Fatmagül Berktay: Türkiye’de kadın-erkek eşitsizliğinin esas nedeni yapısal eşitsizliktir

Siyaset bilimci Prof. Dr. Fatmagül Berktay Türkiye’nin nasıl bir eşikten geçtiğini, kurulan ittifakları ve kadınların bu ittifak tartışmalarında nerede durduğunu yorumladı.

Türkiye tarihinin en kritik süreçlerinden birinden geçiyor. Pekiyi Türkiye nasıl bir eşikte? Erdoğan iktidarı artık sona mı yaklaşıyor? Altılı masa heyecan yarattı mı? 3. İttifak dengeleri nasıl etkiler? Kadınlar iittifak tartışmaları için ne diyor?

Yeniden TV’ye konuk olan siyaset bilimci Prof. Dr. Fatmagül Berktay, gazeteci Ayşegül Doğan’ın sorularını yanıtladı.

“Parlamenter sisteme dönüş önerisi gerekli ama tek başına yeterli değil”

“Bütün dünyada temsili demokrasinin kriz içinde olduğunu görüyoruz. Bir diğer nokta da otoriterliğini kurmak isteyen ve kuran rejimlerin seçimle başa geliyor olmaları. Bu önemli bir meşruiyet krizine yol açıyor. İnsanların temsili demokrasiye olan inançları çok sarsılmış durumda. Milletvekillerinin kendilerinden başka kimseyi temsil etmediği kanısı yaygın. Böyle bir durumda muhalefetinin esas değişiklik önerisi olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş programını ortaya atması gerekli ama tek başına yeterli değil. Meclis’teki muhalefetin itibarını korumak için bir şey yapmadıklarını görüyorum. Muhalefet içinde mutabakat zeminin oluşması çok olumlu ama bu mutabakat zeminin nasıl, ne şekilde, hangi programla somut olarak nasıl gündeme geldiği çok açık değil. Uzlaşmanın kendisinin önemli bir ideolojik, politik işlevi olduğunu ama bunun ötesinde bir olumlu programın ortaya çıkmadığını daha ziyade olumsuzluklar üzerinden, Erdoğan karşıtlığı üzerinden giden bir mutabakat varmış gibi görünüyor. Neyin nasıl inşa edileceğini göremediğimiz bir durumda yeni seçimlerin bir milat olması mümkün değil.”

“Sorunların çözümüne ilişkin somut önerileri gerekli”

“Kadınlar açısından baktığınızda, Türkiye’de kadın-erkek eşitsizliğinin esas nedeni yapısal eşitsizliktir, iktidar-güç eşitsizliğidir. Siz buna ilişkin bir cümle söylemiyorsanız, kadın cinayetlerinin zehirli erkekliğin kışkırtılmasının bir sonucu, geçmişten gelen ataerkilliğin pekiştirilmesinin bir sonucu olduğunu görmüyorsanız, istediğiniz kadar uluslararası sözleşmelere saygı göstereceğinizi söyleyin. Bunların kıymeti harbiyesi olmuyor. Sorunlar açısından gerçek bir farkındalık, o sorunların çözümüne ilişkin somut önerilerin gelmesi gerekir.”

“Üçüncü ittifakın ayar verme fırsatı var”

“Üçüncü ittifakın, hakikati söyleme, doğruları, ilkeleri savunma noktasında diğer partilere ayar verme fırsatı var. Ve yerelde somut olarak siyaset yapma ve farklı grupları birleştirmede önemli bir işlev görebilirler. Özellikle yerelde çevre hareketiyle, kadın hareketiyle, sınıfsal meseleleri bir araya getiren bir tutum izlemeleri çok önemli bir ayar verme anlamına gelir. Seçmen nezdinde hemen karşılığı olmasa bile, genel olarak politik yelpazede daha demokratik bir duruşu zorlayabilirler. Sadece seçim hesapları açısından bakmamak gerekir. Meclisteki ve meclis dışındaki mutabakatın politikaya bir anlamda çekidüzen vermesi, ilkesel bir çerçeve oluşturması önemli.”

