Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı araştırması

Kadir Has Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na göre, kadınların toplumda karşılaştığı en büyük sorun şiddet.

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin 23 ilden, kent nüfusunu temsil eden yaklaşık 2500 kişiyle görüşmeler sonucunda ulaştığı verilere göre, kadınların yüzde 70’i şiddeti hemcinslerinin yaşadığı en önemli sorun olarak tanımlıyor. Erkeklerin yüzde 63’ü de kadınların yaşadığı en büyük sorun olarak birinci sıraya şiddeti koyuyor.

Her sene aynı cevap

Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu, bu soruya her sene aynı cevabı aldıklarını belirtiyor: “Ama şiddetin sıralamadaki oranı her sene artıyor. Kadınlar açısından bu sorun daha önemli hale gelirken erkeklerde daha çok işsizlik ve eğitimsizlik gibi konular da öne çıkıyor.”

2021-2022 yıllarında yapılan araştırmaların sonucuna göre, katılımcıların yüzde 87’si devletin kadınları korumak için yeterli önlem almadığını düşünüyor. Kadınların şiddeti engellemek için devlet tarafından alınan önlemleri erkeklere göre daha yetersiz bulduğu anlaşılıyor.

Araştırmada öne çıkan konulardan biri de İstanbul Sözleşmesi ile kadın ve erkeklerin bu sözleşme hakkındaki bilgisi.

Daha az kadın ve erkek İstanbul Sözleşmesi’nden haberdar

2021 ve 2022 yıllarındaki verilere göre “İstanbul Sözleşmesi’ni hiç duymadım” diyen kadın sayısı erkeklerden daha fazla. Geçtiğimiz yıla kıyasla daha az kadın ve erkeğin sözleşmeden haberdar olduğu görülüyor.

Doç. Dr. Çarkoğlu, bu durumun sözleşmenin 2021 yılında daha fazla gündemde olmasıyla açıklanabileceğini belirtiyor. Sözleşme hakkında bilgi sahibi olan kadın ve erkek oranlarının da kamuoyunda tartışılan konulara erkeklerin daha aşina olduğunun bir göstergesi olduğunu, kadınların burada bir engelle karşılaştığını ifade ediyor.

Şiddet boşanma için yeterli bir sebep

Araştırma kapsamında şiddetle mücadele konusunda sorulan sorulardan biri de boşanma üzerine. Yıllar ilerledikçe aile içi şiddetin boşanma için yeterli bir sebep olduğu görüşü yaygınlaşıyor.

2022 araştırması sonuçlarına göre, aile içi şiddeti boşanma için yeterli bir sebep olarak görenlerin oranı kadın ve erkeklerde yüzde 77 olmakla beraber bunu düşünen kadınların oranı daha yüksek.

“Feminizmin tanınmasında bir eksiklik var”

Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na göre, kadınların erkeklere kıyasla daha az hak ve imkana sahip olduğu düşüncesi artıyor.

Özellikle son iki yıldır bu soruya olumsuz yanıt veren kadınların oranı yüzde 89’lara kadar çıkıyor.

2016-2022 yılları arasındaki verilere göre, feminizmin kadın-erkek eşitliğini savunduğunu düşünen kadın ve erkeklerin oranı yüzde 50’lerde. Buna karşılık feminizmin kadın üstünlüğünü savunduğunu düşünenlerin oranında da artış görülüyor.

Kürtaj karşıtlığında azalma

Araştırmaya göre, kürtaj karşıtı tutumların son iki yıldaki katılımcı gruplarında azaldığı gözlemleniyor.

“Kürtaj kadının en temel haklarındandır, yasaklanamaz” diyenlerin oranı 2016’da yüzde 43,6 olarak kaydedilmişken 2021 ve 2022 yıllarında bu oran yüzde 50’lerin üzerinde.

Kadınlar ekonomik açıdan kırılgan

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 48’inin kendine ait bir banka hesabı yok. Bu oran erkeklerde yüzde 19.

Son sekiz yıldaki verilere göre, kadınların işlerini bırakma sebepleri arasında en üst sıralarda evlilik, ev işi sorumlulukları ve çocuk bakım desteği alamamaları geliyor.

Raporda, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik kadınlardaki ve erkeklerdeki olumlu görüşlerin 2016’dan bu yana pekiştiği ve eğitim seviyesi arttıkça toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki olumlu görüşlerin de güçlendiği görülüyor.

 

 

/eka/