Diyarbakır’da Kadın Konferansı: Çözüm örgütlü mücadeledir

 

Diyarbakır’daki kadın konferansına katılan delegeler, saldırı ve savaşlara karşı tek çözümün direniş olduğunu belirterek, “Önce direnen sonra diğer herkese sıra gelir. Birleşmekten, beraber mücadele etmekten başka çıkış yolu yok” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 3 Temmuz’da gerçekleştirilecek 5’inci Olağan Büyük Kongre’ye hazırlık kapsamında 7 bölgede konferanslarını gerçekleştirdi. Diyarbakır konferansında dün bir araya gelen kadınlar, savaş ve baskı politikalarına rağmen özgürlükteki kararlılığını bir kez daha yineledi.

 

SAVAŞ ‘YIKIM’ DEMEK 

 

Konferans delegelerinden HDP Antep İl Eşbaşkanı Ayten Kaya, AKP iktidarının hem ülkede hem de sınır ötesinde sürdürdüğü savaştan en fazla etkilenen kesimin kadınlar olduğunu belirterek, “Askeri operasyonların amacı sadece bir halkı yok etmeye yönelik değil, aynı zamanda kadınların kazanımlarını yok etmeye yöneliktir. Biz süreci böyle okuyoruz. Kadın mücadelesi ne zaman güçlense baskı ve şiddet politikasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Savaşlar, yıkmaya, yok etmeye yöneliktir” dedi. 

MÜCADELE HATTI BELİRLENECEK 

 

Kadına yönelik saldırılarla mücadele ettiklerini vurgulayan Kaya, bu saldırıları parti üstü sorun olarak gördüklerini söyledi. Kaya, “Rahat bir ortamda politika yapmak istiyoruz ancak maalesef baskı altındayız. Bir açıklamaya katıldığımızda senelerce süren davalara maruz kalıyoruz. Ama tüm bunlara rağmen alanlardayız ve asla geri adım atmıyoruz. HDP’li kadınlar olarak sadece politik hattımızı tartışmıyoruz aynı zamanda ‘kadınlara ne kadar destek olabiliriz’, ‘daha fazla ne kadar dokunabiliriz’ ve ‘kadın örgütlülüğümüzü ne kadar yüceltebiliriz’ tartışmalarını yürütüyoruz.  Umut ediyoruz ki bu konferansımız siyaset sahnesinde olan bütün kadınların ufkunu geliştirecek bir konferans olur. Kadınların sesi olmaya devam edeceğiz. O yüzden sınır hattına düzenlenen operasyonlar, siyasal alanda kadınların karşısına çıkarılan zorbalıklar, tutuklama, gözaltı ve baskılar bizi yıldırmadı. Daha çok güçlendirdi ve mücadele azmimizi doruk noktasına çıkaracak” diye belirtti. 

 

SORUN TEKÇİ ZİHNİYET 

 

Silopi Belediyesi Eşbaşkanı Adalet Fidan, savaşların en fazla kadınlara kaybettirdiğini belirten Fidan, “Bin yıllardır savaşları tartıştığımızda bunun en büyük kaybını kadınların yaşadığını biliyoruz. Çünkü savaş demek ölüm, doğanın zarar görmesi demektir. Dolayısıyla bunun en büyük bedelini kadınlar ödüyor ve bu yüzden de en çok ses çıkaran kadınlar oluyor. Buna karşı mücadele eden, ses çıkaran, sorunun diyalogla çözülmesi gerektiğini söyleyen kadın oluyor. İşte bu nedenle kadın hedef alınıyor. Çünkü savaşların temelinde yatan tekçiliktir. İktidarın kendini dayatması ve yaşatmak istemesidir. Kadın da bunun tam tersidir. Demokrasiden yana olan, çoğulculuğu savunan, ölümlere karşı olan ve dolayısıyla savaşa da en çok karşı olan kadındır” ifadelerini kullandı.

 

SAVAŞA KARŞI KADIN MÜCADELESİ 

 

Tüm saldırılara rağmen kadınların geri adım atmadığını ve atmayacağını vurgulayan Fidan, “Evet, kadınlar yeri geldi cezaevine konuldu, yeri geldi bedelini canıyla verdi, yeri geldi kendi çocuğunu feda etti, yurdundan oldu, köyü boşaltıldı. Köyünden çıktığında açlıkla sınandı. Ekonomik olarak zorluk çekti. Ama yine bütün bunlara rağmen en çok mücadeleyi veren yine kadın oldu. Kimliğini hedef alan bu sisteme karşı bin yıllardır mücadele ediyor, savaş ortamlarında savaşa karşı mücadele yürütüyor” dedi.

 

ULUSAL BİRLİK ŞART 

 

Saldırılara karşı birlik çağrısı yapan Fidan, şunları söyledi: “Bu saldırılara çözüm gücü olabilmek için gerçekten bir birliğe ihtiyaç var. Halklar arasında birliğe ihtiyaç var. Kadınlar, gençler, yaşlılar her kesimin karşı durması gerekiyor.  Çünkü savaş herkese yöneliktir. Sadece bir kesimi yok etmiyor. Savaş olduğu zaman herkes bundan zarar görüyor. Bu bilinçle hareket etmek gerekir. Özellikle Kürt ulusal birliğinin kurulması gerekir. Evet, belki önce direnen kesim hedef alınır ama sonra diğer herkese sıra gelir. Birleşmekten, beraber mücadele etmekten ve direnmekten başka çıkış yolu yok.”

 

‘SALDIRILAR KORKULARINDAN’

 

78’liler Derneği Eşbaşkanı Halise Batgi de, şunları ifade etti: “Emperyalistlerin bir sözü vardır, ‘Bir toplumu yıkmak istiyorsan önce kadını vur’ diye. Yani HDP’ye ve kadına yönelik saldırıları korkularındandır. Bu bir korkunun yaklaşımıdır. Resmi rakamlara göre, Mayıs ayının ilk 16 gününde 12 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu nereye kadar gidecek. Kadınların örgütlenip, buna ses çıkarması lazım. Barış elçisi olan Aysel Doğan’ın cenazesine nasıl böyle saldırırsın. İsrail’de oldu herkes tepki gösterdi. Biz Kürdüz diye mi kimse sesini çıkarmıyor. Kürtler insan değil mi? Kürtler 10 bin yıldır bu topraklarda yaşayan en kadim halktır. Hiç zulüm yapmayan en mazlum halktır. Neden herkes bu kadar sessiz kalıyor? Kürtlere örgütlü oldukları için bu kadar saldırılıyor. Yine kadınlara da bu yüzden saldırılıyor. Kadınlar, bilinçlenip örgütlenerek, bu zulümlere ve ölümlere karşı gelmelidir. Alanlara çıkarak, sesimizi yükselterek dur demelidir.”

 

MA/Eylem Akdağ