İran’da gençlere ve kadınlara yönelik baskılar sürüyor. Kasım ayında İran’ın Kum şehrindeki Nur Teknik Lisesi’nden 18 kız öğrencinin zehirlenme belirtisiyle hastaneye kaldırıldığı ortaya çıkmıştı.

Kum’da yaşanan olayın ardından Loristan, Tahran, Erdebil, Kirmanşah, Simnan, Mazenderan, Çaharmahal ve Bahtiyari, Elborz ve Rezevi Horasan eyaletlerinde de üç ayda, aynı şekilde 1000’den fazla öğrencinin zehirlendiği tahmin ediliyor.

İran Sağlık Bakanlığı’ndan Younes Panahi, Şii İslam’ın dini liderlerinin kenti olarak bilinen Kum’da ve diğer şehirlerde kız öğrencilerin seri zehirlenmesinin “kasıtlı” olduğunu ifade etti. Panahi yaptığı açıklamada, “Bazı kişilerin başta kız okulları olmak üzere tüm okulların kapatılmasını istediği öğrenildi” dedi ve ekledi: “Öğrencileri zehirlemek için kullanılan kimyasal bileşiklerin savaş kimyasalları olmadığı, zehirlenen öğrencilerin agresif tedaviye ihtiyaç duymadığı ve kullanılan kimyasal maddelerin büyük bir yüzdesinin tedavi edilebilir olduğu ortaya çıktı.”

Sağlık Komitesi üyesi Homayoun Sameh Najafabadi de Kum ve Borujerd okullarında kız öğrencilerin zehirlenmesinin kasıtlı olduğunu doğruladı.

Okullarda zehirlenen kız öğrencilerle ilgili haberler ilk duyulduğunda Eğitim Bakanı Youssef Nuri, açıklanan raporları “söylenti” olarak tanımlamış ve hastaneye kaldırılan öğrencilerin kronik rahatsızlıkları bulunduğunu iddia etmişti.

BBC’nin haberine göre İran’da son üç ayda zehirlenen kız öğrenciler, mandalina veya çürümüş balık kokusu aldıklarını söylüyor.

Kum’da iki kere zehirlendiğini Kum valisiyle görüştüğünü belirten bir öğrenci, yetkililerin açık konuşmamasından şikayetçi:

“Yetkililer soruşturma yürüttüklerini söylüyor. Fakat babam okula gittiğinde kameraların bir haftadır bozuk olduğunu, o yüzden zehirlenme olaylarının kaydedilmediğini söylediler. Pazar günü ikinci defa zehirlendiğimde ise okul müdürü ‘Kalp sorunları vardı, o yüzden hastaneye kaldırıldı’ dedi. Ama benim bir kalp sorunum yok.”

Kızları eve kapatmak istiyorlar

Başörtüsünü ‘düzgün’ takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü, ülke genelinde yoğun protestoların başlamasını tetiklemişti. Özellikle gençlerin ve öğrencilerin katıldığı protestolar, üniversitelerde ve gençlik merkezlerinde örgütleniyordu. Bu nedenle İslami rejim, gençlere yönelik baskılarını ve tehditlerini gün geçtikçe artırdı.

Kız okullarında yaşanan zehirlenme vakalarının da gericiler tarafından planlandığı öne sürülüyor. İddialara göre maksat, gözdağı vererek korkutarak kız çocuklarının okula gitmesine, başörtülerini çıkararak rejime karşı gelmelerine mâni olmak.

Meclis Eğitim Komitesi Başkanı Alirıza Monadi-Sefidan bu hafta başında yaptığı açıklamada, yürütülen araştırma sonucunda zehirli gazda nitrojen içeriği tespit edildiğini söylemişti ancak, İçişleri Bakanı Vahidi yaptığı açıklamada bunu yalanladı ve henüz tespit edebildikleri bir kimyasal olmadığını söyledi.

İran İnsan Hakları Merkezi’nden Hadi Ghaemi, “İran’da kız öğrencilerin kasıtlı olarak zehirlenmesi, bu sorumsuz hükümet altında yeniden su yüzüne çıkan ve başta kadınlar olmak üzere tüm ülkeyi geriletmeye çalışan fanatik, kanunsuz ve şiddet yanlısı zihniyeti açığa çıkarıyor” dedi.

Konuyla ilgili belirsizlik sürerken, zehirli gazdan etkilenen birçok öğrencinin tedavisi sürüyor.

/Kaynak: Washington Post, Ifmat, BBC-SES/