YPJ mücadelenin ürünü ve kadın özgürlük hareketinin mirasıdır

YPJ, kuruluşunun 10’uncu yıl dönümünde devrime karşı tüm saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. YPJ komutanları, YPJ’nin şehitlerin emeğinin ürünü ve kadın özgürlük hareketinin mirası olduğunu vurguladı.

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) 4 Nisan 2013 tarihinde kuruldu. İrade ve gücünü Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesinden alan YPJ, feodal zihniyetin saldırılarına karşı kadın ordusunu kurma çağrısında bulunuyor.

DAİŞ çetelerine ve işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı savaş meydanlarından büyük bir direniş gösteren YPJ, tüm dünya kadınları için bir direniş kubbesi ve sembolü haline geldi.

YPJ resmi olarak kurulmadan önce ilk kadın taburu 23 Şubat 2013’te Efrîn’in Cindirêsê ilçesinde “Şehit Rûken” adıyla kuruldu. Bu tabur YPJ’nin temelini oluşturdu.

Daha sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de Hesekê Kantonu’nun Dirbêsiyê ilçesinde Şehit Berçem Taburu, Qamişlo Kantonu’nun Dêrik ilçesinde Şehit Sozdar Taburu ve Qamişlo’da Şehit Edalet Taburu kuruldu.

İlk kadın askeri akademisi Dêrik ilçesinde Şehit Şîlan Akademisi adıyla açıldı ve ilk devresi 9 Mayıs 2013 yılında tamamlandı.

YPJ KADINLARIN DİRENİŞ VE MÜCADELESİNİN ÜRÜNÜDÜR

YPJ’nin komutanlarından Bêrîtan Mihemed, YPJ’nin kadınlar için bir dayanak haline gelene kadar kadınların kimliğinin tanınmasında büyük rol oynadığını belirtti.

YPJ’nin kurucularından biri olan Bêrîtan Mihemed, karşılaştıkları engellere dikkat çekerek şunları dile getirdi: “Çok zor günler geçirdik. Günlerimiz savaş ve mücadeleyle geçiyordu. Elde edilen kazanımlar yılların acı, mücadele ve direnişinin sonucudur.”

“Sadece şehit ve yaralılar vermedik” diyen Bêrîtan şöyle devam etti: “Kadınlara yönelik ataerkil zihniyete karşı da savaştık ve çelik gibi bir iradeyle karşı durduk. Bu nedenle YPJ’nin mücadelesi ve direnişiyle bu düzeye geldiğini söyleyebiliriz.”

Bêrîtan Mihemed, YPJ’nin tüm başarılarını, kadının savunma alanındaki rolünün güçlendirilmesi ve küçük bir coğrafyada öncülük ettiği demokratik, diplomatik, siyasi ve toplumsal mücadele modelinin yaygınlaştırılması sayesinde elde edildiğine dikkat çekti.

Bêrîtan Mihemed, tüm özgürlük şehitlerine çizgilerini devam ettireceklerini ve fedai bir ruhla kadınları koruyacakları sözünü verdi.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ VE DEVRİMİMİZİ KORUYACAĞIZ’

YPJ’de sadece bölgedeki bileşenlerden kadınlar değil, aynı zamanda dünyanın farklı yerlerinden kadınlar davalarının adaletine ve haklarına olan inançlarıyla YPJ’ye katıldı. Aralarından bazı kadınlar şehit oldu, bir kısmı ise halen YPJ içinde mücadelelerini sürdürüyor. Bunlardan biri de Almanya’dan Şîlan Tolhildan’dır.

Şîlan Tolhildan, YPJ’nin kuruluş yıl dönümü olan 4 Nisanı şu sözlerle nitelendirerek, “4 Nisan, topluma ve devrimine sahip çıkan kadın ordusu olarak bizler için özel bir gündür. Kadın savaşçıların Kobanê direnişinde yazdığı destanlar Avrupa ve dünyaya ilham verdi. Bu ilham Rojava Kadın Devrimi’ni tanımamızı sağladı. Zamanla Avrupa’daki Kürt kadınlarını tanıdık. Onlar üzerinden Kürt halkının tarihini, özellikle Kürt kadın tarihini tanıdık” dedi.

