Dünya kadınlarına örnek bir örgütlenme: Kongra Star -2

Yekitiya Star’ın ilk üyelerinden Remziye Mihemed, Beritanların, Zariflerin, Leylaların, Zilanların direniş mirasını devralarak tüm baskılara rağmen çalışmalarını yürüttüklerini söyleyerek, “Örgütlülük ısrarımızdan vazgeçmedik. Baskılara rağmen tarihe damgamızı vurduk” dedi.

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo – Yekitiya Star’ın ilk üyelerinden Remziye Mihemed, şuan Kongra Star’ın sözcülüğünü yürütüyor. Remziye Mihemed, Yekitiya Star’ın ilk kuruluş aşamasından başlayarak yürüttüğü çalışmaları anlattı. Yekitiya Star’ın Rojava Kürdistan’ındaki kadınlar için oluşturulduğunu ifade eden Remziye Mihemed, “Yekitiya Star o zamanlar kadın hareketlerine bağlıydı, çalışmalar resmi değildi. 2005 yılında Rojava Kürdistan’ındaki kadınların kendilerini örgütlemeleri için kuruldu. Rojava Kürdistan’ındaki kadınlar o süreçte ilk kez Yekitiya Star ile çalışmalarını resmi olarak tanıttı. Onlarca kadın Yekitiya Star çatısı altında kendini örgütleyebildi. Baas rejiminin baskıları çok fazlaydı. Kürtler Rojava Kürdistan’ında tanınmıyor ve katlediliyordu. Kürtlerin siyasi çalışmalarını yapmalarına izin verilmiyordu. Bizler de resmi olarak rahat hareket edemiyorduk” dedi.

Her kentte onlarca kadın yer aldı

Yekitiya Star’ın içinde çocukları savaşta olan ve çocuklarını savaşta kaybeden kadınların yer aldığını belirten Remziye Mihemed, “Yürekleri yaralı olan anneler çalışmalarda yer aldılar. O süreçte kadın sayısını daha da arttırmayı amaçlamıştık. Her kentte onlarca kadın çalışmalarda yer alıyordu. Rojavalı anneler, özgürlük hareketini tanıtma ve kadın özgürlüğü için çalışmalar yürütüyordu. Anneler çalışmalarımıza öncülük ettiği için temelini güçlü bir yerden alıyor” diyerek, eğitim ve bilimin bu kadar gelişkin olmadığını, ancak fedakarlığın çok güçlü olduğunu söyledi.

“Toplantılar gizli yapılıyordu”

Yekitiya Star’ın Rojava kadınlarının ilk örgütü olduğunu ifade eden Remziye Mihemed, “O süreçte siyasi partiler vardı, ancak kadınlar içinde yer almıyordu. Bu nedenle kendimizi örgütlemeye ihtiyacımız vardı. Yekitiya Star olarak Rojava Kürdistan’ı tarihine damgamızı vurduk. Doğrudur Yekitiya Star Kürt kadınlarından oluşuyordu, ancak diğer halklar da çalışmalarına katılabiliyordu. Yekitiya Star ile mücadele çalışmalarımızı yürütüyorduk. Kadına yönelik şiddet ile mücadele ederek şiddeti ortadan kaldırmak istedik. Tarihten bir isim almak istediğimiz için Star ismini tercih ettik. Çalışmalarımızı gizli yürüterek birçok evi ziyaret ediyorduk. Toplantılarımızı gizli bir şekilde yapıyorduk” şeklinde konuştu.

“Çok sayıda üyemiz gözaltına alınıp tutuklandı”

Baas rejimi tarafından karşılaştıkları baskılara değinen Remziye Mihemed, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kimse bizi şikayet etmesin diye çalışmalarımızı gizli yürütüyorduk. Devlet duyduğu zaman hemen saldırıya geçiyordu. 8 Mart Kadınlar Günü’nü ve 21 Mart Newroz kutlamalarını bile gizli bir şekilde yaptık. Halk toplanmadan şölen yerini süsleyemiyorduk. Kitle kalabalık olduğu zaman Baas rejimin baskıları da azalıyordu ve eyleme müdahale edemiyordu. Baas rejiminin baskıları nedeniyle sadece anneler çalışma yapabiliyordu. Gençler çalışmalara katılamıyorlardı. Çünkü gençleri hemen yakalıyorlardı ve eğer resmi bir işte çalışıyorlarsa işten çıkarılıyorlardı. Yekitiya Star adıyla kendimizi örgütlediğimiz zaman rejimin baskıları da arttı. Baas rejimi çok sayıda üyemizi gözaltına aldı ve onlardan birçoğu yıllarca cezaevinde kaldı. Çok sayıda kadın tehdit ediliyordu. Tehditlerin fayda etmediği zaman onları tutuklayarak bırakmıyorlardı. Baas rejimi dışında bir örgütün olmasını istemiyorlardı. Ailelerin çalışmaması içinde çok sayıda tehdit yapılıyordu. Bütün baskılara rağmen anneler mücadelelerinden vazgeçmediler.”

