Sezin Öney: Türkiye’nin antidepresanı kadınlar

Gazeteci ve siyaset bilimci Sezin Öney, Canan Kaftancıoğlu’nun 10 yıl önceki sosyal medya paylaşımlarından ötürü cezalandırılarak siyaseten yasaklanması hamlesini değerlendirdiği yazısında, söz konusu hamlenin kadın liderliği ve kadın siyasetiyle olan yakın ilişkisine ayna tuttu.

İddialı, sözünü esirgemeyen ve gücünü doğrudan ortaya koymaktan çekinmeyen bir kadın siyasetçi olması da 2018 başında CHP İstanbul İl Başkanı olduğundan beri hep dikkat çekti. “Çekilen dikkatler” sadece kamuoyununki de değildi belli ki; Kaftancıoğlu, CHP İstanbul 36. Olağan İl Kongresi’nde il başkanlığına seçilir seçilmez hakkında soruşturmalar da başladı.

Kaftancıoğlu, 2021 başına gelindiğinde Türkiye’nin en beğenilen politikacıları arasında ilk sıralardaki isimler arasındaki iki kadından biriydi. Diğeri de tahmin edileceği üzere, İYİ Parti lideri Meral Akşener…Her ikisi de “düşündükleri gibi konuşmaktan çekinmeyen” ve ön planda yer alan, yönetici kadınlar ve tabii, yoğun biçimde de karalanıyor; çok daha sert biçimde politikadan uzaklaştırılmaya çalışılıyorlar.

Siyasette yükselen, “koltuk sahibi” olan muhalefet üyesi kadınlar, hep büyük zorluk; en çok da kamuoyu nezdinde kişilik haklarına ciddi saldırılarla karşılaşıyorlar.  CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka da defalarca önüne engel konmaya çalışan isimlerden mesela. Siyasette yükselen, “yöneten” kadınlara uygulanan, erkeklerin maruz kaldığını da aşan, siyaset dışına itme amaçlı “psikolojik şiddet” örnekleri bunlar…

Ve tabii, söz konusu “şiddete”, hukuki boyut da ekleniyor; Canan Kaftancıoğlu’na şimdiye kadar verilen cezaların Yargıtay’daki temyiz incelenmesi sonucunda onaylanması örneğinde olduğu gibi.

Bu gibi çabalar hep ters tepmeye mahkûm-Kaftancıoğlu’nun, il başkanı olduğunun ertesi günü haberi gelen soruşturmalar hep kamuoyunun daha fazla dikkatini çekmesine; İstanbul’un ötesinde de tanınmasına, bilinmesine ve desteklenmesine yol açtı.

2021’in başında Türkiye’nin en beğenilen, aktif siyasetteki ilk 11 politikacısı listesi sırasıyla şöyleydi: Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan, Tunç Soyer, Özgür Özel, Meral Akşener, Canan Kaftancıoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan, Devlet Bahçeli, Mithat Sancar. Türkiye’nin, siyasetçilerden bir milli takımı olsa böyle bir karma oluşurdu diğer bir deyişle…

Mesele kadınlar…

Kaftancıoğlu’nun siyasetin dışına itilmeye çalışılması, politikada sertliğin, muhalefete yönelik baskı ve agresifliğin artacağının işaretlerinden biri daha olarak yorumlanıyor. Çok doğru-fakat şunu da dikkat çekmek gerek: siyasi şiddetin dozunun arttırılacağı belli bu dönemin başlıca ve öncelikli hedefi de kadınlar.

Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak ve hapis cezalarının Yargıtay tarafından onanmasından tam 1 ay önce de “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği”ne açılan kapatma davası gündeme gelmişti. 1 Haziran’da da bu kapatma davasının ilk duruşması var.

(…)

Türkiye’nin antidepresanı kadınlar…

Kesif bir depresifliğin sardığı ve toplumu atalete, ümitsizliğe sürüklediği noktada kadınlar, karşı koyuyor-tüm baskılara rağmen kendini ifade ediyor. Olmaya da devam edecekler-herkese ve her şeye, tüm şiddete rağmen…

Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın.