Fransa konsoloslukları önünde protestolar

Fransa konsoloslukları ve büyükelçilikleri önünde bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, 2. Paris Katliamı’nı kınayarak, azmettiricilerinin ortaya çıkarılması için soruşturmanın derinleştirilmesini istedi.

Avrupa’nın birçok kentinde Fransa konsoloslukları önünde düzenlenen eylemlerle KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), sürgündeki Müzisyen Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ile Abdurrahman Kızıl’ın katledildiği 2. Paris Katliamı protesto edildi.

 

SAARBRÜCKEN

Almanya’nın Saarbrücken kentinde DKTM ve Kürt Kadın Meclisi öncülüğünde bir miting gerçekleştirildi.

Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitingde bildiriler ve konuşmalarla Paris Katliamı kınandı ve şunlar vurgulandı: Türk devleti Kürtlere karşı savaşını Avrupa’ya taşıyarak 23 Aralık 2022’de Paris’te Evin Goyi (Emine Kara), Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ı katletti.  Aynı Türk devleti 9 Ocak 2013’te Paris’te bir katliam gerçekleştirerek Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ı da katletti. Her iki katliam da Kürt kurumlarında gerçekleştirildi ve saldırganların profilleri benzerdir. Katil silah uzmanı bir tetikçidir. Tetikçi cezaevinde eğitilip eğitilmediği araştırılmalı, olayın arkasındaki güçler açığa çıkarılmalıdır. Bu katliamla direkt DAİŞ’e karşı savaşmış Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerinden Evîn Goyî’yi hedeflediler. Evîn şahsında Önder Apo ve Kürt halkı hedeflenmiştir” denildi.

Mitingde “Şehîd namirin” ve “Katil Erdoğan” sloganlarıyla sona erdi.

DUISBURG

Almanya’nın Duisburg şehrinde Kurdistanlılar ve dostları, Asya Yüksel Kadın Meclisi ve Duisburg Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısı ile  Fransa’nın Paris kentinde Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yönelik saldırı sonucu KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), sürgündeki Müzisyen Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ile Abdurrahman Kızıl’ın katledilmesini ve 11 HPG ve YJA-STAR gerillasının Zap direniş alanında faşist Türk devletinin kimyasal silah kullanımı sonucunda şehit düşmesini bir eylem ve yürüyüş ile protesto etti.
Eylem bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Paris Katliamı şehitlerinin resimlerinin ve pankartların taşındığı eylemde katliamcılar ve ulus devletlerin sessizliği kınandı, uluslararası kamuoyuna ve halklara dayanışma çağrısı yapıldı.
Birçok kurum ve temsilcilerin konuşma yaptığı eylemde faşist Türk devletinin soykırım politikalarına karşı ortak dayanışma vurgusu dikkat çekti.
Eylem sloganlar ile sona erdi.

FRANKFURT

2. Paris Katliamı’na karşı Avrupa’nın birçok merkezinde yapılan eşzamanlı eylemlerin bir adresi de Almanya’nın Frankfurt kentindeydi. Kürt Kadın Hareketi öncülüğünde yapılan eyleme ADHK Zora Kadın Grubu, Yeni Kadın ve diğer örgütler de destek sundu.

Frankfurt, Hanau ve Offenbach’ta yaşayan Kurdistanlılar ve dostlarının katıldığı eylem Konstablerwache meydanında başladı.

Kürt Kadın Hareketi, Frankfurt Kürt Toplum Meclisi, Defend Rojava ve diğer katılımcı gruplar adına yapılan konuşmalarda 2.Paris Katliamı’nın faillerinin bilindiğine; direkt AKP/MHP faşist hükümetinin sorumlu olduğuna vurgu yapılarak, her iki Paris katliamının da kadın kırımını amaçladığına, Kürtlere yönelik soykırımın devamı olduğuna işaret edildi.

Eylemde katledilen şehitlerin resimleri taşınarak sloganlar atıldı.

