PAJK Yürütmesi’nden çağrı: 14 Mayıs seçimlerinde YEŞİL SOL’da birleşelim

Kurdistan Kadın Özgürlük Partisi (Partiya Azadiya Jinên Kurdistan), 2023 yılı öncülük görevlerini planlama temelinde toplantısını gerçekleştirdi.

Yazılı bir açıklayan PAJK Yürütmesi, 2023 mücadele yılı Önderliğin özgürlük yılı olarak kararlaştırıldığını aktardı.  “PAJK kimliğinde derinleşelim, özgür kadın öncülüğünde devrimci halk savaşını kazanalım” şiarıyla 2023 yılı öncülük görevlerinin planlandığı belirtilen açıklama şöyle devam etti:

“PAJK Yürütme toplantısında Rêber APO’ya uygulanan mutlak tecrit özel gündem olarak ele alınıp İmralı tecrit sisteminin parçalanması için seferberlik temelinde mücadelenin yükseltilmesi kararı alınmıştır. Reber APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak amacıyla süren DEM DEMA AZADIYÊ YE hamlesi ile Kadın Hareketimizin başlattığı JİN JİYAN AZADÎ BER BI ŞOREŞA JINÊ hamlesinin başarısına kilitlenerek sürece öncülük yapılması, dönem sözleşmesi olarak belirlenmiştir.

Uluslararası kurumların, sözleşmelerin denetiminde ve gözetiminde olan İmralı sistemine sessiz kalarak mutlak tecrit uygulanmasına onay veren kapitalist modernite sistem güçleri Önderliksiz Kürdistan ve Ortadoğu politikası yürüterek savaş ve komploda ısrar etmektedir. Komplocu güçleri bir kez daha öfkeyle kınayan toplantımız, Reber APO’nun fiziki özgürlüğünün kadınların, halkların özgürlüğünü sağlayacağını ve Demokratik Ekolojik Kadın özgürlük paradigmasının çözüm manifestosunu olduğunu belirterek mücadelenin çok boyutlu yükseltilmesini kararlaştırmıştır.  

Toplantımız, düşmanın ZAP-AVAŞÎN-METÎNA’da kimyasal silah dahil işlediği her türlü insanlık suçuna, kadınlara, Kürt halkına ve coğrafyasına yönelik soykırım savaşına karşı gerilla öncülüğünde yürütülen 2022 mücadelesini kapsamlı değerlendirerek, YJA Star-HPG komuta ve savaşçılarını bir kez daha kutlamıştır. Kurdistan gerillası özgürlük iradesini başarıyla savunarak mücadele yolunu aydınlatmış, toplumun umudunu büyüterek özgürlük ve demokrasinin zaferini garantilediğini ortaya koymuştur. Bu uğurda şehit düşen tüm yoldaşların Önderliğe doğru bağlılık ve savaşta zaferi, yaşamda özgürlüğü büyük kazanan şehitler çizgisine ve fedailik ruhunu toplumsal özgürlük iradesine dönüştüren, Sara Tolhildan ve Rûken Zelal yoldaşların temsil ettiği Önder APO’nun zafer ruhuna katılacağımızın sözünü yineliyor, saygı ve minnetle anıyoruz.

PARTİLEŞME VE ÖZGÜRLÜKTE ISRARIN SEMBOLLERİ

Soy damarımız olan yüce şehitlerimizin anısına doğru bağlılık temelinde tüm gündemleri ele alan toplantımız, devrim görevlerini şehitler gerçeğine göre yaşama ve öncülük yapma iddiasıyla eleştiri, özeleştirinin yenileyici gücünü açığa çıkararak gerekli kararlara ulaşmıştır. Düşmanın imha-inkar ve soykırım saldırılarında hiçbir engel tanımadan Kurdistan ve yurtdışı dahil kesintisiz uzun soluklu devrimci yürüyüşle kadın devrimine öncülük yapan, demokratik konfederalizm inşasını ve devrimci halk savaşını büyük emek, coşku ve inançla yürütürken 2022 yılında şehit düşen PAJK Meclis üyesi ve Kadın Hareketi yönetimi Delal Nurhak, Bêrîvan Zîlan, Raperîn Amed, Evîn Goyî, Peyman Bagok yoldaşlar ile kadın özgürlük çizgisini yaşamsallaştıran değerli komutanlarımız ve özgürlük militanları Melsa Muş, Jiyan Tolhildan,  Delal Şoreş, Mizgin Rojhilat, Baharîn Kobanê, Kînda Berçem, Zîlan Konya yoldaşlar PARTİLEŞME VE ÖZGÜRLÜKTE ISRARIN  sembolleri olarak mücadele andımız, düşmanla büyük hesaplaşma yeminimizdir.

