Mücadele arkadaşları Evin’i anlattı: Yaşama, coğrafyaya, doğaya, ülkeye, kadınlara ve bilime aşıktı

Fransa’nın başkenti Paris’te Kürt kadın öncülere yönelik 10 yıl arayla gerçekleşen ikinci saldırıda KCK Yürütme Konseyi üyesi Emîne Kara (Evîn Goyî), hedef alınarak katledildi. Ahmet Kaya Kürt Kültür Derneği’ne yönelik 23 Aralık’ta gerçekleştirilen ve Kara ile birlikte sanatçı Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın da yaşamını yitirdiği saldırı “ikinci Paris katliamı” olarak adlandırıldı. Tetikçinin Kara’nın kalbine ve kafasına kurşun sıkması 9 Ocak 2013 tarihinde yine Paris’te suikastla katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilme biçimlerini akıllara getirdi. Her iki saldırının benzerliği hedefin direnen kadınlar olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Emine Kara, Şirnex’in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Helal köyünde 1977 yılında dünyaya geldi. Devletin bu dönemde artan saldırılarından nasibini alan köy, 1994 yılında askerler tarafından yakıldı ve Kara’nın ailesi ile diğer bazı aileler köylerinden göç etmek zorunda kaldı. Kürtlere yönelik zulüm ve baskılara çocukluğundan itibaren tanıklık eden Kara, 1988 yılında Kürt özgürlük mücadelesine katıldı.

Kadın mücadelesinin öncülerinden olan Kara, DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal saldırılarına karşı ön mevzide yer alarak, savaştı. DAİŞ’in 2013 yılında Şengal’e yönelik saldırılarından sonra Kuzey ve Doğu Suriye’ye göç eden binlerce Êzidî aileyi karşılayarak, ihtiyaçlarını giderdi.

“Rojava Dervimi”nde siyasi, örgütsel ve savunma faaliyetlerinde yer alan Kara, komün ve meclislerin kurulmasında önemli rol oynadı. DAİŞ’e karşı savaşta yaralanınca tedavi için Avrupa’ya giden Kara’yı mücadele arkadaşları ANHA’ya anlattı.

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Rûken Ehmed, Kara’nın kişiliğinden ve rolünden bahsederek, “Evîn gibi kadınlar, kadınlara ve topluma umut ve güven inşa ettiler” dedi. Kara’nın toplum, insan ve kadın sevgisiyle hareket ettiğini belirten Ehmed, “Devrimci bir kişiliğe sahip, tarih ve toplum bilimini devrimci kişiliğiyle birleştirmişti. Halkının acısını doğru şekilde dile getiriyordu. Evîn bu şekilde kadın hareketine ve Rojava Devrimi’ne damgasını vurdu. Evîn yoldaş, kadın kurum ve kuruluşlarının inşasında, kadınların sorunlarının ve acılarının çözümünde rol oynadı” diye belirtti.

Siyasi, örgütsel ve savunma faaliyetlerinden eğitim faaliyetlerine kadar Kuzey ve Doğu Suriye toplumunun örgütlenmesinde büyük bir emek ve role sahip olan Kara ile ilgili Ehmed, şunları belirtti: “Akademide dersler verdi, halk için seminerler düzenledi. Kadınlar için toplantılar organize ediyordu. Cizre Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının Şehit Evîn’in emeğine sahip çıkacağına inanıyorum. Gerçek anlamda yaşama aşıktı, yaşamı, coğrafyayı ve doğayı çok seviyordu. Ülkeye ve kadınlara aşıktı. Bilime aşıktı, bu sevgiyi Önder Apo’nun kadınların şahsında kurduğu aşkla gerçekleştirmek istedi. Evîn arkadaşın emeğiyle yetiştirilen Jiyan Tolhildan, Zeyneb Saroxan, Zehra ve Yadê Eqîdê gibi yoldaşlar işgalci Türk devleti tarafından hedef alındı.”

Kara’nın tedavi için Avrupa’ya gittiğini vurgulayan Ehmed, 9 Ocak 2013 tarihinde gerçekleşen ilk Paris katliamının aydınlatılması için mücadele ettiğine dikkat çekti. Ehmed, Kara’nın katledilmeden önce de 9 Ocak Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilecek eylem ve etkinliklerin çalışmalarını yürüttüğünün altını çizdi. Kürtlerin gerçek dostu olduğunu iddia eden Fransız hükümetinin gerçekleri ortaya çıkarması gerektiğini belirten Ehmed, şöyle devam etti: “Katilin hasta olduğu hikayesi bir senaryodur. Bir görgü tanığı, 3 şehidin de cesetlerinin 45 dakika yerinde kaldığını, kan kaybından şehit olduklarını söyledi. Gerçeği öğrenmek için Evîn arkadaşın takipçisi olacağız.”

Kara’nın bir diğer mücadele arkadaşı Demokratik Birlik Partisi (PYD) Yürütme Komitesi üyesi Perwîn Yûsif de, “Jin, jiyan, azadî” sloganının alfabesini kendisine Kara’nın öğrettiğini dile getirdi. Büyük bir inançla kendisini devrime kattan Kara’dan Kürt halkının hakikatini öğrendiğini belirten Yûsif, “Bize kadınların nasıl öncülük edeceğini öğretti. İçimizde büyük bir cesaret inşa etti” dedi.

Yûsif, Kara’nın kendilerine söylediği şu sözünü hatırlattı: “Emeğinizi dile getiremiyorsanız ayıptır, emek sadece bir yerlere kaçmak değildir. Nerede hata yaptığınızı bilmek için çalışmanızı değerlendirmelisiniz, o zaman eksikleri ortadan kaldırabilirsiniz.” Yûsif, değerlendirmesine şöyle devam etti: “10 yıl önce aynı olay Paris’te yaşandı. Kürt halkı katilini biliyor. Düşmanımız Türk devletidir, nerede Kürtçe konuşan, Kürt hisseden Kürt varsa hedef oluyor.”