Sınırları aşan bir dengbêj: Sûsika Simo

Sûsika Simo, 1925 yılında Ermenistan’ın Elegez bölgesindeki Mîrekêda köyünde mülteci Kürt ve Êzidî bir ailenin kızı olarak dünyaya gözlerini açtı. Henüz küçük yaşlardayken ailesi Gümrü’ye göç eden Sûsika Simo, burada okula başlar. Sovyetler Birliği’nde doğup büyüyen Susika Simo, üniversitede aldığı tıp eğitiminin ardından bir süre Gürcistan’da bir hastanede çalışır. Ancak Susiko Simo’nun içinde durmaksızın çalan bir ritim vardı. Bu ritim dışarı çıkıp dinleyiciyle buluşmak istiyordu. Sûsika Simo’nun içinde çalan bu ritim onun kısa süre sonra hastanedeki işini bırakarak bu ritmin peşinden gitmesini sağladı. Yaşadığı toplumun feodal tutumuna sesi ve dengbêjliğin peşinden giden Sûsika Simo, 1946 yılında henüz 21 yaşındayken sahneye çıkarak Kürtçe ve Ermenice kılam söyler.

Sûsika Simo Kızıl Meydan’da

Dengbêjliğe olan sevdası ve sahnede kendine olan güveni onun tanınmasını sağlamıştır. Erivan Radyosu çalışanları onun yanlarında çalışmasını ister. Bunu kabul eden Sûsika Simo, 1955 yılında Radyo Erivan’da dengbêjliğe başlayarak kılamlarını seslendirir. Radyonun kültür programlarında Sûsika Simo sahneyi sanatçı Egîdê Cimo ile de paylaşır. “Kavalın miri” olarak bilinen Egîdê Cimo çalar, Sûsika Simo da söylerdi. Sesi Egîdê Cimo’nun kavalı ile ahenk içindeki uyumu sanata başka bir anlam yüklüyordu. Bu çalışmaları Kürtler arasında büyük bir sevgi yarattı. O “Evdalê Zeynike” ve “Xerîb Bilbil” içinde birçok kılamı kaval eşliğinde seslendirmiştir. Sûsika Simo, birçok kez Kızıl Meydan’a çıkarak burada konser vermiştir. 1965 yılında dengbêjlik anlamında çok gelişen Sûsika Simo, sosyalist olarak kabul edilir.

Sovyetlerden parlayan yıldız

Gün geçtikçe tanınan, sanat alanında etkisi büyüyen Sûsika Simo, Ermeni olan sporcu Kulya Neftalyan ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Kendi etnik kökeni dışında biriyle evlenmesi Susika’nın içinde olduğu toplumun tepkisini çeker. Ancak daha önce sesi için başkaldıran Sûsika Simo, buna da kulak asmayarak sevdiği için de başkaldırdı. O dönem Egîdê Cimo ve eşi Kûlya Neftalyan ile çalışan Sûsika Simo, sadece Ermenistan’da değil, aynı zamanda Gürcistan ve genel olarak Sovyet ülkelerinin çoğunda yıldızı parlamıştı.  Eşi Kulya Neftelyan ona çoğu konuda destek olurdu. Birlikte programlara katılır, sahneye çıkar ve düet yaparlardı. Çocukları olmadı ve ömürlerini sanatın gelişmesine verdiler.

Sesi ile sınırları aştı

Ermenistan’daki Flarmonya sahnesinden de kılamlarıyla geçen Sûsika Simo, sahneye çıktığı zaman Kürt yöresel kıyafetleri giyer ve başına bir kofi bağlardı. İki grup oluşturan Sûsika Simo, opera ve bale yöntemi ile sanatını sunuyordu. Aynı zamanda Elegez tiyatro grubuyla da çalışıyor ve tiyatro öncesi veya sonrası sahneye çıkarak kılamlarını söylerdi. Söylediği kılamlarla Kürt kültürünü Kafkaslara da tanıttı. Seslendirdiği onlarca stranı Kürt klasik müziğine kattı. Sesi ve sanatıyla sınırları aşan Sûsika Simo, milyonlara ulaştı. Dengbêjliğin yanı sıra govendi (halay)  de seven Sûsika Simo, çok güvez haay çekerdi. Öyle ki kendisine bu sebeple “Gula Govende” diye de hitap edilir.

Yazılara konu olmuştur

Sesi, kofisi ve heyecanı ile yazılara da konu olur.  Yazar Wezîrê Eşo, “Riya Teze” gazetesinde “Bizim Sûsik” başlığıyla bir yazı yayımlamış ve yazıda Sûsika Simo’nun sesinin güzelliğinden bahsetmiştir. Yazıda, “Onu geleneksel bir kadın gibi hayal etmeyin. Sahnelerde gösterdiği performans büyük bir hayranlık uyandırırdı. Yani müzik kulağı ve parça seçiciliği muhteşem bir sahne performansı ile birleşince sadece Erivan radyosunda değil kısa sürede Kafkaslar’da üne kavuştu. Sûsika Simo Radyo Erivan’dan önce de vardı ve hep olacaktır” denilerek ondan bahsetmiştir.

Ardından elbise ve sesini bıraktı

Bir sürgün çocuğu olarak dünyaya gelen, Ekim Devrimi’nin rüzgârı ile büyüyen asi yürekli Sûsika Simo’nun yüreği daha fazla dayanamaz ve 1977 yılında Erivan’da yaşamını yitirir ve Gümrü’de toprağa verilir. Sûsika Simo ardından Kürt motifleriyle işlenmiş elbiselerini, stran ve anlamlı sesini bıraktı. Radyo Erivan aracılığıyla sınırları aşan Sûsika Simo, sesi, sanatı ve kültüre yaklaşımı ile dünyanın her yerinde olan Kürtlere ulaşır. Birçok eseri bulunan Sûsika Simo, Ekim Devrim’in öncüsü Lenin’e yazdığı “Lenînê Mezin (Büyük Lenin)” en çok bilinen eseridir.