Kadınlar konuştu: Çıplak arama var ve bu insanlık suçudur

Katıldıkları çeşitli etkinliklerde defalarca gözaltına alınan ve her seferinde çıplak arama işkencesine uğrayan kadınlar, “Çıplak arama vardır ve bu utanç başörtüsünü malzeme yaparak iktidara gelmiş, ama insanların çamaşırlarına göz diken iktidarın utancıdır” dedi. 

Geçtiğimiz günlerde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Uşak’ta gözaltına alınan 30 üniversite öğrencisi kadının çıplak arama işkencesine maruz bırakılmasını Meclis gündemine taşımıştı.

Söz konusu işkenceye dair AKP’li Özlem Zengin ise “Meclis’i terörize ediyor, çıplak arama yoktur” ifadelerini kullanmıştı. İşkencenin gündeme gelmesiyle beraber kadınlar, sosyal medya hesaplarından yaşadıklarını anlatarak, tepkilerini dile getirmişti. 

 JinNews Van’da katıldıkları eylem ve etkinliklerden dolayı gözaltına alınan ve çıplak aramaya maruz kalan kadınlara mikrofon uzattı. 

 ‘Çıplak arama insanlık suçudur’

Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Dilan Yıldız, 2019’da defalarca gözaltına alındığını, her defasında çıplak arama işkencesine maruz kaldığını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) bünyesinde üç büyükşehir belediyesine kayyım atandığı 19 Ağustos 2019 tarihinde yapılan etkinliğe katıldığı sırada polislerce darp edilerek, gözaltına alındığını dile getiren Dilan, “Terörle Mücadele Şubesi’ne (TEM) götürüldük. Gözaltında kaldığımız 7 gün süresince birçok kötü muameleye maruz kaldık. İçlerinden en rencide edici olan muamelelerden biri de çıplak aramaydı. Çıplak aramayı bir insanlık suçu olarak kabul ediyoruz” dedi.

 ‘Maruz kaldığım çıplak aramaya tepki olarak başörtümü çıkardım’

Çıplak aramanın bir işkence olduğunu kaydeden Dilan, şöyle devam etti:

“Gözaltı sırasında ‘elbiselerinizi çıkarın’ muamelesiyle karşılaştık, ‘çıkarmazsanız biz çıkarırız’ şeklinde tehditle de karşılaştım. Hatta dönem sıklıkla gözaltına alındığım ve en son gözaltına alındığım tarihlerde başörtüm de zorla çıkarıldı. Dini inancım gereği küçük yaştan itibaren taktığım başörtümün zorla çıkarılmasına tepki olarak çıkarmıştım ve bir daha da takmama kararı aldım. Siyasal iktidarın da başörtümün malzeme konusu yapılmaması adına bu tepkiyi göstermiştim.”

 ‘Bu ülkede çıplak arama var!’

Gözaltından sonra çıkarıldığı mahkemece hakkında verilen tutuklama kararı ardından Van T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldüğü sırada çıplak aramaya maruz kaldığını söyleyen Dilan, “Koğuşların girişinde de elbiselerimiz çıkarıldı. ‘Oturun kalkın’ işkencesine maruz kaldık. Evet, hem gözaltında hem de cezaevine girerken bu ülkede çıplak arama muamelesine maruz kalanlardanım” dedi. 

 ‘Çıplak arama ‘yasal’mış…’

Cezaevinde olduğu dönemde çıplak aramaya ilişkin avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Dilan, “Suç duyurum üzerine aylar geçtikten sonra bana gelen yazılı tebligatta ‘Her şey usulüne göre yapılmış’ diye cevap geldi. Bu suç duyurusundan umutlu olduğum için değil, sadece yaptıkları muamelenin işkence olduğunu belgelemek için hukuki hakkımı kullandım. Ama yapılan çıplak arama reddedilerek bize yönelik yapılan her şeyin ‘yasal’ olduğu belirtildi” diye konuştu. 

 ‘Utanması gereken ben değilim’

Barış Annesi Zekiye Kaya, PKK lideri Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in 8 Kasım 2018’de başlattığı 200 günü bulan ve cezaevlerinde yaklaşık 7 bin tutsağın katıldığı açlık grevine kendilerinin de “Cezaevinde tabutlar çıkmasın” diye dışarıda destek amaçlı açlık grevi başlattıklarını söyledi. HDP İl binasında açlık grevinde oldukları sırada polisin gece yarısı binaya baskın düzenlediğini kaydeden Zekiye, yapılan baskın sonrasında gözaltına alındıklarını belirtti.