“Seçmen alternatifi görmek istiyor”

“Sadece ekonomik nedenlerle şu andaki hükümetin iktidarını kaybedeceğini sanmak bana çok yanıltıcı geliyor. Özellikle Türkiye’deki seçmen güçlü lider arayışında. Bu geçmişten gelen bir ideolojik eğilim. Güçlü lider ortaya çıkarabilmek, yahut, güven veren bir lider ortaya çıkarabilmek çok önemli. Ayrıca Yeni Türkiye’yi nasıl inşa edeceklerine ilişkin güven oluşturabilmek çok önemli. Alternatif önerilmezse gitmezler. Macaristan’da da muhalefet tamamen negatif bir program üzerinden propaganda yaptı. Bundan önemli dersler çıkarmak çok mühim. Sadece negatif söylemle bir yere varılmıyor. Muhalif kanallar bir tür yankı odası gibi. Vaziyetin kötü olduğunun halk zaten farkında. Seçmenin aradığı şey alternatifi görmek.”

“Kadın hareketi üç gün içinde bir kadın lider adayı çıkarabilir”

“Muhalefetin kimi aday göstereceği de önemli tabii . Heyecan ve motivasyon yaratmak bir liderin yapabileceği bir şey. Seçim kanunun değişikliği sırasında bile muhalefet partileri son derece tembel ve aymaz davrandılar. Bir yandan parlamenter sistemin güçlendirilmesinden söz ediyorsunuz, öte yandan en önemli konularda bile mecliste bulunmuyorsunuz, bu çok tuhaf bir şey.”

“Gönlümden geçen kadın adaylar var. Ama bu kadın örgütlerinin üzerinde mutabık kalabilecekleri, onların çıkarabilecekleri birine bağlı. Ama çok insan var. Kendisini kanıtlamış birçok aday çıkarılabilir. Üç gün içinde bir aday çıkarabilir kadınlar bana sorarsanız. Ama kimse onlara bir şey sormuyor. Kendi partileri içindeki kadınların ön plana çıkmasını istemiyorlar.”

“Kadınlar ve gençlerin kutuplaşmayı aşma imkanı var”

“Kadınların inadı, geleceğe umudumuzu ayakta tutuyor. Kamusal alan dediğimiz şeyin otoriter rejimler tarafından kısıtlanıyor. Giderek daha fazla şiddete başvurularak daraltılıyor. Bu noktada binlerde, onbinlerce, yüzbinlerde kadın, Türkiye’nin her yerinde sokağa sahip çıkıyor. Sivil itaatsizlik yapıyor. Bu kadar otoriterleşmiş rejimlerde, hukuk içinde muhalefet hakkının tanınmadığını görüyoruz. Size kalan yegane yol, sivil itaatsizlik. Bu aynı zamanda haysiyetimizi korumanın bir yolu. Sadece kendi hakları ve talepleri için sokaklarda değiller. Çevre için, ekoloji için, işçi direnişleri için aktifler. Kadın hareketinin politikasının kesişimsel olduğunu görüyoruz. Bütün ezilenlerin derdi kadın hareketinin derdi. Bunu somut olarak savunuyorlar. Eskiden feminizm sadece tuzu kuru kadınların meselesi denirdi. Köylü kadınlar da, orta sınıftan kadınlar da, işçi kadınlar da herkes sokaklarda. Kadınlar her yerde hak mücadelesinde. Bunun anlamını kavramamak çok yazık muhalefet açısından. Kadınların oy potansiyelini görüyorlar ama ondan ibaret değil, olmamalı. Politika açısından kadınlardan öğrenecekleri çok şey var. En önemlisi, kadınlar karşılaşmaları mümkün kılıyor. Dindar, laik kutuplaşmasını kadınlar ve gençler aşıyor. Kadınlar ve gençler kutuplaşmayı aşma imkanı olan toplumsal kesimler. O yüzden bizim umudumuzu onlar taşıyorlar.

 

/eka/