Miting sonunda kitle Hauptwache meydanına doğru “Katil Erdoğan” sloganlarıyla yürüyüşe geçti.

ZÜRİH

Paris’te yaşanan katliamı protesto etmek için İsviçre’nin Zürih kentinde bulunan Türk Başkonsolosluğu önünde bir araya gelen yüzlerce Kurdistanlı ve dostları, Fransa Konsolosluğu önüne kadar sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüş esnasında kitle “Bijî PKK”, “Bijî Serok Apo”, “Terörist Erdoğan” ve “Terörist Türkiye” sloganlarıyla, Fransa Konsolosluğu önünde de “Çerxa Şoreşê marşı ve sloganlarla katliamı kınadı.

Daha sonra bir heyet konsolosluk yetkilileriyle kısa bir görüşme yaptı.

DARMSTADT

İkinci Paris Katliamı, Almanya’nın Darmstadt kentinde Roza Kadın Meclisi ve Darmstadt DKTM‘nin organize ettiği bir yürüyüşle protesto edildi. Luisenplatz’da saygı duruşuyla başlayan eylem, Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-E) mesajının okunmasıyla devam etti. Daha sonra yürüyüşe geçen kitle, şehitler anısına mumlar yakarak yürüyüş boyunca taşıdı. Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde Fransa hükümetine çağrı yapılarak katliamların aydınlatılması istendi. Açıklamalarda, “Kızgınız, öfkeliyiz” mesajı verilerek katliamın tetikçisinin uluslararası bağlatıları ve saldırının perde arkasının her yönüyle açığa kavuşturulması gerektiği vurgulanarak, “Fransa devleti bunu Kürt halkına borçludur“ denildi. Aksinin hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği belirtilerek, bu sağlanıncaya kadar eylemde olunacağı vurgulandı.

Yürüyüşte ayrıca sık sık, katledilen Şehit Evîn Goyî’nin mücadele hayatı anlatıldı.

Eylem 7 Ocak Paris yürüyüşüne güçlü katılım çağrısı ve atılan sloganlarla sona erdi.

KÖLN

Almanya’nın Köln kenti Dom Katedrali yanında bir miting gerçekleşti. Viyan Kadın Meclisi öncülüğünde gerçekleştirilen mitinge Şemdîn, Sosin, Canê, Diyar, Beser Şahin, Hekîm Sefkan, Serdar Azad, Sîpan Xelat, Kewê, Zozan Zûdem, Peyman Arjîn gibi sanatçılar ile dört parçadan yüzlerce Kurdistanlı katıldı. Alman enternasyonalistler, MLKP, TKP-ML, Alınteri, İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) temsilcileri de mitingte yer aldı.

Burada sanatçı Şemdîn, siyasetçi Nursel Aydoğan ve Aveg-Kon Eşbaşkanı Serpil Arslan birer konuşma yaptı. Sanatçı Şemdîn konuşmasında şunları dile getirdi:

“Avrupa sokaklarında kanımız akıyor. İnsanlarımız şehit düşüyor. Tüm Avrupa’da bu üzüntü nedeniyle ayaktayız. Mezopotamya’da büyük ve tarihi bir kültürü yaratan Kürt milleti sürekli katliam ve inkarla karşılaşıyor. Ancak buna rağmen bu halk yenilgiye uğratılamıyor. Ayaktadır. Çünkü, çok büyük bir kültüre sahiptir. Türk faşist devleti cumhuriyet ilan ettiği günden bugüne hiçbir zaman Kürt milletini tanımadı. Sadece Bakûrê Kurdistan’daki 30 milyon Kürt’e değil; Rojhilat, Başûr ve Rojava’daki Kürt milletine de saldırıyor. Kürt milleti her zaman barış davası yürütmüştür. Serok Apo her zaman Kürt milletinin sorunlarını barışçıl yollarla çözmek istedi. Avrupa devletleri de ikiyüzlü davranıyor. Türk devleti AK ve NATO üyesidir. AB’ye katılmak istiyor. Bu nedenle kendi çıkarları için Türk devleti ile hareket ediyorlar. Bugün 3 milyonu aşkın Kürt, Avrupa’da yaşıyor. Bu halk neden buraya geldi? Sanatçımız sevgili Mîr Perwer sanatını Kürdistan’da yapamadığı için Avrupa’ya gelmek zorunda kaldı. O, 4 yıl hapiste kalmıştı. Ailesi de çok perişandır. Evîn Goyî, DAİŞ’e karşı savaşta yaralandığı için geldi. Ki, o ömrünü bu davaya adamış bir insandı. Hevalê Abdurrahman her gün dernekte olan bir yurtseverimizdi. Biz Kürt sanatçılar olarak çok üzgünüz. Almanya hükümetine de çağrı yapıyoruz. Özgürlük hareketi PKK’yi terör listesinden çıkarın. Bu halk terörist değildir. PKK, Kürt ve Kürdistan için var olan bir örgüttür.”