Avrupa’da Evîn Goyî-Emine Kara yoldaşımızın hedeflenmesiyle ikinci kez Paris katliamını Kürtlere yaşatan, Başûrê Kurdistan’da Nagihan Akarsel, Bêrîvan Zîlan ve Raperîn Amed yoldaşları alçakça katleden, Medya Savunma Alanlarında Kurdistan Özgürlük Hareketimizin yönetimi, komutası ve savaşçılarına yönelen aynı düşmandır. Kurdistan Kadın Özgürlük Hareketi olarak katliamların hesabını sormayı sürdürerek düşmanı her yerde hedefleyerek intikamlarını almak ve özgürlük abidesi olan her bir yoldaşımızın bıraktığı mücadele mirasını tüm kadınlara mal ederek yaşatmak, devrimci mücadeleyi şehitler çizgisinde başarıya taşımak esastır.   

Toplantımız, zindanlarda giderek artan şahadetlerin ve baskıların AKP-MHP’nin katliamcı politikalarının sonucu geliştiğini değerlendirerek insanlık dışı uygulamalara karşı toplumu etkili harekete geçmeye, ulusal ve uluslararası kurumları görevlerini yapmaya çağırmıştır. Faşist TC zindanlarında iradenin zaferini ortaya koyan şehit yoldaşlarımızı saygıyla anarken, katliamlar aydınlatılıncaya, hesap soruluncaya kadar yaşamımızın ve mücadelemizin her anını intikama dönüştürme tutumu ortaya konulmuştur. Zindan direnişiyle mücadeleyi onurlandıran, güçlendiren moral değerlerimiz olan PAJK-PKK’li yoldaşlarımızı özgürlük sevdamızla kucaklayarak selamlamıştır.

KADIN DEVRİMİNİN İNŞASI HAYATİ ÖNEMDE

Toplantımız, kadın devrimler çağını yaşadığımız tarihsel süreçte kadın merkezli toplumsal devrimleri yapmanın olanakları kadar karşı devrim saldırılarında da artış yaşandığını belirleyerek tehlikeleri ele almıştır. Tüm kadın hareketlerinin, örgütlerin, kadınları örgütlülük yaşatır, ortak mücadele kazandırır, özgürleştirir perspektifinden hareketle her alanda yerel-bölgesel-evrensel düzeyde mücadele, dayanışma, ittifaklar geliştirmesi, kadın devriminin inşasının hayati önemde olduğu vurgulanmıştır.

Sınıfsal, ulusal, toplumsal demokrasi, hak ve özgürlüklere giden biricik yolun kadın özgürlüğünden geçtiği hakikatini yaşamaktayız. Bu, Rêber APO’nun 21. yüzyılı kadın özgürlük çağı olarak tanımlamasını doğrular nitelikte olup  JİYAN JİYAN AZADİ felsefesiyle aydınlanmış kadın ve erkekle demokratik özgürlükçü toplumsal sisteme ulaşılacağını ortaya  koymaktadır. Toplantımız; Kadın özgürlük mücadelesinin toplumsal devrimin kendisi olarak özdeşleştiğini varlık kazandığı tespitini yaparak Rêber APO’nun kadın özgürlük paradigmasını yaymayı, demokratik konfederalizmi geliştirmeyi, kendimizi, toplumumuzu ve anayurdumuzu savunarak özgürlüğü kalıcılaştırmayı esas almıştır.

