Türk devleti Kürt kadınına yönelik tecavüzü meşru görüyor

Türk devletinin kadına yönelik sistematik şiddet ve özel savaş politikaları gün geçtikçe derinleşiyor. Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde, işgal edilen Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’de Türk devleti ve çeteleri tarafından taciz, tecavüz, kaçırma, tarihi eser kaçakçılığı ve demografik yapıyı değiştirme politikaları devam ediyor.

Bakurê Kürdistan’da da kadına yönelik tecavüzcü egemen sistemin uygulamaları sürdürülüyor. Son olarak Batman’a bağlı Gercüş’te 15 yaşında bir çocuğun, karın ağrısı şikayeti ile gittiği hastanede gebe olduğu ve TC asker ve memurlarının tecavüz saldırısına uğradığı ortaya çıkmıştı.

Kadına yönelik artan şiddete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kongreya Star Kuzey ve Doğu Suriye Sözcüsü Remziye Mihemed, namus olgusunun ön plana çıkarılarak Kürt ailelerinin devlete karşı çıkılması engelleniyor belirlemesinde bulundu.

‘TECAVÜZ MEŞRU GÖRÜLÜYOR’

Kadına yönelik şiddetin, Türk devleti tarafından özel savaş politikalarının bir parçası olarak uygulandığını belirten Remziye Mihemed, “Türk devleti kadına yönelik şiddeti ve tecavüzü artırıyor. Bakurê Kürdistan’da Türk devletinin asker ve çavuşları tarafından küçük kız çocuklarına tecavüz ediliyor ve bunu kendilerine meşru görüyorlar” dedi.

Türk devletinin, mevcut politikalarıyla tecavüzü meşrulaştırdığını belirten Remziye, “Türk devleti asker ve çavuşlarını koruyarak bu olayları örtbas etmek istiyor. Türkiye devleti ve kanunları, suç işleyenleri savunuyor” diyerek Türkiye’deki var olan durumu ele aldı.

‘OSMANLI’DAN BU YANA KATLİAM’

Türk ordusunun ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye halkına yönelik vahşetinin devam ettiğinin altını çizen Remziye, savaşta en çok acı çeken ve zulüm görenlerin kadın ve çocuklar olduğunu vurguladı.

Osmanlı’dan bu yana Türk devletinin, Ortadoğu halklarına katliam yaptığını, işkence ve tecavüz saldırılarında bulunduğunu kaydeden Remziye, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk devleti kadına ve topluma yönelik katliam, şiddet ve işkenceyi kendisine meşru görüyor. İşgal ettiği alanlarda özellikle kadına yönelerek, kadınları kaçırıyor. Kaçırılan çok sayıda kadının akıbeti hâlâ belli değil” dedi.

Son günlerde ortaya çıkan Serêkaniyê’de kadınların köle olarak satıldığı haberlerinin, Türkiye devletinin gerçekliğini ortaya çıkardığını ifade eden Remziye, Türk devletinin erkek egemen zihniyetin temsilcisi olduğunu söyledi.

‘KADIN HAREKETİ HEDEF ALINIYOR’

Türk devletinin kadın hareketini hedef aldığına değinen Remziye, “ Kadını örgütleyen ve kadın çalışmalarını geliştiren kadın hareketidir. Devrim ve kadın tarafından kurulan sistem hedef alınıyor. Kadın hareketinin örgütlenmesi, Türkiye’deki devletçi egemen sisteminin yıkılmasında büyük role sahip olacaktır. Bunu tehdit olarak gördüğünden kaynaklı kadınlar hedeflerinde” diye kaydetti.

Rojava Devrimi’nde kadının öncü rolünün önemini vurgulayan Remziye, toplumu örgütleyen kadın hareketinin, kadının özgürlüğü için büyük çaba harcadığını da sözlerine ekledi.

Kadın devrimi öncülerinin hedefte olduğunu kaydeden Remziye, “Hevrin Xelef, Zehra Berkel, Emine Veysi ve Hebûn Xelil’in hedef alınması kadın hareketinin hedef alınmasıdır. Yine kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz kadın hareketinin yok edilmek istenmesidir” şeklinde konuştu.

‘TUTUKLAMALAR, TECAVÜZÜN DEVAMI’

Bakurê Kürdistan ve Türkiye’deki siyasetçi kadınların tutuklanmasına yönelik konuşan Remziye Mihemed, “ Zindanlar, siyasi alanda görev alan binlerce kadınla dolduruldu. Fakat saldırılara rağmen büyük bir mücadele yürütülüyor. Kadının tutuklanması, kadına yönelik şiddetin, katliamın ve tecavüzün devamıdır” dedi.

Kadının bedel ödeyerek bugünlere geldiğini, baskı, şiddet, tacize uğrayan kadının boyun eğmediğini belirten Remziye, “Kadın, tarihini ve düşmanının tarihini iyi biliyor” diye belirtti.

Türkiye devlet sistemine başkaldıranın kadın olduğuna dikkat çeken Mihemed, Türkiye devleti şiddet, tutuklama, taciz, tecavüz ve özel savaş politikalarıyla uluslararası hukukun ve insan haklarının çiğnediğini söyledi.

‘ŞİDDET, ÖRGÜTLÜLÜKLE DURDURULABİLİR’

Kongreya Star olarak kadına yönelik şiddet, tutuklama, taciz, katliam ve tecavüze karşı tavırlarının net olduğunu söyleyen Remziye, kadın örgütlülüğünün önemini hatırlatarak, “Batman’da küçük kız çocuğuna tecavüz edildiğinde Kürdistan’ın dört parçasında kadınlar alanlara akın etti. Efrîn’de kadına yönelik şiddet ve kaçırma yaşandığında tüm kadınlar sesini dünyaya duyurarak kadına yönelik şiddetin kabul edilmediğini haykırdı” diyerek kadının tarihe karşı sorumluluklarını ve görevlerini bilmeleri gerektiğini belirtti.

Örgütlenen kadınla şiddet ve tecavüze karşı mücadele edilebileceğini belirten Kongreya Star Kuzey ve Doğu Suriye Sözcüsü Remziye Mihemed, Kürdistan ve dünya kadınlarına seslenerek Türk devletinin, Kürdistan’ın dört parçasında kadına yönelik şiddetine karşı birlik ve örgütlülük çağrısı yaptı.

/ANHA/