Kadınların Direniş Haritası: Asla Yalnız Yürümeyeceksin

Tüm dünyada kadınlar cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa ve baskıcı yönetimlere karşı mücadele yolunu seçiyor. Kadınlar sokaklara çıkıyor, hak mücadelelerinin ön saflarında yer alıyorlar. İran’dan Afganistan ve Meksika’ya ABD’den, Polonya ve Sri Lanka’ya kadar ülke ülke kadınların eşitlik mücadelesi…

Finlandiya:

Finlandiya’da kadınların kürtaj için hastanelere başvurmaları yeterli görülmüyor, kadınların ekonomik ve sosyal nedenlerle kürtaj yaptırma ihtiyaçlarını iki ayrı doktora onaylatmaları gerekiyordu. Kadınlar verdikleri mücadeleyle yasayı değiştirmeyi başardı. 2023’ün başında yürürlüğe girecek yasa değişikliğine göre, hamilelere sadece bir doktorun onayıyla kürtaj işlemi yapılabilecek.

İsviçre:

İsviçre’de federal hükümet, “kadınlarla erkekler arasında eşitliği sağlamak” için kadınların emeklilik yaşını 64’ten 65’e yükselten reform planını devreye soktu. Bu reforma karşı binlerce kişi sokağa çıktı. Kadınlar için emeklilik yaşının yükseltilmesinin “eşitlik için geriye doğru atılmış bir adım” olarak değerlendiren Kadın Grevi Kolektifi Haziran 2023’te yeni bir eylem çağrısı yaptı.

İskoçya:

Kadınlara ücretsiz hijyenik ürünler sağlamak için 2018’de ülke çapında kampanya yürüten kadınlar, parlamentoda regl ürünlerinin ücretsiz temini için yasa çıkarılmasını sağladı. İskoçya, hijyenik ped gibi ürünlerin ücretsiz sağlanacağı ilk ülke oldu. Hükümetin ilgili kararına göre, tüm belediye ve eğitim kurumları artık isteyen her kadına bu ürünleri ücretsiz olarak sağlamakla yükümlü.

Sri Lanka:

Yanlış ekonomi politikaları yüzünden yaşanan büyük enerji, gıda ve barınma sorunu ile karşı karşıya kalan Sri Lankalı kadınlar, ülkeyi yıllardır adeta hanedanlık gibi yöneten Rajapaksa ailesinin yönetimden elini çekmesi için günlerce sokakta eylem yaptı. Sri Lankalı kadınlar “Halk Anayasası için yeni anayasa değişikliği” talebiyle yapılan eylemlerin de en önünde yer aldılar.

Rusya:

Rusya-Ukrayna savaşı 1. yılına yaklaşırken, Rusya’da kadınlar çok ağır yaptırımlara rağmen barış sözünü büyütüyor. Savaşa gitmek istemeyen erkekleri saklamak, barış yanlısı gösteriler yapmak, bu gösterilerde tutuklananlarla dayanışmaya kadar pek çok şey yapıyorlar.

İran:

14 Eylül’de İran’ın başkentinde Kürt kadını.Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından öldürülmesi kadınların öncülüğünde ülke çapında protestolara dönüştü. Kadınlar İran rejimine karşı “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “Diktatöre ölüm” sloganıyla yaklaşık iki aydır sokaklarda.

Afganistan:

Taliban Afganistan’ı yeniden işgal ederek kadınların tüm yaşam alanlarını ele geçirdi. Eğitim ve çalışma hakkının, kamusal alana çıkma hakkının gasbına karşı kadınlar Taliban’a karşı sokaklarda eylem yapmayı bırakmıyor. Taliban’a karşı “İş, ekmek, özgürlük” sloganıyla yürüyen kadınların mücadelesi taban örgütlenmeleriyle sürüyor.

Lübnan:

2020’den bu yana yoksulluk ve yolsuzluğa karşı Lübnan’da kadınlar kitlesel olarak sokakta. Hükümetin ekonomik krize çözüm bulamamasına tepki olarak ülke çapında kadınların düzenlediği protestolar ekonomik taleplerin yanı sıra kadınlara ve LGBTİ’lere ve çocuk yaşta evliliğe yönelik ayrımcı ve eşitsiz yasaları da hedef alıyor. Lübnan’da kadınların “Devrimimiz bankalara karşı ve hükümet elbet bizden korkuyor” sloganı dikkat çekiyor.