Sanatçı Şemdîn konuşması ardından halkla birlikte Çerxa Şoreşê marşını okudu.

Aveg-Kon Eşbaşkanı Serpil Arslan da mitingde bir konuşma yaptı. Arslan konuşmasında Fransız yargısının yaklaşımını eleştirdi. “Olay siyasi bir katliamdır. Böyle tanımlanmalıdır” diyen Arslan, Fransa hükümetinin de olayı böyle ele alması gerektiğini söyledi.

HDP Milletvekili Nursel Aydoğan ise yaptığı konuşmada Kürdistan halkının Paris’te gerçekleştirdiği direnişi Serhildan olarak niteledi. Aydoğan, “Paris serhildanı bizi katledenlere karşı verilmiş bir cevaptır. Kürt halkı katliamlarla sindirilemez” dedi ve konuşmasını “Şehîd namirin” sloganıyla sona erdirdi.

Saat 19:00’da sona eren mitingte Paris şehitlerinin fotoğrafları ile TEV-DEM, TJK-E, Alınteri, TKP-ML, MLKP bayrakları taşındı.

VIYANA

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Kürt halkı ve dostları, Kalrsplatz’dan Fransız Konsolosluğuna kadar yürüdü.
Katliama öfkenin yoğun olduğu yürüyüşte, Paris’te 7 Ocak günü gerçekleştirilecek kitlesel yürüyüşe Avusturya’da yaşayan bütün Kürtlere katılım çağrısı yapıldı.

BASEL

İsviçre’nin Basel kentinde de Kurdistanlılar ve dostları ayaktaydı. Ronahi Kadın Meclisi’nin çağrısıyla Die Welt Park’ta bir araya gelen kitle bir miting düzenledi.

Paris’te katledilen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), sürgündeki Müzisyen Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ile Abdurrahman Kızıl şahsında bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.

Ronahi Kadın Meclisi adına konuşan Zeynep Kayra, “Paris’te gerçekleşen katliamın esas faillerini Kürt halkı çok iyi bilmektedir. Başta Fransa devleti olmak üzere bu katliamda sorumluluğu olan herkes Kürt halkının adalet talebini yerine getirmekle sorumludur. Adalet talebimiz karşılanana kadar alanları terk etmeyeceğiz” dedi.

TJK-E üyesi Sozdar Sidar ise “Fransa devleti bir kez daha Kürt halkının katliamına ortak olmuştur. 2013 yılında failleri açıkça ortada olan katliamın üstü örtülmeseydi bu katliam yaşanmayacaktı. Her iki katliamın failleri ortaya çıkarılana kadar adalet talebimizi yükselteceğiz, alanları terk etmeyeceğiz” dedi.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi adına konuşan Hüseyin Yeter de devrimciler olarak Kürt halkına yönelik saldırılara karşı birleşik mücadeleyi yükselterek cevap olacaklarını söyledi.

Konuşmalar ardından halk Paris Şehitlerinin posterlerini tutarak, sloganlarla yürüyüşe geçti.

Basel merkezinde yaklaşık iki saat boyunca süren yürüyüş boyunca aktivistler tarafından kentin önemli yerlerinde Almanca bildiri okundu. Yürüyüş, Claramatte alanında sona erdi.

OSLO

Fransa’nın Paris kentinde Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yönelik saldırı Norveç’in başkenti Oslo’da yaşayan Kurdistanlılar ve dostlarının katılımıyla Oslo’daki Fransa Konsolosluğu önünde protesto edildi.
Oslo Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısıyla Fransa Konsolosluğu önünde bir araya gelen Kurdistanlılar ve dostları, bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra kadınlar konsolosluk önüne bir çelenk bıraktı.

Daha sonra NCDK-Oslo Temsilcisi Endam Aso konuşma yaparak, “Paris’teki son saldırının yine Ankara’dan düzenlendiği çok açık ve göz önündedir. Bu bir siyasi saldırıdır. Bunu kesinlikle sıradan bir saldırı olarak değerlendiremeyiz. 10 yıl önce Paris’te 2013’te 3 yoldaşımıza düzenlenen suikastın bir başka versiyonu olduğu ve Fransa devletin pasifistliği açık bir şekilde ortadadır” dedi.
Eyleme katılan Parlamenter Seher Aydar ise şunları söyledi: “10 yıl içinde 2 defa Paris ortasında Kürtlere ve Kürt halkının kurum ve temsilcilerine yönelik  katliamlar gerçekleştirildi. Kürt halkı Türkiye, İran, Irak ve Suriye rejimin baskı ve saldırıları yüzünden Avrupa’ya göç ederek burada da güvenliği olmadığı için bu tür terörist saldırılara maruz kalıyor. Bizim için çok açıktır ki kendi güvenliğimiz için birbirimize sahip çıkmamız gerekir. Defalarca yetkililere güvenliğimiz için seslenmişiz. Bu saldırı çok açık ve net bir siyasi saldırıdır. Bu son saldırı, Fransa’nın 2013’teki katliamı ortaya çıkarmayarak Türk devletine taviz vermesinin bir sonucudur. Biz Avrupa’daki Kürtler ve temsilcileri olarak hiçbir zaman haksızlığa karşı ve tehditlere rağmen sessiz kalmadık ve kalmayacağız ve buradan da bir halk temsilcisi olarak söz veriyoruz ki bu siyasi cinayetin takipçisi olarak, suçluları ve onun arkasındaki güçleri adalet önüne çıkaracağız.”

Eylemde ayrıca Anti Tyrann Kollektivet kurumun adına Banafsheh Ranji ve Solidaritet med Kurdistan temsilcisi Beth Hartmann da birer konuşma yaptı.

Eylem, sık sık atılan “Şehîd namirin”, “Solidaritet med Kurdistan”, “Jin jiyan azadî”, “Women life freedom”, “Turkey stop killing Kurds” sloganlarıyla sona erdi.

FREIBURG

Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), sürgündeki müzisyen Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ile Abdurrahman Kızıl’ı anmak ve katliamı protesto etmek amacıyla Almanya’nın Freiburg şehrinde bir araya geldi.

Nuda Kadın Meclisi öncülüğünde bir araya gelen Kürtler ve dostları, saygı duruşunun ardından şehrin en işlek caddesinde yürüyüşe başladı. Bildirilerin okunduğu eylemde Türk devlet faşizmine karşı mücadele sözü verildi. Şehitleri anmak amacıyla mumlar yakılıp şehit fotoğrafları taşındı. Yürüyüşte sık sık “Jin jiyan azadî” , “Şehîd namirin” , “Bijî berxwedana gerîla” sloganları atıldı.