Şîlan Tolhildan, YPJ’nin binlerce yıldır özgürlük mücadelesini sürdüren kadın direniş ve mücadelesinin devam olduğunu belirtti.

Şîlan Tolhildan sözlerine şunları ekledi: “Kadınların öncülük ettiği Küba ve Vietnam gibi onlarca devrim yaşandı ve zamanla kadınları rolü ihmal edildi. Çünkü devrim kadın meselesini devrimden sonra çözeceğiz bilinci üzerinde kuruldu. Bu nedenle o devrimci kadınlar devrimden önceki klasik rollerine geri döndüler. Burada bir soru ortaya çıkıyor, acaba devrim kalıpları ve kadınların eski durumunu korumak mı?”

Kürt kadınlarının direnişine dikkat çeken Şîlan, “Kürdistan’ı 4 parçaya bölen ve yüzlerce yıldır sömürgeleri altında tutan emperyalist ve kapitalist güçlerle mücadele ettik. Kürt kadınlarının bu mücadelede özel bir yeri vardır. Rendê Xan, Leyla Şaylemez gibi. Bu da Kürt kadınının her zaman direniş ve mücadele ruhuna sahip olduğunu gösteriyor. Avrupalı kadınlar bundan mahrum bırakıldı. Bu mahrumiyet, bu düzeyde büyük başarılar elde etmesine rağmen mücadelesini anlamsız bırakan kapitalist sistemin sonucudur” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa kadın mücadelesinin kapandığını belirten Şîlan Tolhildan, “Avrupa’daki kadınlar haklarının olduğunu, seçim hakları olduğunu ve ne isterlerse giyebildiklerini söylüyorlar. Bu özgürlük mü? Bu onurlu yaşam mı ve mutlak özgürlük bu mu?” diye sordu.

Şîlan şöyle devam etti: “Öyle olduğuna inanmıyorum. Avrupalı ​​kadınlara, kadınlar ve toplum için yaptıkları işlerin hangi düzeyde anlamlı olduğunu sormalıyız. Bir Alman kadını olarak bazı haklarım var ama aynı coğrafyada hiçbir hakkı olmayan göçmen bir kadın var. Bu ulus devlet ve liberalizmin zihniyetidir” diye belirtti.

Gelecekte mücadeleyi büyütme sözünü veren Şîlan, “Şehit Şervan Kobanê ve 8 arkadaşına, başta kadınlara ve topluma karşı katliamlar gerçekleştiren işgalci Türk devleti ve kapitalist sistemin tüm saldırılarına karşı devrimi koruyacağımıza söz veriyoruz” diye konuştu.

YPJ, 19 Temmuz 2012 Devrimi’nin amaçlarını ve şehitlerin kazanımlarını korumak uğruna yüzlerce şehit vermiş ve bu alanda büyük bir rol oynamıştır.

YPJ ŞEHİTLERİ

Efrînli Silava ve Bêrîvan, topraklarını, kadınların haklarını ve onurlarını korumak için YPJ’ye katılan ilk savaşçılar arasında yer alıyor. Ayrıca 22 ve 28 Mayıs 2013’te şehadete ulaşan YPJ’nin ilk şehitleridir.

Kobanê’yi işgal etmeye çalışan DAİŞ çetelerine karşı 5 Ekim 2014’te fedai eylem gerçekleştiren Arîn Mîrkan, mücadelenin yönünü değiştirerek birlik bünyesinde fedailik ilkesi geliştirdi. Şehit Avesta Xabûr, 27 Ocak 2018’de Efrîn Kantonu’nun Cindirêsê ilçesine bağlı Hemamê köyünde işgalci Türk devleti ve çetelerine yönelik fedai bir eylem gerçekleştirdi. Barîn Kobanê, Zahre Penaber, Viyan Peyman, Jîna Ronahî, Warşîn Tirbespiyê, Mizgîn Botan, Sosin Bîrhat, Mizgîn Kobanê, Delar Heleb, Rohanî Kobanê, Kobanê, Jiyan Tolhildan, Roj Xabûr ve Barîn Botan gibi çok sayıda şehit var.

ANHA