Arjantin:

Arjantin kadınların uzun soluklu mücadelesinin ardından 2020’de kürtaj hakkının yasal hale getirildiği ilk Latin Amerika ülkesi olmuştu. Nüfusun çoğunluğunun Katolik olduğu ülkede bir hükümetin Katolik Kilisesi’nin itirazlarına rağmen ilk kez desteklediği kürtaj yasası, Senato’da da kabul edildi ve ülkedeki tüm kadınlar için ücretsiz hale getirildi. Bu, uzun soluklu ve kitlesel bir mücadelenin sonucunda elde edildi.

Şili:

2019’da Şili’de kadınlar, Pinochet dönemi anayasasını geride bırakmak ve yeni bir anayasa talep etmek için sokaktaydı. Yapılan referandumda ezici bir çoğunluk oyu ile kadın ve erkeklerin eşit sayıda mecliste olmasına karar verilmişti. 2020’de başkent Santiago’da 1 milyondan fazla kadının katıldığı devasa 8 Mart mitingi “eşitlik” şarkılarıyla gerçekleşti. Son yıllarda Şili Latin Amerika’da “Yeşil Hareket”in kadın cinayetlerine karşı ve kürtajın yasallaştırılmasına karşı mücadelesinin önemli noktalarından biri oldu.

Meksika:

Meksika’da kadınların mücadelesi sonucu Yüksek Mahkemenin kararına göre, kürtaj 2021 yılından itibaren bir suç sayılmıyor. Sağcı politikacılara ve muhafazakâr doktorlara rağmen, kürtaj ve kadınların kendi bedenleri üzerindeki hakları Meksika’nın 32 eyaletinde yavaş yavaş tanınmaya başlandı. Meksika ayrıca emek sömürüsünün korkunç boyutlarda olduğu, dünyada kadın cinayetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Meksikalı kadınlar “sömürülmek ve ölmek kaderimiz değil” diyor.

Polonya:

Polonya, Malta ile birlikte tüm Avrupa’daki en kısıtlayıcı kürtaj düzenlemelerine sahip. Polonyalı kadın dayanışma ağları, hamileliğini sonlandırmak isteyen kadınlara kürtaj hapları sağladıkları için hapis cezalarıyla yargılanıyorlar. Kadınlar ise “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” sloganıyla hem kürtaj hakkı için mücadele ediyor hem de kürtaja erişmek isteyen kadınlara destek oluyorlar.

Almanya:

Almanya’da kadınlar kadın sığınma evlerinin kapasite ve bütçelerinin artırılmasını talep ediyor. Kadınlar bu çekincelerin derhal kaldırılmasını, geldikleri ülkelerde baskı ve şiddet gören mülteci/göçmen kadınların sınır dışı edilmesinin durdurulmasını, cinsel yönelime yönelik ayrımcılıkların iltica nedeni sayılmasını talep ediyor.

ABD:

ABD Yüksek Mahkemesindeki 9 yargıçtan 6’sının oyu ile 1973 tarihli kürtajın anayasal bir hak olmasına temel teşkil eden Roe v. Wade kararı, 24 Haziran’da iptal edildi. Roe v. Wade kararının iptaliyle kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı. Ülkede 50 yıldır yürürlükte olan Roe v. Wade kararının bozulması, adeta bir deprem etkisi yarattı. Öfkeleriyle sokakları arşınlayan kadınlar, “Bu bir kadın isyanıdır, bu bir yaşam mücadelesidir” diyerek haftalarca meydanları terk etmedi.

Rojava:

Rojava’da IŞİD’e karşı mücadele ederek topraklarını geri kazanan halk, kadınların öncülüğünde sosyal, politik ve kültürel alanlarda da önemli kazanımlar elde etti. IŞİD’e karşı verilen mücadelede kadınların gösterdiği direnç, dünya kadınlarının barbarlığa karşı verdiği mücadelenin de sembolü olmuştu.

Cezayir

Cezayir’de kadınlar, 1984 yılında yürürlüğe giren ve şeriat hükümlerine dayanan “aile yasası”nı protesto etmek için sokaklara döküldü. Cezayirli kadınlar aile yasasının erkekler ve kadınlar arasındaki eşitsizliği derinleştirdiğini, kadınları küçük düşürdüğünü ve özgürlüklerini sınırlandırdığını söylüyor. Cezayir yasalarına göre eşinden boşanan çocuklu bir kadın tekrar evlendiği takdirde çocuğunun velayetini bir daha geri kazanamıyor.

/Kaynak: Ekmek ve Gül/