BERLİN

Almanya’nın başkenti Berlin’de protesto için onlarca kişi ve kurum temsilcisi Fransız elçiliği önünde basın açıklaması yaptı. Siyaset, sanat, akademi ve medya çevrelerinden kişi ve kurumların katıldığı açıklamada Gazeteci Hayko Bağdat, Akademisyen Neşe Özgen, Yazar Meral Şimşek, Akademisyen Nevra Akdemir, avukat Lukas Theune, sanatçı Hozan Aydın, siyasetçiler Sibel Yiğitalp ve Hakan Taş, Berlin-Brandenburg Kürt Toplumu adına Hüseyin Taşan ve Nav-Berlin Şehit Aileleri Komisyonu temsilcisi 2. Paris Katliamı’nı kınayan ve katliamın araştırılmasını talep eden açıklamalar yaptı.

TÜRK DEVLETİ SALDIRILARINI AVRUPA’YA YAYDI

Nav-Berlin Şehit Aileleri komisyonu Adana yapılan açıklamada, “Buradayız, çünkü Paris’teki Kürt Kültür Derneği’ne faşist bir fail tarafından hedefli silahlı saldırı gerçekleşti. Üç ölü ve çok sayıda yaralı bu terör saldırısının sonucudur. Fail, Paris’teki Kürt derneğinin önüne bir arabayla bırakıldı. Burada hemen Kürt derneğinin önünde bulunan insanlara birkaç el ateş etti. Hemen ardından aynı sokakta bulunan bir Kürt restoranına ve kuaföre ateş etti. Bu saldırı, 2013’te Paris’te gerçekleşen katliama dayanan bir tekrar eylemidir. 9 Ocak 2013’te üç Kürt devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Saylemez, bir Türk ajanı tarafından korkakça ve kurnazca vurularak öldürüldü. Kendi kaderini tayin ve tabandan demokrasi için özerk kadın örgütünün simgesi olarak duran üç kadına yönelik 2013 saldırısını Fransız yetkililer, devlet kurumları ve Fransız devleti netleştirmedi. Kendi çıkarları için aydınlanmayı kasten engellediler. Saldırının soruşturulmasını engellemeselerdi Türk devletinin başı belaya girecek, bugün DAİŞ’le kol kola katliamlara devam edemeyecek, suikastçılarını Avrupa’ya gönderemeyecekti. Aynı zamanda Fransız devleti, Türk gizli servisi tarafından organize edilen katil timlerinin temelini oluşturdu. Fransa şu anda tüm Avrupa’da Kürtlerin ve kurumlarının gözetlendiği ve saldırıya uğradığı Türk gizli servisinin katil mangalarının merkezi konumunda. Paris’teki saldırıyla birlikte Türkiye ve destekçileri, Kurdistan’daki özgürlük hareketine karşı mücadelesini Avrupa’yı da kapsayacak şekilde genişletiyor. Nasıl Rojava’da Kürtlere karşı mücadele 19 Kasım’da bir sonraki aşamaya yükseltildiyse ve buna ek olarak, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yöneyimi genelinde siviller, onların geçim kaynakları ve altyapıları saldırıların hedefi olduysa, herhangi bir Kürt öz örgütlenmesi ve örgütü de öyle görülüyor. Aynı zamanda Türkiye, Güney Kurdistan’daki Kürtlere kimyasal silahlarla