Ortadoğu’daki despotik yapılanmaları, toplumsal cinsiyetçiliği ve buna karşı yükselen kadın özgürlük mücadelesini değerlendiren toplantımız, her zamankinden daha fazla kadın devrimini gerçekleştirmenin ve Ortadoğu’yu demokratikleştirmenin imkan dahilinde olduğunu belirlemiştir. Erkek egemenliğine, faşist-gerici kadın düşmanı iktidarlara, dehşet saçan çete gruplarına, katil güruhlara karşı direnerek çığır açan Kürdistan, Kuzeydoğu Suriye, Şengal-Irak, İran, Türkiyeli cesur kadınlar, direngen Afgan, Mısırlı kadınlarla ve diğer halklardan mücadeleci tüm Ortadoğulu kadın yoldaşlarımızla erkek aklının zifiri karanlığını kadın özgürlüğüyle aydınlatma, yaşamı kadın estetiğinde ekolojik anlayışla birlikte yeşertme mücadelemizi büyüteceğiz. Devrimci sorumluluklarımızı dayanışma ruhuyla, mücadeleyi kararlı bir biçimde azim ve heyecanla sürdüreceğiz.  

JİN JİYAN AZADÎ sloganıyla Rojhilatê Kurdistan ve İran’ı sarsan, Ortadoğu’yu, dünyayı etkisine alarak yayılan ve İran rejiminin katliamlarına rağmen süren kadın devrimi büyük değerler açığa çıkarmıştır. Çok açıktır ki ne olursa olsun zafer direnen kadınların, JİN JİYAN AZADÎ çığlığıyla özgürlük için ayağa kalkan halklarındır. Toplantımız, bu bağlamda taşıdığımız sorumluluğu etkili yerine getirmeyi kararlaştırmıştır.

KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİSİNİN KAVRAM VE KURAMLARIYLA MÜCADELE

Kadın özgürlük mücadelesinin yakaladığı paradigmasal, ideolojik, politik ve pratik gelişmelerden büyük bir korku ve hezeyan yaşayan kapitalist sistem güçleri, erkek aklı bunu askeri, siyasi, ekonomik, kültürel saldırılarla tasfiye etmeye çalıştığı gibi ideolojik saptırma gayreti içindedir. Kadın kurtuluş ideolojisinin kavram ve kuramlarına saldırarak teorik temel oluşturmaya çalışan zihniyet operasyonlarına, kadın kimliğini ve kadın devrimini bilimsellik adına çarpıtan ideolojik saptırmalara karşı kadın kimliğimizi ve toplumsallığımızı jineoloji bilinciyle savunmak sistem karşıtı devrimci duruştur. Kapitalist modernite sistemine karşı en radikal mücadele kadın özgürlüğünü dayatmaktır. Bu bilinçle Kadın Kurtuluş İdeolojimizin kavram ve kuramlarıyla ideolojik mücadeleyi yükselteceğiz.

Kadın ve çocuklara yönelik toplu tecavüz, şiddet, katliam, ekolojik yıkım, ekonomik sömürü siyasi inkar, linç, kültürel sömürgecilik iç içe olup örgütlü geliştirilen, yaydırılarak normalleştirilmeye çalışılan soykırım politikası Kurdistan’da ayyuka çıkmıştır. Sömürgeci ulus-devletlerden en radikal toplumsal eylemlerle hesap sorulması ahlaki ve vicdani görev olup insanlığımıza ve toplumumuza sahip çıkmaktır. Tüm çirkef saldırılara karşı kadınların, Kürdistan gençliğinin öz savunma eylemleriyle karşılık vermesi, özgürlük saflarına katılarak mücadeleyi büyütmesi vazgeçilmezdir.

Kurdistan Kadın Hareketi olarak dünyamızı yeniden yaşanılır kılmak için Avrupa’da kapitalist moderniteye karşı yükselen kadın mücadelesi ile demokratik modernite paradigmasını savunan sistem karşıtı hareketler, gruplar, kesimler ve şahsiyetlerin özgürlük arayışıyla bütünleşen politika ve mücadele hattını kalıcı örerek mücadeleyi büyütmek ve yaymak elzemdir.

