Güneş gözlü çocuklara

Zamanın acımasızlığı, yaşadığımız çağın vicdansızlığı ve kana doymayan tanrıların vahşeti daha da çoğaltıyor acılarımızı. Zamanın tüm yaralara derman olacağı sözünün sadece bir avuntudan ibaret olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Tüm avuntulara kapatıyoruz yürek kapılarımızı ve yaşanan acıların yakıcı gerçekliğiyle yola devam ediyoruz.

Ve yazarın” iyileşecek yaraları olduğu sürece, geçmiş bugün olarak kalır” sözünün öğreticiliğini hissederek ilerliyoruz. Ne de ağırlaştı bedenimizin yükü, ne kadar büyüdü yüreklerimizdeki uçurumlar…

Hayatı hep uçurum başlarında, yangın ortalarında tanıdık. Hep uçurum kenarında yolculuklarda olduk. Belki bundandır ki hep uçurum başlarında takılı kalır sevdalar, özlemler ve hayaller…

Bundandır ki ülkemin insanlarının uçurum bakışlı, yüreğinin de yangın yeli olması.

Bu topraklardaki kanunlar bu gerçeği yaratır. Oysa asıl gerçek, bu toprakların ruhunda, derinliklerinde gizlenen ve bu gün dağ doruklarında açığa çıkarılan soylu gerçektedir. Bu soylu gerçeklik kendi kökleri üzerinden yeniden anlamı yaratmak, hakikati bulmak arayışındadır.

Bilir ki hakikat arayışında olan insan en fazla acıyı ve zorluğu çeken insandır.

Zaten acıyı da ancak arayışı olan insan hissedebilir. Ancak onlar acının gerçek tanımını bilebilir. Arayışı olmayan insan acıyı çok fazla tanıyıp, hissedemez.

 Ancak her yarım kalan sözleşme tamamlanmak içindir. Ve bizler sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirmenin çabası ile yol alacağız. Her sözleşmeyi gözyaşlarımızla yıkayarak, acılarımızla donatarak inanç ve kararlılıktan hiçbir şey kaybetmeden yoldaşların yarım bıraktığı sözleşmeyi tamamlayacağız.

Yoldaşların yürek çarpmalarını benliğimizde, ruhumuzda taşıyarak ve onlarla yoldaş olmanın anlamın ve onurunu sürekli yaşayacağız. Yüreğimin en güzel çocukları olan dağ yürekli insanlarla akacağız zamana.

Bu hepimizin ortak amacı ve çabasıdır.

Hayatımızın en güzel aynı zaman da en acılı bir yanını oluşturan bu gerçeklikler karşısında her zaman onurun yılmaz temsilcisi olmak önemlidir. Bu bedellerin onurlu bir barışa vesile olması hem amacımız hem ortak çabamız.

Olacaksa bir yaşam onurlu olacak ya da yaşanmayacak demişiz. Dağımızın tavrı bu kadar net ve keskindir. 

Yaşadıkça yoldaşların yürek çarpmalarını benliğimizde, ruhumuzda taşıyarak ve onlarla yoldaş olmanın anlamını ve onurunu koruyarak yaşayacağız.