İranlı Aktivist Elnaz Sarbar: İran’da kadınlar Amini’nin küllerinden yeniden yükselecek

Yıllar önce ABD’de göçen kadın hakları aktivist Elnaz Sarbar, İran’da yaklaşık 10 gündür devam eden protestolarda öldürülebileceklerini bilerek seslerini yükselten İranlı kadınların cesareti ve yeni bir gelecek kurma iradesi üzerine yazdı.

Elnaz SARBAR

Bugün 24 Eylül. 40 hafta 1 günlük hamileyim ve kızım doğmak üzere. Başım dönüyor. O kadar çok şey oluyor ki.

İran’da Mahsa Amini’nin ölümüyle alevlenen yaygın protestoların 6’ncı günü. İslam Cumhuriyeti interneti kapatıyor ve Instagram’ı filtreliyor, böylece protestoları bastıracakları vahşete tanık bırakmamaya çalışıyorlar. Kasım 2019’da aynı şeyi yaptılar. Protestocuların kafalarına ve kalplerine nişan almak için keskin nişancılar ve atıcılar yerleştirdiler. Reuters bin 500 kişinin öldüğünü bildirdi. Bu şimdi bir kere daha Başkan Ebrahimi Reisi BM’de bir konuşma yaparken oluyor. Doğum merkezindeki yatağımda ses çıkarmadan konuşmanın bir kısmını izledim. Konuşurken bir resim kaldırdı. 2020’de Irak’ta ABD’nin insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları’nın Bölge Dışı Şube Komutanı Ghasem Soleimani’nin fotoğrafı. Bana sorarsanız hak etti. İslam Cumhuriyeti’nin bölgede iktidarda kalmasını sağlamak için Suriye ve Irak’ta Hizbullah’ı ve İran destekli milisleri finanse eden ve silahlandıran oydu. Barış ve bölge halkı için en iyisi ne olursa o olsun. Ayrıca Kasım 2019 protestoları olan Kanlı Kasım’ın acımasız baskısında lider bir rol oynadı.

Cezalandırıldık

Hemşire tansiyonumu kontrol etmek ve bebek monitörünü biraz oynatmak için içeri girdi. Bebeğim için hayat oldukça normal bir şekilde devam ediyor. Hemşire gidince biraz ağladım. Önce yüzümden yaşlar süzüldü, sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kocam yatağın yanına geldi. ‘Ağrılı kasılmalar mı yaşıyorsun?’ diye sorduğunda başımı salladım. ‘Sorun ne?’ diye bir daha sordu. Söyleyene kadar elini biraz sıktım, “Mahsa yanlış bir şey yapmadı. Hiçbirimiz yanlış bir şey yapmadık. Ama her gün cezalandırıldık ve aşağılandık. Biz bunu hak etmedik” dedim.

Bu yüzden İran halkı öfkeli. Bu yüzden dövülebileceklerini, vurulabileceklerini ve öldürülebileceklerini bilerek sokaklardalar. Bu aynı zamanda öfkelerini daha fazla tutamadıklarını da gösteriyor. Son iki gün içinde güvenlik görevlilerini döven ve polis arabalarını deviren birkaç şiddet içeren video izledim ve bir tarafım buna sevindi: Ahlak polisinin kadınları yerde sürüklediğini, kafalarını polis minibüslerine çarptığını ve İslam’a göre uygun olmayan kıyafetleri olduğu için dövdüğünü izleyen yanım. Amini böyle öldü. Onun tesettürü “uygunsuzdu.” Üzerinde büyük beyaz benekler ve siyah bir fular olan uzun siyah bir tulum giyiyordu. Ahlak-tesettür polisi tarafından yakalandığında ailesiyle birlikte Tahran’ı ziyaret ediyordu. Birkaç saat sonra hastaneye kaldırıldı ve iki gün sonra öldü. İslam Cumhuriyeti, hesabın tam görüntüsünü yayımlamadı, ancak kafatasının tomografi görüntüleri kırıkları gösteriyor ve kulaklarından kan akarken fotoğrafları var. Kafasından vurularak öldüğüne dair yeterli bir kanıt. Hepsi eşarp takmak istemediği için. Kimse bunu hak etmiyor.

Hayal edilemez

Saat gece yarısını geçti, hemşire içeri girdi ve beni bir kez daha kontrol etmek için karanlıkta parmak uçlarında durdu. Ona uyandığımı söyledim. ‘Kasılmalardan dolayı mı uyuyamıyor’ diye sorduğunda ‘hayır’ dedim. Yarım saat sonra uyuyacağımı söyledim, açıklama yapmadım. Yapsam biraz zaman alacaktı. Pek çok insan için, dünyanın bir yerinde kadınların 7 yaşından itibaren başörtüsü takmaya zorlandıklarını hayal etmek bile zor. Okullarda ve resmi binalarda siz içeri girmeden önce kıyafetlerinizi kontrol etmekle görevli güvenlik görevlileri var. Ve her yerde, her gün kıyafetlerinizi kontrol eden bir ahlak polisi var.

Bir bebek ağlaması duydum. Bir insan daha doğdu. İran’dan ayrılmaya karar verdiğim zamanı hatırladım. Gençtim ve kendi kendime İran’daki bu dünyaya başka bir insan, özellikle başka bir kadın getirmek istemediğimi düşündüm. Kızım şanslı. ABD’de dünyaya gelecek. Ona Farsça ve Azerice’de parlak anlamına gelen, “Roshan” diyeceğim. Hayatımıza ışık tutacak. Ancak bugün gerçeklecek tek doğum onun doğumu değil. Son birkaç on yılda ilk kez, sokaklarda protesto eden İranlı kadının, sadece kadınların, görüntülerini izledim. İran’daki arkadaşım, kadınlarda yeni bir özgüven ve gurur olduğunu söylüyor. Sokaklarda başörtüsü olmadan her yerdeler, başörtülerini yakıyorlar. Ve kalbimde yeni bir şeyin doğduğunu biliyorum. Kürt kadını Amini’nin bir Ankakuşu olduğunu ve onun küllerinden İran kadının yükseleceğini biliyorum.

/ Birgün /