Katar’da Seçmenler Kadın Adayları Görmezden Geldi: Zayıf Değiliz…

Körfez ülkesi Katar’da yapılan seçimlerde, siyasi karar mekanizmalarında yer almak isteyen kadın adaylardan hiçbiri meclise giremedi. Katar’ın tarihinde ilk kez yapılan milletvekili seçimleri, kadınların seslerini duyurabileceği bir fırsat yarattı, ancak seçmenler bunu görmezden geldi.

Körfez ülkesi Katar’da hafta sonu ilk kez yapılan milletvekili seçimlerinde, siyasi süreçte yer almak isteyen kadın adaylardan hiçbiri meclise giremedi.

Ülkenin yasama organı Şura Meclisi’ndeki 45 sandalyenin 30’u için geçen Cumartesi düzenlenen seçimde 26’sı kadın olmak üzere 234 aday yarıştı. Kadın adayların hiçbirinin kazanamadığı seçimlerde 30 sandalyenin tamamı erkek adaylara gitti. Meclisin geriye kalan 15 sandalyesini ise Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamed El Sani doğrudan atayacak.

Siyasi partilere izin verilmeyen Katar’ın tarihinde ilk kez yapılan bu seçimler, kadınların seslerini duyurabileceği bir fırsat yarattı, ancak seçmenler bunu görmezden geldi. Seçimler, Arap yarım adasının bu zengin ülkesinde güç dağılımının değişmeyeceğinin göstergesi oldu.

Seçimlere katılan kadın adayların ortak görüşlerine göre, bu seçimler, kadınların siyasi sürece dahil olması ve onların zayıf olmadığını göstermesi açısından kaçırılmayacak bir fırsattı.

Seçimlere başkent Doha’dan aday olarak katılan 59 yaşındaki hemşire müdürü Aisha Hamam al-Jasim, bir umutla geldiği sandık başında “siyasette yalnızca erkeklerin olması Katar’ın vizyonu değil. Bu Katar’da ilk kez siyasette yer almak için yaratılan bir fırsat” diyerek duygularını dile getirmişti. Katarlı kadınları “inandıkları şeyleri söylemeye” ve “gelecekte güçlü kadınlar için oy vermeye” çağıran Jasim, kadınların seçimlere girmemesi gerektiğini düşünen erkeklere “sadece diyorum ki: ben güçlüyüm, yetenekliyim. Kendimi bir erkek gibi zinde görüyorum. Beni zayıf görmek istiyorsan bu sana kalmış, ama ben zayıf değilim” diyor. Jasim, seçilmesi halinde sağlık, genç istihdamı ve emeklilik gibi politika önceliklerine odaklanacağını ifade etmişti.

Yaşlı annesiyle oy vermeye gelen dışişleri bakanlığında çalışan diğer aday Naima Abdulwahab al-Mutaawa’a, ise seçilmesi halinde kadın ve çocukları savunan bir düzenleme yapmak için çalışacaktı.

Birkaç kadın aday da, Katar vatandaşlığını çocuklarına geçiremeyen yabancılarla evli kadın vatandaşların sorunlarına eğilecekti. Bu konuda çalışan kadın aday Leena al-Dafa bu gibi durumlarda olan çocuklar için tam vatandaşlık verilmesi çağrısında bulunuyor.

Bir yazar olan Dafa, Katar Emiri ve kanunlar kadınların katılımını desteklediği için Şura Konseyi’nde kadınlara karşı çıkanları bir engel olarak görmediğini belirtmiş ve şunları söylemişti: “yasa bana bu hakkı veriyor… Saldırgan insanların bu konuda ne dediği umurumda değil.”

Zihniyetleri değiştirmek için seçimlere girdiğini söyleyen 34 yaşındaki endüstri mühendisi Al-Maha al-Majid de “erkekleri kadınlara oy vermeye ikna etmek için çalışmamız ya da fazladan çaba göstermemiz gerekebilir. Ben bu toplumu kadınların da yapabileceğine inandırmak için bu ekstra çabayı göstermeye hazırım” diyor.

Bazıları içinse görüşlerini değiştirmek zor. Mesela 65 yaşındaki erkek aday Sabaan Al Jassim, kadınların birincil rollerinin ailede olduğunu söylüyor. Jassim, “onlar buradalar, parmak izleri var, oyları ve sesleri var… Ama en önemlisi evde, aileleriyle birlikte çocuklara bakmak” diye düşünüyor.

Katar’da kadın hakları

Katar, son yıllarda kadınların bağımsız olarak sürüş ehliyeti almasına izin verilmesi de dahil olmak üzere kadın haklarına yönelik reformlar başlattı, ancak monarşi ile yönetilen ülke, kadın hakları örgütleri tarafından bir kadının evlenmek, seyahat etmek ve üreme ile ilgili sağlık hizmetlerine erişmek için erkeklerin iznine ihtiyaç duyduğu vesayet sistemi gibi sorunlar nedeniyle eleştiriliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW), Mart ayında sunduğu raporda, Katar’ı kadınların evlilik, seyahat ve üreme sağlığı hizmetlerine erişim gibi temel haklar konusunda bağımsız kararlar almasını engelleyen “erkek vasi” kuralını kaldırmaya çağırdı.

Katar’daki kadınların “derin ayrımcılık” altında yaşadığına dikkat çekilen raporda, kadınlar ülkedeki sistem içerisinde evlenmek, seyahat etmek, yüksek öğrenim görmek veya kendi çocukları hakkında kararlar almak için erkeklere bağımlı bulunuyor. Rapora göre, erkek vesayeti konusundaki katı kurallar, kadınları temel özgürlüklerden mahrum bırakıyor.

HRW raporunda, 2019’da kadınların Katar’ın erkek vasi sistemi hakkında tweet attığı anonim bir hesabın, siber güvenlik yetkililerinin hesabı kullanan kadınlardan birini tespit edip ifade almak için çağırmasının ardından 24 saat içinde kapatıldığına da yer verildi.

/Gamze Düşmez-eka/