaktır. Aynı zamanda inisiyatif olarak amacımız, kadınların insani hikayelerini paylaşmak ve dijital dünyanın prestiji ile sivil toplumun iradesinde sınırlar kavramının artık farklı olduğunu anlatmak için mevcut tüm dijital araçları kullanmaya çalışıyoruz.

İnisiyatif nasıl başlatıldı, biraz bundan bahsedebilir misiniz?

İnisiyatif iki anlamda başlatıldı. İlki kadınların rolünü aydınlatan ve eşitlik kültürünü yayan kadın örgütlerinin çalışmalarıdır. Barış sürecine ve ortak yaşamaya iki ana katkıda bulunan ve aynı zamanda Almanya’nın en eski uluslararası kültürel ilişkiler aracı kuruluşu olan IFA’nın gözetimi altındaki projeler, dünya çapında halklar ve kültürler arasında barış içinde bir arada yaşamayı geliştiriyor. Barış İçin Çok Ses Kadın örgütünün çalışması, Fas’ta kadın sorunları üzerine çalışıyor. Barış İçin Çok Ses Kadınlar Örgütü’nün amacı Faslı kadınlar arasında eşitlik ve destek kültürünü yaymaktır. Bu kapsamda ikincisi ise korona çerçevesinde bütün dijital yolların kullanması çağrısı yapan kadınları desteklemek için fotoğrafçılıktan yeni medya portallarına kadar tüm dijital yolların kullanılması yoludur.

Kadınların barış sürecine katılımı için ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Bazı değişimleri yaratmak ve kadınlara destek vermek için kadınların doğrudan yönettiği bazı dernekler var. Bu dernekler cinsel şiddet ve bilinçlendirme programları üzerindeki sessizlik perdesini kaldırmaya çalışıyor. Aynı zamanda eşitlik olmadan barış, kadın hakları olmadan da toplum gelişmez kültürünü oluşturmaya çalışıyoruz. Bugünkü barış sadece savaşın varlığını ifade etmiyor. O bütün aşamalarda barış ve güvenlik kararlarında kadınların öncülüğünün temellini oluşturuyor.

Kadınlar barış sürecine erkeklerden farklı olarak nasıl katkı sunabilir?

Kadınların barış sürecindeki rolünden bahsettiğimiz zaman erkeklerin rolünü tamamen ortadan kaldırmıyoruz. Bugünkü toplumumuzda kadın tarih ve gerçeklik bakımından hala etkilidir. Kadınlar, ayrım veya istisna olmaksızın tüm haklarını güvence altına alırlarsa, dünya halkları, ekonomik ve sosyal kalkınma için stratejiler belirlemede ve adımlar atmada toplumun bir üyesi olarak önemli rol oynayabilirler.

Dernek kadınların toplumsal barışı oluşturmadaki rolü için neler sunuyor?

Dernek her anlamıyla kadınları desteklemeye ve barış kültürünü yaymaya çalışıyor. İlk projesini 2019’de yaptı. Derneğin kurulduğu 2018 yılından bu yana temel kavramlar üzerine duruyoruz. Eğer eğitim kişileri etkiliyorsa o zaman cinsel eşitlik ve kadınları sevme ile halklara etki edebilir ve sistemlerinde barışı inşa edebilir. Kadınlar güçlendirilmeden yapılacak olan bir barış anlamsızdır. Çünkü kadınlar değişimin yapı taşlarıdır.

Kadınların barış sürecine katılmasının bu süreci iyileştirmede nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz?

Kadınlar, toplumsallaşma, iletişim ve eğitim yoluyla barışı teşvik etmede kilit bir rol oynayabilir. Dünyada takip edilen bir örnekte Faslı kadınlardır. Fas’ın çok çeşitli din ve etnik yapısı biliniyor. Ayrıca Faslı kadınlar, kendi referanslarından ziyade ülkenin uygarlık ve binlerce yıl önceki referanslarıyla çeşitlilik ve eğitimin temelini birlikte yaşayan ve diğerlerinin kabul edilmesi ile barışı inşa edebilirler. Fas uygarlığının bu başarısı olumlu bir referanstır. Ancak bugün tamamlanması, bu modelin devam etmesi için kadın haklarının teşvik edilmesi gerektirmektedir. Uluslararası düzeyde, Birleşmiş Milletlerin 2009-2019 yılları arasında yayınladığı son rakamlara göre kadınların barıştaki rolünün ön planda olduğu teyit edilmiştir. Örneğin 10 barış sürecinin 7’sine kadınlar katılmıştır. Ayrıca on yıl içinde kadınların yalnızca yüzde 6’sı büyük barış süreçlerinde arabulucu ve imzacı olmuştur.