saldırıyor, Türkiye ve Kuzey Kurdistan’da DBP ve HDP’ye yönelik kitlesel bir siyasi imha operasyonu yürütüyor, Alman devleti de Kürtlere ve onların Kürtlerine yönelik baskı ve imha kampanyasına katılıyor. Birkaç gün önce Federal Almanya Cumhuriyeti, Nürnberg’deki aktivistlerin toplum merkezlerini, evlerini ve dairelerini aradı ve eski Kon-Med Eşbaşkanı’nı tutukladı. Hannover’de de ev aramaları yapıldı, şu anda Noel zamanı faşist Türk devleti ve suç ortakları Avrupa’da da Kurdistan özgürlük hareketine yönelik saldırılarını tırmandırıyor. Bizim için bu, sessiz kalmamamız ve gözümüzün korkutulmasına izin vermememiz gerektiği anlamına geliyor. Aksine bu imha politikasını ifşa etmeli ve kamuoyuna şeffaf hale getirmeliyiz. Bu konuda bir şeyler yapabilmek için bu yok etme kavramına karşı net bir duruşa ihtiyacımız var. Türkiye ve suç ortakları, tam da Türkiye’nin Rojava’ya yönelik hava saldırıları nedeniyle yeniden yapılanan ve güçlenen DAİŞ’in de mimarlarıdır. Türkiye’nin en son askeri silahlarla donattığı da bu güçlerdir ki, 8 aydır kesintisiz olarak Kurdistan’ın özgür dağlarını bombalamaktadırlar. Ayrıca, sessiz kalarak Türkiye’yi özgür Kurdistan dağlarına, gerillalara ve Kürtlere karşı uluslararası alanda saygı gören kimyasal silahlar ve yasaklanmış savaş araçları kullanmaya teşvik eden de bu güçlerdir. İmralı’da Avrupa insan haklarını askıya alan, Abdullah Öcalan’ı 1999’dan beri cezaevinde ve 21 ayı aşkın bir süredir tecrit altında tutan ve ne avukatları ne de yakınları onu ziyaret etmesine izin vermeyen yine bu güçlerdir. Kürtlerin örgütlenme, özsavunma ve Kürt yaşamı kriminalize ediliyor ve direnişleri bastırılmak isteniyor, hatta destekleniyor, Avrupa onlarca yıldır sistematik Kürt katliamında açık bir suç ortaklığı taşıyor. Kürt olan her şeyin kriminalize edilmesiyle başlayıp, Kürt olan her şeyin katledilmesiyle başlayan şiddet, Kürtlere yönelik bir imha kampanyasının parçası olan bu saldırıları derinden kınıyoruz! Paris’te kaybettiğimiz arkadaşlarımız için yas tutuyoruz. Mücadeleniz her zaman hatırlanacak! Bu terör saldırısının tam olarak aydınlatılmasını talep ediyoruz! Cevaplanmamış sorularımız var! Kürt Kültür Derneği yıllardır devlet yetkilileri tarafından izleniyor olmasına rağmen nasıl oldu da polis ve kurtarma ekipleri ölümcül ateş açıldıktan 40 dakika sonra geldi? Fail neden Paris’te bir arabaya bindirildi? Kürt derneğinin önüne çıkıp Kürtleri hedef alan kurşun mu?”
Akademisyen Neşe Özgen, Fransa devletinden konuyu bir terör saldırısı olarak ele almasını ve etkin soruşturma yürütmesini talep ettiklerini söyledi.

