Sarya Aslan: Jin Jiyan Azadi

Bir şiirinde Füruğ, “kalbim acıdan çatlıyor” diyordu. Bu kaçıncı çatlaması kalbimizin, kaçıncı parçalarını tekrar birleştirip yoluna devam etmesi. Bıçağı elinde tutan hep aynı. Mahsa Amini İranlı bir Kürt kadın. Saçının telinin görünmesinin yasak olmasının yanında anadilinde ismini bile kullanamadığı kanlı toprakların kadını.

Günlerdir onun kız kardeşleri ve halkı amansız bir direniş sergiliyor. Mahsa için büyük bir güç ve isyanla zalimin karşısına dikiliyor hesap soruyorlar. Zulüm bitmeyecek evet ama direniş de bitmeyecek.

Tüm dünyanın kör sağır olduğu bu varoluş mücadelesinde Kürt kadınları kendi gücüne dayanarak destan yazıyorlar. Taş gibi ağır yüreğimiz. Kanımızla yazdığımız direnişlerde adımızın geçtiği her alan ikiyüzlü bir unutkanlığın pençesinde. Direnişe övgüler dizenler ve erkek egemen “demokratik” güçler alttan altta zalimin yaktığı ateşi harlamaktan da geri durmuyorlar. Bu kanlı savaşta hepsinin gölgesi dolaşıyor kanlı elleriyle.

Yüzyıllardır bu coğrafya, karanlık toprakları aydınlatan ateş böceklerinin mücadelesine tanık olmuştur. Bugün her türlü zulme karşı dimdik duranlar bu aydınlık özgür direniş geleneğini Leyla’lardan miras almışlardır. Ateş böceklerinin yol göstericileri bu topraklarda tarih yazan, kadınlara kendi özgür ve bağımsız yollarını açan Leyla’ların amansız mücadele ışığıdır.

Egemen baskıcı rejimler seçtiğimiz her yolu kana bulamak için yemin etmişler gibi yaşıyorlar. Hiçbir yaşam alanı kalmaması için yolumuzu yıkıp yakıyorlar. En çok kadınlardan korkuyorlar, kendi yolunu çizme gücünü elinde tutan yaşamı yeniden özgürce var eden kadınlardan.

Kadınlar yürümesin, kendi yolunu bulmasın diye tüm güçlerini buraya harcıyorlar. Tüm yolları yıksalar da kadınlar yüzyıllardır “Jin Jiyan Azadi” felsefesinde yürüyorlar. Tüm yollar kapansa da saçlarından yol yaparak yürüyor kadın savaşçılar. Kökünden kesip kız kardeşlerine yol yapıyor, yoldaşlarına güç veriyorlar.  Her tele bir kadın tutunuyor düşen her kadının yerine yeni kadınlar geliyor.

Yüzyıllardır kadınlar saçlarının telleri üzerinde yürüyorlar ve biliyorlar ki bu incecik saç teli üzerinde varoluşunu gerçekleştireceklerdir. Bir zafer gelecekse bu ince saç telinin üzerinde yürüttükleri müthiş direnişle gelecektir.

İşte bu güç, bu direngenliktir yüzyıllardır zalimlerin yüreğinde ki korkunun sebebi… Mahsa’nın düştüğü yerde yeni bir yol açıyor kadınlar kanlı bir savaşta saçlarını kesip yol yapıyorlar, Mahsa’ya yürüyorlar, özgür kadınlara yürüyorlar. Bugüne kadar saçlarından özgürlük yolu yapan, o incecik teller üzerinden yürüyen kadın savaşçılardan ilham alıyorlar.

İnançtır bu özgürlüğe olan inanç… Direnişleri tüm dünya kadınlarına ilham veriyor, umudu çoğaltıyor.

Kutsal ayetler uçuşuyor şimdi gökyüzünde, özgür kadınların saç tellerinden yapılmış bayrağın etrafında başlarını eğerek dönüyorlar. Ve bu kutsal ayetler ateş böceklerinin saçtığı ışığın karşısında karanlıklarda kayboluyorlar…