İnisiyatif, Fas dışından ortaklarla işbirliği içinde başlatıldı. Bu ortaklıklardan bahsedebilir misiniz?

Kadın ve Ortak Yaşam İnisiyatifi, Alman Koltorton Örgütü ve IFA’nın desteklediği Faslı kadınların barış ve çoksesli ortaklığının sonucudur. İki örgüt arasında kadın, medya, çoğulculuk ve barış alanlarındaki deneyim alışverişinde işbirliğinin önemi ortadadır. Bu aynı zamanda kadınların ve barışın rolünü teşvik eden mesajları, fikirleri iletmek için videoların üretilmesine ve yayılmasına da katkıda bulunuyor.

İnisiyatifi destekleyen Barış İçin Çok Ses Kadın Derneği’nin kurucu üyesi olarak derneğin hedeflerinden bahseder misiniz?

Ağırlıkta kadın ve medya, kadın ve çokseslilik, barış, kadın, şiddet gibi konularda kadın ve kız çocuklarının çıkarlarına önem veren bir dernektir. Bu anlamda çalışma yürütüyor.  Yerel ve uluslararası toplumun tüm kültürel bileşenleri arasında alışverişi sağlamak için toplantılar, konferanslar, atölyeler, eğitim kursları, sergiler ve benzeri çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Amacı medya alanında cinsel eşitliği sağlamaktır. Eğitim programları, bilgilendirici broşürler, tanıtım reklamları, belgeseller, anketler gibi tasarımlarla medyada olumlu bir kadın imajının aktarımını sağlamaya çalışmaktadır. Aynı zamanda, farklı ufuklar açmak, özgün kültüründen yararlanmak ve gençleri kadınların eğitimi yoluyla kalıcı barışa ulaşmaya teşvik etmek için dünyanın dört bir yanındaki kadınlar arasında diyalog kurmayı amaçlamaktadır.

Peki Faslı kadınların şuan ki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve yine sizce koronavirüs kadınları nasıl etkiledi?

Fas’ta aile kodlarından 2011 yılındaki anayasa değişikliğine kadar kadın sorunları konusunda önemli değişiklik olmuş ve marjinal rolden kimi temel öncü role geçmiştir. Ancak özellikle kadına yönelik şiddet konusunda Faslı kadınların stratejik ayrıntı ve aktifleşmeye ihtiyacı var. Ayrıca şuan ki Sivil Toplum Örgütleri ve toplumun bütün kurumları kadının haklarına sahip olduğu ve aktif olduğu yeni bir yöntemin gelişmesini istiyor. Bence korona sadece kadınları etkilemedi. Konuşulmayanı ve toplumun yanlışlarını da ortaya çıkardı. Bu sadece karantinayla bağlantılı değildir. Bu karşı tarafın onu istismar etme hakkını kendisinde görmesi ve kadının eksik gören kültür ile de alakalıdır.

Faslı kadınlar ve toplumuna vermek istediğiniz bir mesajınız var mıdır?

Kadınların kendilerine güvenmelerini istiyorum. Hiçbir dış faktörün onların varlığını eksik görmesine izin vermesinler. Ayrıca onları, her iki cinsiyeti de garanti eden sağlıklı bir şekilde nesillerin yetiştirildiği bir alan yaratmaya katılmaya davet ediyorum. Fas toplumuna çağrım; Zeyneb El-Nafzaouia’dan El-Sayida El-Hurra’ya, annelerimize kadar Faslı kadınlar, eski ve modern toplumların canlanmasında ve nesillerin yetiştirilmesinde önemli bir rol oynadılar. Bu nedenle kapıları yüzlerine kapatmayın.

/Jinha/