Gözaltına alındığı sırada kendisiyle birlikte birçok kadın ve erkeğe de çıplak arama dayatıldığını söyleyen Zekiye, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Gözaltı sırasında polisler bizi bir odaya alarak tek tek çıplak aramadan geçirdi. Bana ‘üzerini çıkar’ deyince çok utandım. Onlara ‘Sizin de analarınız var, ben nasıl üzerimi çıkaracağım’ sözleriyle tepki gösterdim. Ama soyunmam için baskı yapıldı. Utanması gereken ben değilim, bana bunu yapanlardır.”

 ‘AKP merak ediyorsa gelip bize sorsun’

Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne giderek maruz kaldığı çıplak arama ve kötü muameleye ilişkin başvuruda bulunduğunu kaydeden Zekiye, “Sonuna kadar hakkımı savunacağım. AKP ülkede ‘çıplak arama yok’ diyor. Çıplak aramanın olup olmadığını merak ediyorlarsa gelip bizden bunu öğrenebilirler” ifadeleriyle tepkisini gösterdi.

 ‘Çıplak aramanın olduğu oda kamerayla görüntülendi’

Çıplak arama işkencesine uğrayan kadınlardan İnsan ve Özgürlükler Partisi Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez de, şunları dile getirdi: “Kayyım atamalarına karşı HDP’nin yapmak istediği açıklamaya bizler de katıldık. O sırada polislerce tartaklanarak gözaltına alındık. Gözaltı sırasında beni başörtümü çıkarmam yönünde baskı yapıldı. Ben başörtümü çıkarmayı kabul etmediğim için bir amire götürüldüm. Götürüldüğüm sırada benimle birlikte gözaltına alınan arkadaşlarımın bulundukları odadan kamerayla bir bilgisayar monitöründen çıplak aramaya maruz kaldıklarını gördüm.”

 ‘Baskıyla başörtümü çıkarmak zorunda kaldım’

Gözaltında başörtüsünün çıkarılmak istenmesine karşı verdiği tepki sırasında polislerin “Senin gibi başörtülü birinin ne işi var HDP’de” söylemi ile karşılaştığını kaydeden Menice şu ifadeleri kullandı:

“Buna karşılık ben de 13 yaşımdan beridir ben inancım gereği başörtülüyüm. HDP’nin şu ana kadar başörtüsüne yönelik bir tepkisini ya da açıklamasına tanık olmadım” sözleriyle karşılık verdiğini söyledi. Başörtüsüne yönelik baskının devam etmesi üzerine Menice,  polislere “Peygamber efendimizin bir hadisini hatırlatmam çok zorlarına gitti. Çünkü benim onların argümanlarıyla, onlara karşı çıkmam çok sinirlendirdi. Başörtümü çıkarmak zorunda kaldım. Ağustos ayının sıcağında bir arkadaşımın pardösüsüyle başımı örttüm.”

 Menice’den Özlem Zengin’e: Biz de çok acı çektik

 “Türkiye de çıplak arama yok” diyen AKP Milletvekili Özlem Zengin’e tepki gösteren Menice şu sözleri kullandı: “Özlem bir gün kendi başörtüsü de çıkarılmıştı ve kendisi için ‘çok acı çektim’ sözleriyle anlatmıştı başından geçenleri. Evet, bizlerde çok acı çektik. Başörtüm çıkarıldığı için benim dünyam başıma yıkıldı. O gün polislere tepki olarak, ‘Yeryüzü ve gökyüzü şahit olsun ki başörtümü çıkarmanıza ilişkin sizden bunu hesabını soracağım’ demiştim ve o söylemim ardından bana İçişleri Bakanlığı’nın talimatı olduğunu göstermişlerdi. Özlem içinde bulunduğu politik durumu ve içinde bulunmuş olduğu partinin iktidar hırsından kaynaklı kendi başına gelenleri unuttuğu gibi, başka kadınların da yaşadıklarına göz kapatmış durumda.” 

 ‘Bu utanç insanların çamaşırlarına göz diken iktidarındır’

Gözaltından çıktıktan sonra İHD’ye başvurduğunu ve psikolojik destek aldığını söyleyen Menice, “Gözaltında erkeklerde çıplak aramaya maruz kalıyor. Kadınlar bir şekilde cesurca yaşadıklarını anlatabiliyorlar, fakat erkekler anlatamıyorlar. Ben kadınların da, erkeklerin de yaşadıkları kötü muameleyi çekinmeden anlatmalarını istiyorum. Biz bu utanca karşı durmadığımız sürece bu ihlal artacaktır. Bu utanç bizim değil; bu yapanların utancıdır. Bu utanç başörtüsünü malzeme yaparak iktidara gelmiş, ama insanların çamaşırlarına göz diken iktidarın utancıdır” dedi.

/ Hikmet Tunç -JinNews/