Rojava kadın heyeti Tunus’daki kadın konferansına katıldı

Tunus’un ev sahipliği yaptığı 3’üncü Dünya Emekçi Kadınlar Konferansı’na katılan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyonu üyesi Corcêt Barsoum, katılımcıların Rojavalı kadınların mücadelesine olan yaklaşımına dikkat çekerek, devrimin bölgede ve dünyadaki değişimlere olan etkisine işaret etti.

4 Eylül’de Tunus’ta “Birlik…kadınlarla birlik” şiarıyla başlayan, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’dan 40 kadının katıldığı 3. Dünya Emekçi Kadınlar Konferansı 9 Eylül’de sona erdi.

Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin temsilcileri, Kongra Star Demokratik Anlaşmalar ve İlişkiler üyesi Menan Mihemed, Jineloji Akademisi üyesi Rohilat Arif Nasir, Kuzey ve Doğu Suriye Toplumsal Diplomatik Merkezi (CDC) Lûlav Şêxo, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Koordinasyonu üyesi, Süryani bileşeni temsilcisi Corcêt Bersûm ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) Sözcüsü Sema Begdaş konferansa katıldı.

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon üyesi Corcêt Bersûm, konferansa ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

*Tunus’ta gerçekleşen 3. Emekçi Kadınlar Konferansı’na katıldınız. Heyet Kuzey ve Doğu Suriye kadın örgütlerin 5 temsilcisinden oluşuyordu. Katılmanınız amacı neydi?

Kadınların 19 Temmuz Devrimi’ndeki bütün deneyimlerini yaşamın her alanında, kadınların kazanımlarını özellikle YPJ, Toplumsal Kadın Güçleri-Kadın (HPC-Jin) gibi kadın örgütlerin kurulmasını, DAİŞ savaşını yürüten kadınlara üzerindeki tüm tehlikelere karşı bu örgütlerin kurulma amacını, kadınların elde ettiği kazanımları korumayı topluma ulaştırmayı amaçladık. Kadınların bölgede yaratmış olduğu büyük değişimler konferansın ana gündemiydi.

Ayrıca, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların deneyimleriyle 21. Yüzyılda elde ettiği kazanımların tanınması temel gündemdir. Konferansta katılımcılara kadınların bu deneyiminin dünya genelinde özel bir deneyim olduğunu göstermek istedik. Bunun yanında da birleşenlerin gücünü ve birliğini, kadınların bölgede nasıl köklü ve genel bir değişiklik yapabileceğini ve birliğin sonucunda dünyayı nasıl etkileyeceğini önlerine serdik.

*Sizler Tunuslu kadın örgütleri tarafından davet edildiniz. Acaba o örgütler kimlerdir önceden ilişkileriniz var mıydı?

Konferans izleme komitesi bizi davet etti. Konferansta Tunus Genel Emek Sendikası Ulusal Emekçi Kadınlar Ofisi, Tunus İnsan Haklarını Koruma Vakfı, Ulusal Kadın Sendikası, Tunus Demokratik Kadınlar Derneği, Kırsal Bölgeler ve Milyonlar Derneği Bidon Land gibi dernekler ve kuruluşlar ile çok sayıda aydın ve kadın uzman katıldı.

*Bu katıldığınız ilk konferans mıydı?

Böyle bir konferansa ilk kez katılıyoruz. Bu bizim için iyi bir şeydir ve dünyanın Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının öncü rolünü tanıması için önemli. Daha önce böyle konferanslara katılmadık, çünkü daha önce Suriye’de kimse bu alana dikkat çekmiyordu. Davet Suriye adıyla geldi. Suriye’nin diğer bölgelerinden birçok kadın davet edilmişti ancak katılmadılar. Sadece biz katılım gerçekleştirdik.

*Konferansta neleri tartıştınız, ne önerdiniz, konferansın gündemine giren önemli konular nelerdi?

