Yerel Yönetimler Kadın Konferansı düzenlendi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu tarafından Yerel Yönetimler Kadın Konferansı düzenledi. TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda başlayan konferansa çok sayıda kadın katılım sağladı.

Konferans Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden gönderdiği  mesajın okunmasıyla başladı. Ardından konferansın açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ilk olarak HDP İzmir İl Örgütü binasında Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz’ı andı.

“Eşbaşkanlık sistemi değerli bir kazanımdır”

Kadının yaşamın her alanına ve siyasete tam katılımını her zaman esas aldıklarını belirten Pervin Buldan, “Partimizin bütün karar alma mekanizmalarında kadının eşit temsiliyetini hayata geçirdik. Kadının eşit düzeyde aday olmasını ve eşit düzeyde seçilmesini dolayısıyla siyasette eşit düzeyde söz almasını hedefledik ve bunu hep birlikte gerçekleştirdik. Bu nedenle eşbaşkanlık dedik. Eşbaşkanlık sistemimiz ile kendi örgütlü yapımızdan, yerel yönetimlere ve merkezi siyasete kadar siyasetin tüm kademelerinde eşit temsiliyeti kurumsallaştırdık. Bu modelimiz gerek ülkemiz, gerek Ortadoğu gerekse dünya kadınlarının eşit temsiliyeti açısından değerli bir kazanımdır” dedi.

“12 Eylül’ün darbe ruhu kayyım rejimiyle sürdürdü”

“Kayyım rejimi; demokrasiye karşı yöneltilmiş bir darbe girişimidir” diyerek sözlerine devam eden Pervin Buldan, “Kürt halkının iradesine yönelik bir darbedir. Eşbaşkanlık sistemine karşı bir darbe girişimidir. 12 Eylül’ün darbe ruhunu kayyım rejimiyle ayakta tutma ve sürdürme çabasıdır. Darbeci kayyım rejimiyle bütün ülkeyi kuşatanlar hukuku askıya almanın yolunu açtılar. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve eşbaşkanlık sistemini suç sayarak, demokratik siyaseti tasfiye etmeyi hedeflerine koydular. Kadın seçilmişleri görevden uzaklaştırıp tutuklayan, kadın kurumlarımızı kapatan, kadın mücadelesini her türlü hukuk dışı baskıyla engellemeye çalışan zihniyetin hedefi bu ülkede faşizm koşullarını kalıcı hale getirmek, erkek iktidar düzeninin devamını sağlamaktır. Bu sürecin devamı olarak İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiler ve kadınları güvencesizlik, şiddet ve ölümün kıskacına aldılar. Kadınların binbir emek ve mücadeleyle elde ettiği demokratik kazanımları tartışma konusu haline getirip bu mevcut yasaları dahi uygulamama yoluna gittiler” ifadelerinde bulundu.

Pervin Buldan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:

Kayyımların tek faaliyeti tarihin en büyük soygunu olmuştur. Bunu sadece rant amaçlı da değil, açık ifade ediyorum ırkçı saiklerle de yaptılar. Felaketlerde dahi halkın parasını halktan kaçırdılar, insanları bir başına çaresiz ve umutsuz bıraktılar. Kürt halkının diline ve kültürüne yönelik yasaklamalar ile Kürt düşmanlığını kayyım rejiminin temel politikası haline getirdiler. Fakat halkımız ve kadınlar çok iyi bilsin ki hiçbir suçları bu gaspçı kayyımların yanına kar kalmayacaktır. İnkâr siyasetinin bugünkü temsilciliğini yürüten AKP iktidarı da bilmelidir ki; Kürt sorunu; sizin gibi çok rejimler, yönetimler gördü. Gelmiş geçmiş iktidarlar hep aynı yolu izledi. İnkâr ettiler, yok saydılar. Çözüm üretmediler. Ama sonunda çözülen kendileri oldu. Bugün hiçbirinin esamesi dahi okunmamaktadır. AKP iktidarı da aynı yolun yolcusudur.

“Kadınlar bu ülkenin çözüm gücüdür”

Demokrasiden, ortak gelecekten, barıştan ve adaletten yana olan herkesin, siyasal ve toplumsal muhalefetin barış ve demokrasi içinde bir geleceğin kurulması için daha fazla ortak çaba içerisinde olması gerekir. Kadınlar, kadın ittifakı bu mücadelenin en büyük gücüdür. Türkiye’yi krizlerin içerisine sürükleyen erkek iktidar düzenini değiştirecek güç yine kadınlardır ve kadınların eşitlik ve demokrasi mücadelesidir. Bu ülkeye barışı da, demokrasiyi de, adaleti de, eşit yaşamı da getirecek olan inanın ki biz kadınların mücadelesi olacaktır. Yerelden ilmek ilmek örülen demokrasinin öncülüğünü nasıl ki kadınlar yürütüyorsa, işte eş başkanlık ve yerel yönetimlerimiz bunun en canlı örneğidir, tüm ülkeyi demokratikleştirecek ve özgürleştirecek olan da yine kadınlardır; kadınlar olacaktır. Kadınlar, bu ülkenin çözüm gücüdür.

“Mücadele etmeye devam edeceğiz”

Ülkeyi krizlerle, yalanla ve baskıyla yönetmeye çalışan tekçi merkeziyetçi, eril düzene karşın biz kadınlar demokratik yerel yönetimler modelimizle gerçek bir demokratik anlayış ve tutumla mücadele etmeye devam edeceğiz. Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız. Korkmadık, korkmayacağız. Ve inanın ki eşit temsiliyete duyarlı demokratik bir sistemi kadınlar olarak mutlaka kuracağız. Buna adım adım yaklaştığımızı, finale doğru ilerlediğimizi de belirtmek isterim. Bizler hakları gasp edilmiş bütün kesimlerin ortak gücü olarak, kadın partisi HDP olarak başta toplumsal cinsiyet eşitsizliği olmak üzere bütün eşitsizliklerin çözümüne, eşitliğin, adaletin, onurlu bir barışın ve demokratik yönetimin tesis edilmesine talibiz ve bu konuda kararlıyız.

“Umut var cesaret var”

Yeterince birikimimiz, deneyimimiz, motivasyonumuz ve gücümüz var. Ülke siyasetinde temsili ve fiili olarak belirleyici konumdayız. O nedenle bizler var olduğumuz sürece umut da var olacak, cesaret de var olacak, çözüm ve barış imkânı da var olacak. Geçmişte ve bugünde mücadelemiz kadınların emeği ile yükseliyor gelecek de kadınların olacak diyorum. Bu yolda bütün kadınlara, bütün mücadele arkadaşlarıma başarılar diliyorum.”

/Jinhaagecy/