Mücadelesiyle efsaneleşen bir isim: Binevş Agal

Cizîr’de verdiği mücadeleyle hafızalara kazınan Binevş Agal’i anlatan kardeşi Xanê Agal, “Binevş, köklerinden hiç uzaklaşmadı. Êzidî bir kadın olarak Kürt kültürüyle büyüdü ve devrimden aldığı güçle özgür bir iradeyle yaşadı” dedi.

 

Elinde silahı, başında puşisi, mağrur duruşuyla başta kadınlar olmak üzere, Kürtlerin ve Êzidîlerin mücadelesinden ilham aldığı bir kadındı Binevş Agal. Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen adı hala kadınların dilinde. Binevş Agal (Bêrîvan), Êlih’in Beşeri ilçesinde Êzidîlerin yaşadığı bir köyde 1966 yılında dünyaya geldi. Binevş, ismini “Cembeliyê Mirê Hekkarî û Binevşa Narin” adlı Kürt destanından aldı. Binevş’in ailesi, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra artan baskılardan dolayı birçok Êzidî aile gibi Avrupa’ya göç etti. Kürt özgürlük mücadelesine katıldıktan sonra Bêrîvan adını alan Binevş Agal, 1985 yıllında önce Kuzey ve Doğu Suriye’ye, oradan da Şirnex’in Cizîr ilçesine geldi. 

 

Kısa sürede Cizîrli kadınlar başta olmak üzere Kürtler tarafından tanınan Bêrîvan, 16 Ocak 1989 tarihinde bir eve yapılan saldırıda yaşamını yitirdi. Bu tarihten sonra Bêrîvan’ın adı bir efsane olarak dilden dile dolaştı. Direnişiyle halkın hafızasına kazınan Bêrîvan’ı, kardeşi Xane Agal anlattı. 

 

‘KÖKLERİ ÜZERİNDE YEŞERDİ’

 

Agal’ın kardeşi Xanê Agal, Bêrîvan’ın kökleri üzerinde yeşerdiğine işaret ederek “Bêrîvan çocukluğunda sessiz ama duyarlı biriydi. Bu özelliklerinden dolayı annem ve babam onu çok severdi. Biz de kardeşleri olarak ona çok düşkündük. Bêrîvan çalışkandı. Hepimiz onu çok seviyorduk. Partiyle  1989-1993 yılları arasında tanıştı. Kürt özgürlük mücadelesiyle tanıştıktan sonra karşısında bulunan hiçbir engelli de tanımıyor ve kabul etmiyordu. Çok doğal biriydi. Bir genç olarak Avrupa yaşamı onun ilgisini çekmiyordu. Onun bu yaşamı Alman öğretmeni tarafından da fark edilmişti. Herkesten önce Alman öğretmeni, ‘Binevş çok farklı biri. Bütün arkadaşlarından farklı’ demişti. İlk eylemini ilkokulda yapmıştı. Bir grup arkadaşını toplayıp Kurdistani kıyafetlerle etkinlik yapmıştı. Herkes onun o girişimine hayret etmiş ve mutlu olmuştu” diye anlattı. 

 

“Ağaç kendi kökleri üzerinde yeşerir” sözünü hatırlatan Agal, “Binevş de hiçbir zaman köklerinden uzaklaşmadı. Bir Êzidî kadın olarak Kürt kültürüyle büyüdü. Devrimden aldığı güçle özgür bir irade oldu ve özgür bir kimlik yarattı. Herkese, ‘Nasıl ki kimsenin annesi bir başkasının annesi gibi olamıyorsa, başkasının ülkesi de bizim ülkemiz gibi olamaz diyordu’ Bu şekilde yüzünü toprağına döndü” dedi. 

 

‘ÊZIDÎ KADINLAR ONDAN ETKİLENDİ’ 

 

Agal, kardeşinin Êzidî kadınlar üzerinde de büyük bir etki yarattığını kaydederek, “Bêrîvan, Êzidî kadınlarda hakikat arayışına neden oldu. Bêrîvan’ın mücadelesinde bir kültür direnişi var. Bêrîvan’ın direnişi Kürtler arasında bir köprü olmuştur. Bêrîvan’ın mücadelesi her Kürt için özgürlük demek. Berivan’ın Avrupa’daki mücadelesi, başta Êzidî kadınlar olmak üzere yeni nesil ve genç Êzidîler için pek çok tarihi iz bırakmıştır. Kendi kültürünü bilmek ve ‘xwebûn’ felsefesi haline geldi. Bu konuda örnek olmuştur. Herkese güç, moral ve cesaret vermiştir. Tabii ki, bu tanrıçalık düzeyindedir” diye belirtti. 

 

‘BÊRÎVAN ÖLÜMSÜZDÜR’

 

Xanê Agal, bugün Bêrîvan’ların mücadelesi sayesinde tüm dünyada bir kadın devriminin yaşandığına dikkat çekerek, devamla şunları söyledi: “Botan sınırından geçen Bêrîvan’ların direnişi ve genel olarak kadınların mücadelesini görmek mümkün. Kurdistan’a ve tüm dünyaya kadın felsefesi yüzyılının rönesansı kadın mücadelesiyle kazanıldı denebilir. Egemen erkek bilincinin kadınlara kurduğu klasik statü kadın mücadelesi ve iradesiyle yıkıldı. Özgür, ahlaklı ve özgür bir toplumun mücadelesi hala devam etmektedir. Bu kadın eliyle yapılmaktadır. Tüm dünyanın ve tüm insanlığın bu mücadeleye ihtiyacı vardı. Bêrivan gibi savaşçılar ve öncüler bu yüzden ölümsüzler ve halen aramızdalar.”

 

/Mezopotamya Ajansı/