TÜRK DEVLETİ FAŞİZMİNİ GÜÇLÜ DEVLETLERDEN ALIYOR
Katliamların sadece Türk devletiyle alakalı olmadığına işaret eden Yazar Meral Şimşek, “Katliamlar birçok güçlü devlet tarafından destekleniyor. Bugün Deniz Poyraz davasında katilin verdiği ifadeyle Fransa Katliamı’nı yapan katilin söylemleri birebir örtüşmektedir. Bu da gösteriyor ki Kürt’e yönelik katliamın arkasında yine Türk devleti vardır. Son birkaç yıldır gerçekleşen kimyasal saldırılara karşı dünyanın sessizliği gösteriyor ki Türk devleti faşizmini Avrupa’dan ve güçlü devletlerden almaktadır. Bu yüzden sadece devletlere değil dünya halklarına, Kürtlere uygulanan bu vahşeti görmeleri için bir kez daha sesleniyoruz. Ve yapılan katliamları tekrar tekrar kınıyoruz” diye konuştu.

DÜNYANIN TÜM IRKÇILARI KARŞIMIZDA BİRLEŞİYOR
Akademisyen Nevra Akdemir ise, “Bu kadar yıldır bir araya gelen, bu kadar zamandır savaşın demokrasi boyutunu ve demokrasinin özgürlükçü boyutunu inşa etmek isteyen insanlara büyük bir saldırı kampanyası başlamış durumda. Bu saldırı sadece Kürt varlığının dünya üzerinde yok olmasını içermiyor; aynı zamanda hepimize dair, tüm özgürlüklere dair, bütün barış ve özgürlük yanlısı insanlara karşı organize ediliyor. Dünyanın tüm ırkçıları bizim karşımızda birleşiyor. Belli ki dünyanın tüm ırkçıları demokrasiden ve özgürlükten çıkar sağlamadıkları için, sömürüyü devam ettirmek için birleşiyor. Bunun için de ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer ülkelerin Erdoğan’ın ve benzeri otoriter yönetimleri desteklediklerini görüyoruz. Bunun içinde bize yer yok. Özgürlükçüler ve savaş karşıtlarına yer yok. Eğer biz birleşmezsek bizi yok edecekler! Bu yüzden sesimizi gür çıkarmalıyız” vurgusunda bulundu.

SORU İŞARETLERİ VAR

Berlin Brandenburg toplumu adına konuşan Hüseyin Taşan ise 2. Paris Katliamı’nı kınarken; avukat Lukas Theune, 2013’teki katliama atıf yaparak “2013te de aynı yerde, Paris’te katliam oldu. Olayın gündüz vaktinde olması, polisin sürekli izlediği bir yerde gerçekleşmesi tesadüf değil” dedi.
Siyasetçi Hakan Taş , Kürtlerin devletin gözetiminde katledildiğini belirterek, Kürtler katledildiğinde polisin yarım saat sonra gelmesi, ambulansın 55 dakika sonra gelmesi ve katili oraya getirenin hala yakalanmaması soru işaretleri barındırıyor” dedi.

Kürt siyasetçi Sibel Yiğitalp, “Gidip üç arkadaşımızı şehit eden, 6 arkadaşımızı yaralayan o cani için ‘psikolojik sorunları var’ dediler. Halbuki bu cani 12 gün önce cezaevinden çıktı ve bilerek hedef seçti. Hemen akabinde de ‘psikolojik sorunları var’ diyerek olayı örtbas etmek istediler. Tıpkı 10 yıl önce Sakine Cansız ve yoldaşlarımıza yaptıkları gibi” ifadelerini kullandı.
Kendilerini demokrasi olarak tanımlayan ülkelerde bile Kürtlere yaşam hakkının tanınmadığını ifade eden Kürt sanatçı Hozan Aydın da, “ Bu insanlık meselesidir. Başta insan olarak sonrasında se sanatçı olarak bizi öldüren devletlerin sistemlerine saygı duymak içimden gelmiyor. Beni öldüren devletlere saygı duymaya, hürmet göstermeye inancım el vermiyor. Çünkü onların devlet sistemleri beni katlediyor, beni öldürüyor” dedi.

Basın açıklaması “Jin jiyan azadî” ve “Şehîd namirin” sloganlarıyla son buldu.

MÜNİH

Paris’teki saldırı Almanya’nın Münih kenti Fransa Konsolosluğu önünde protesto edildi.

Katliamda yaşamını yitirenler için saygı duruşunun yapıldığı eylemde, katliamın azmettiricilerinin bir an önce ortaya çıkarılması çağrısında bulunuldu.

TJK-E bildirisinin okunduğu eylemde, “Katliamın gerçek sorumluları ortaya çıkarılana kadar eylemleri alanlarda sürdüreceğiz” denilerek Cuma günü Türk Konsolosluğu önünde yapılacak protesto eylemine katılım çağrısı yapıldı.

Eylemde, “Şehîd namirin”,”Sara, Rojbîn, Ronahî, Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.

STUTTGART

Paris’te gerçekleştirilen ikinci Kürt katliamı, Almanya’nın Stuttgart kentinde yüzlerce Kurdistanlı ve dostu tarafından düzenlenen bir yürüyüşle protesto edildi.