Konferans 4 Eylül’de başladı. Geleneksel elbiselerimizle katıldık. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak özellikle Kürt, Arap ve Suryani geleneksel elbiselerini giydik. Dört parça Kürdistan’dan çok sayıda kadın katıldı. Ellerimizde bayrak, slogan ve pankartlar vardı. Porkîba sokağında başlan ve kültür merkezinde son bulan bir yürüyüşe katıldı. Merkezde konferans başladı.

Konferansın 2’nci ve 3’ncü gününde çalışma oturumları vardı. Dolayısıyla kadınların farkı ve özel çalışmaları vardı. Her ülkenin gündeminde farklı bir konu vardı. Kadınlara yönelik şiddet, oportünist kadınlar, diktatörler ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın devrimi üzerine konular vardı.

Heyetimiz, bilimsel jineloji, Kongra Star, Kürdistan kadınları konularını ve Suriyani kadınların tarihi ve mücadelesi üzerine bir seminer gerçekleştirdi.

Konferans 7’nci ve 8’inci günde genel toplantıya dönüştü. 4 kıtadaki kadınların durumunu, elde ettikleri başarılar, Korona nedeniyle geciken ve bir yıl önce yapılması gereken Dünya Emekçi Kadınlar Konferansı’nda yapılan toplantılar hakkında görsel raporların yer aldığı bir sunum yapıldı.

Raporların okunmasından sonra, kadın davaları savunucuları, kadına yönelik şiddet, herkes kendi ülkesinde kadınların karşılaştığı sorun ve engellere ilişkin Almanya, Peru, Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Devrimi’ne ilişkin konularda görüşlerini paylaştı.

Genç kadınlar, dünyadaki yoksulluk, kadınları büyük ölçüde etkileyen geri kalmış ekonomi, çocuk evlilikleri kürtaj ve hamilelikle zorla kürtaj konuları tartışıldı.

“Anlaştığınız ana noktalar ve anlaşmadığınız konular neler. Ataerkil zihniyetten kadınlara yönelik şiddet ve kapitalist devletlerin bundaki rolünü tartıştınız mı? Konferansın sonuçları neler?

Kadınları sınırlayan geleneklere, emperyalist ülkelerin yasalarına, eril topluma, devlet sistemlerine ve aileler tarafından kadına yönelik şiddette vurgu yapıldı. Ayrıca kadın emekçi ve aktivistlerin, çevre örgütlerinin insan hakları alanındaki savaşçıların ve genç kadınların rolü tartışıldı. Katılımcılar, şiddete maruz kalmalarına rağmen kadınların cesaretini selamladı. Zor şartlara rağmen konferansın gerçekleştirildiği belirtildi.

Konferans, ataerkil zihniyete, baskı, cinsiyetçilik şovenizm ve faşist düşünceye dayanan dünyada kadınların devlette ve toplumsal yaşamda eşitlik ve özgürlüğünün desteklenmesi vurgulandı.

*Görüşmeleriniz nasıl geçti. Konferansa katılmak için, oradakilerin bölgedeki kadın devrimine bakışı nasıldı? Bu yeni deneyimi değerlendirmeleri nasıldı?

Tüm dünyadan katılımcılarla görüşmeler gerçekleştirdik. Onlar bizi büyük bir heyecanla karşıladı. Programlarımızda Tunus’taki birçok kadın örgütlerini ziyaret edeceğiz. Bizi coşkuyla karşıladılar, Kürt, Suryani ve Arap kadınların sesi yükseldi, kadınların devrimine, bölgedeki ve dünyadaki etkisine dikkat çekildi.

Dünyadaki tüm bileşenleri temsil eden özel bir deneyim olan bölgedeki kadınların deneyimlerine dikkat çekildi. Dünyada bir sembol ve ses haline gelen YPJ başta olmak üzere, kadınların öncü rol oynadığı birçok başarıya imza atıldı.