EGEMEN ERKEKLİK KRİZİ SÜRECİ

Kapitalist modernite sistem krizinin köklü sorgulandığı bu süreci egemen erkeklik krizi olarak değerlendiren toplantımız, kadın özgürlük mücadelesi karşısında egemenliğini restore ederek erkek zihniyet ve tarzını gizleyen, yanıltıcı, liberal küçük burjuva duruş ve politikalara yine değişime direnç gösteren muhafazakar, tutucu, dogmatik klasik erkekliğe karşı etkili mücadele yürütülmesini kararlaştırmıştır. Erkeği dönüştürme projesinin en fazla hayat bulacağı bu dönemin adı olan Jin Jiyan Azadî şiarıyla egemen erkekliğin yıkılması kadar, özgürlük lehine değişimin değerlendirilmesi, zihniyet devrimini yapmaya yönelik faaliyet ve politikaların etkili geliştirilmesi perspektifine ulaşılmıştır. ‘Kadın öncüdür’ diyerek devrim sorumluluklarını kadına yükleyen, toplumsal faaliyetlerden ve emeğinden kaçan, maddi, pratik, teknik, kurumsal faaliyetlerle katılımını sınırlandıran, toplumsal dönüşüm sorununu kendi sorunu olarak görmeyen erkek gerçekliğiyle mücadele edilmesi yaklaşımı esas alınmıştır.

Toplantımız, kapitalist modernite sistem bilimciliğinin gençliği kategorileştirerek anlamsızlaştıran tanımlamalarını reddederek ; politik irade, kimlik ve devrimci güç olan gençliği sistem karşıtı toplumsal mücadeleyi daha güçlü birlikte yürütmeye davet etmiştir.

14 MAYIS SEÇİMLERİ HAYATİ ÖNEMDE

AKP-MHP’nin yol açtığı deprem felaketini daha özel değerlendiren toplantımız, depremde yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anarken, kadın yüreğiyle yaraları saran Kadın Hareketlerinin, Kürt ve Türkiyeli halkımızın toplumsal dayanışmanın en güzel örneğini sergilediğini belirterek bunun sürdürülmesi gerektiğine işaret etmiştir. Kürdistan ve Türkiye’de dincilik, milliyetçilik ve cinsiyetçilikle kadın, toplum, ekoloji düşmanlığını şiddetle geliştiren, depremi yüzbinlerin felaketine dönüştürerek yaşamı katleden faşist AKP-MHP iktidarı yenilgiye mahkumdur. Ataerkil sistemi, faşist ulus-devlet yapılanmasını değişime uğratacak yegane toplumsal irade ve güç kadınlar ve gençlerdir. Kadınlar, gençler ve bütün toplum açısından hayati önemde olan; 14 Mayıs seçimlerinde YEŞİL SOL’da birleşip AKP-MHP’yi sandığa gömmek, demokrasinin zaferine yol açacak, ekolojik kadın özgürlükçü toplumsal yaşam inşasına başlamaktır.

Toplantımız Rojava, Şengal ve Maxmur’un özerklik sistemini her fırsatta askeri, siyasi, diplomatik saldırılarla ortadan kaldırmaya çalışan, Güney Kürdistan’ı askeri üs mevzilenmesi ve MİT örgütlenmesiyle işgal ve ilhak eden, özgürlük hareketimizi tasfiye etmeye, Kürtleri yok etmeye yeminli faşist AKP-MHP iktidarına ve taşeronluğunu yapan KDP ihanetine karşı tüm alanlarda mücadelenin kesintisiz sürdürülmesini karar altına almıştır. Bu bağlamda öncelikli görevin Başur halkımıza düştüğüne işaret eden toplantımız, kadınların ve gençlerin öncülüğünde yurtseverlik çizgisinde direnişin tüm alanlarda geliştirilmesinin önemini ortaya koymuştur.”

 

/ANF/