Rabia Ataş: Hasta tutuklu kızı Şivekar için eylemde

Kalp yetmezliği olan kızının özgürlüğü için Adalet Nöbeti tutan Rabia Ataş, “Kadın katillerini bırakıp, dilini ve kültürünü savunanları ölüme mahkum ediyorlar. Çocuklarımızı tecritle öldürüyorlar” dedi.  

Hasta ve infazlarını tamamlamalarına rağmen tahliye edilmeyen tutukluların durumu gündemdeki sıcaklığını koruyor.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) en son açıkladığı verilere göre, cezaevlerinde halen bin 604 hasta tutuklu bulunuyor. Yine 20 ila 30 yıl arasında değişen tutukluluğa rağmen tahliyeleri engellenen çok sayıda tutuklu bulunuyor.

Tahliyeleri engellenen tutukluların yakınlarının, bu duruma karşı eylem ve girişimleri ise sürüyor. Aileler, 5 Ocak’ta Ankara’da çok sayıda siyasi parti, kurum ve sivil toplum örgütü temsilcisiyle bir araya gelerek, acil tahliye edilmesi gereken 38 ağır hasta tutuklunun durumuna dair hazırladıkları dosyayı aktardı. 

HASTA TUTUKLU ATAŞ 

 Ailelerin, taleplerinin karşılanması talebiyle Diyarbakır ve Van’da başlattığı Adalet Nöbeti de halen devam ediyor. Diyarbakır’daki eylem 73, Van’daki eylem 48’inci gününe girdi. 55 yaşındaki Rabia Ataş da Diyarbakır’daki nöbet eylemine katılanlardan. Ataş, 38 ağır hasta tutuklu içinde yer alan ve 5 kadın tutukludan biri olan 25 yaşındaki kızı Şivekar Ataş’ın tahliyesini istiyor.  

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şivekar Ataş, Muş’ta 2016 yılında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve yargılandığı davada 15 yıl ceza verildi. Ataş, tutuklu kaldığı süre boyunca cezaevinde birçok kez kötü muameleye maruz kaldı. Ataş, kalp yetmezliği ve fıtık gibi hastalıklarla mücadele veriyor.  

 90’LARDAN BUGÜNE SÜREN BASKI  

 6 çocuk annesi Ataş, kızının yaşadıkları baskıların 1990’lı yıllarda başladığına işaret etti. 90’lı yıllarda Şiveker’a hamileyken evlerine baskın düzenlendiğini ve sonrasında yaşadıkları baskılardan kaynaklı Diyarbakır merkeze taşınmak zorunda kaldıklarını aktaran anne Ataş, “Taşındıktan sonra da baskılar peşimizi bırakmadı” dedi. Çocuklarında eşitsizlik ve baskılara karşı bir tutum geliştiğini ifade eden Ataş, “Şivekar da çok vefalı bir çocuktu, bu yaşadıklarımızı duydukça zulme karşı mücadele verdi. Olaylara ve insanlara yaklaşımı çocukluğundan bu yana belliydi” diye kaydetti. 

 Kızının tutuklandıktan sonra yargılandığı davada ceza aldığını ve tutuklu kaldığı süre boyunca birçok cezaevine sevk edildiğini anlatan anne Ataş, “Çok kez tekli hücreye ve süngerli odaya atıldı. Süngerli odadan çıktıktan sonra vücudunda morluklar ve çürükler oluşmuş. Islak ve pis bir odada günlerce bekletilmiş ve enfeksiyon kapmış. Bir gün görüşe gittiğimde gözü mosmordu, gardiyanların işkencesine uğramıştı. Şimdi de Bakırköy Cezaevi’nde ve halen baskılar sürüyor. Yeni bir kadın müdür gelmiş ve bütün eşyalarını yakıyormuş” diye kaydetti. 

/MA/