TJK-E tarafından organize edilen yürüyüş, Rotebühlplatz‘da yapılan saygı duruşu ardından başladı.

Paris‘te gerçekleştirilen her iki katliamda şehit düşenlerin fotoğrafların yer aldığı büyük dev pankartın arkasında Kürt sanatçıları da müzik enstrümanları ile yer aldı.

Kitle, „Jin jiyan azadî“ „Şehîd Namirin“, „Terörist Erdoğan“, „Bijî PKK“, „Bijî Serok Apo“ sloganları ile Schlossplatz‘a vardı.

Schlossplatz’da bir miting ile devam eden protestoda TJK-E temsilcisi bir konuşma yaptı. Konuşmasında Avrupa’nın Kürtlere yönelik ikiyüzlü politikasına dikkat çeken temsilci, şunları söyledi: „Tüm Avrupa çok iyi biliyor ki faşişt Erdoğan, Kürtlere yönelik soykırım saldırılarını her yerde düzenlemektedir. Defalarca siyasetçilerimize, halkımıza yönelik tehditler aldıklarına dair bilgi verilmesine rağmen maalesef hiçbir ülke bunları ciddiye almamaktadır.

Fransa hükümeti 2013 yılında gerçekleştirilen katliamın üstünü örtmeseydi, sonuna kadar üzerine gitseydi, bugün bu katliam da olmayacaktı. Bu tetiği çeken katilin kimliği ne olursa olsun hepimiz çok  iyi biliyoruz ki organizesi faşişt Türk devleti ve istihbaratına aittir. Kürtler olarak faşişt Erdoğan bunun hesabını vermeyene kadar durmayacağız, şehitlerimizin hesabını soracağız.“

Eylem, yapılan konuşmalar ardından son buldu.

BRÜKSEL

Belçika Kürt Kadınlar Birliği (YJK-Bel) öncülüğünde başkent Brüksel’de bulunan Fransız Konsolosluğu önünde 2. Paris Katliamı’nı kınama amaçlı protesto eylemi gerçekleştirildi.

Çok sayıda Kurdistanlı ve enternasyonalist dostlarının katılım sağladığı eylemde bildiriler okundu, “Jin Jiyan Azadî, Sara Rojbîn Ronahî”, “Katil Erdoğan”, “Katil Türkiye, işbirlikçisi Fransa” sloganları atıldı.

DORTMUND

Almanya’nın Dortmund şehrinde faaliyet yürüten Rozerin Kadın Meclisi ve Dortmund Halk Meclisi öncülüğünde, Fransa’nın başkenti Paris’te KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evîn Goyî (Emine Kara), Kültür Hareketi Üyesi Mîr Perwer ve yurtsever Abdurrahman Kızıl’ın şehit edildiği Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne dönük saldırıyı protesto etmek için yürüyüş gerçekleştirdi.

Eylemde Paris Şehitlerinin posterleri ve dövizler kaldırıldı, sık sık “Şehîd namirin”, “İntikam” ve “Kurdistan faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.
İki bin kişiyi aşkın kitlenin katıldığı eylemde bildiriler okunup, kitle adına Meclis Eşbaşkanları birer konuşma yaptı.

KIEL

Almanya’nın Kiel kentinde Asmus-Bremerplatz’da bir araya gelen onlarca Kurdistanlı ve Alman dostu, Paris’te katledilen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), sürgündeki Müzisyen Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ile Abdurrahman Kızıl’ın katledilmesini protesto etti.
Defend Kurdistan tarafından organize edilen protesto eylemine Kiel Kürt Kültür Merkezi, Antifa Kiel , Kurdistan Solidarität grupları katıldı.
Defend Kurdistan adına Kürtçe ve Almanca konuşmalar yapıldı. Paris Katliamı’nın arkasında faşist Türk devletinin olduğu ve Fransa’nın buna sessiz kalındığı ifade edildi.
Protesto eylemi sloganlar eşliğinde son buldu.

 

/ANF/