“Annelerin öfkesi daha büyüktü”

Yekitiya Star’ı kurduktan sonra büyük eylemler örgütlediklerini sözlerine ekleyen Remziye Mihemed, “Yekitiya Star kurulduktan sonra kitlesel yürüyüş, miting ve kutlamalar gerçekleştirdiler. Rejim çalışmalarımızın büyüklüğüne göre bize saldırıyordu. Rejim çalışmalarımızı yürütmemize izin vermiyordu. Rejim çalışma yerimizi bulmadığında anneler ‘bugün eylemin tadı yok’ diyorlardı. Rejim saldırdığı zaman annelerin öfkesi daha da artıyordu. Saldırılara rağmen irademiz güçlüydü ve annelerin duruşu rejimin şiddetinden daha baskındı. Kadın örgütüydük ve kadınların özgürlüğü için çalışıyorduk” diye belirtti.

Leyla ve Zarifelerin mirasını yürütüyorlar

Kadın özgürlük hareketinin kadınlar için büyük bir mücadele verdiğini dile getiren Remziye Mihemed, “Bizlerde çalışmalarımıza ağırlık vermek istedik. Beritan ve Zilan gibi değerlerimiz Kürt kadınlarının karanlıktan çıkması için mücadele yürüttüler. Bizlerde değerlerimiz için birliğimizi oluşturduk. Bilinçli olarak çalışmalarımızı yürüttüğümüz oranda Baas rejiminin baskılarının da azalacağını biliyorduk. Kürtler olarak çocuklarımıza Kürt isimleri veremiyorduk. Toplum içinde irademiz tanınmıyordu. Kadınlar tarihlerini tanıdıkça mücadelelerini de büyüttüler. Leyla Qasim ve Zarifeler gibi çok sayıda kadın muazzam bir mücadele yürüttü. Rojava Kürdistan’ındaki kadınlar da bu miras ile mücadelesini yürüttü” ifadelerinde bulundu.

“Çocuklara Kürtçe eğitim veriliyordu”

Kadınların barış çalışmaları yürüttüğünden söz eden Remziye Mihemed, “Yekitiya Star, Kongra Star gibi çok geniş kapsamlı değildi. Meclislerimiz falan yoktu. Annelere barış anneleri adını vermiştik ki o çalışmaları yürütsünler. O anneler toplum içinde aile ve aşiretlerin sorunlarını çözüyordu. Kadın sorunlarını çözüme kavuşturuyorlardı ve kadına yönelik nerede bir şiddet varsa oraya da gidiyorlardı. Arkadaşlarımız gözaltına alındığında anneler Halep ve Şam mahkemelerinin önüne giderek burada eylem gerçekleştiriyorlardı. Birçok anne Önder Apo’nun doğum günü için onun köyüne kadar gitti. Anneler Kürtçeyi korumuştur. Bu nedenle rejim dilimizi asimile edememiştir. Kimi anneler evlerde gizli bir şekilde Kürtçe eğitimler veriyorlardı. Her hafta Cuma günleri Kürtçe ders veriliyordu. Az sayıda çocuklar derse katılıyordu ama Kürtçe korunuyordu. Devrim ile birlikte Kürtçe eğitimler verilmeye başlandı. Hatta bugün üniversitelerimiz bile var” şeklinde konuştu.

“Örgütlülük ısrarımızdan vazgeçmedik”

Genç kadın çalışmalarının da gizli bir şekilde yürütüldüğünü dile getiren Remziye Mihemed, devrim ile birlikte genç kadınlar meclisini kurduklarından söz etti. Birkaç kişi ile başladıkları yolculuğun bugün Rojava Devrimi ile taçlandığını kaydeden Remziye Mihemed, “Kadın Savunma Birliği (YPJ)’ni kurduk. İlk kongremizi Rojava Kürdistan’ının dışında yaptık. Hatta bu yüzden herkes yer bile alamadı. Ben ve Esma anne Yekitiya Star Koordinasyonu olarak yerimizi aldık. İlk kongremizin gerçekleştiğini duyduğumuzda çok mutlu olduk. Haleb’de Fatma Hesen adındaki bir annemiz koordinasyonda yerini aldı. Kobanê’de Zehe anne koordinasyon düzeyinde çalışma yürütüyordu. Şam’da Naima, Hesekê’de Welide Boti önemli çalışmalar yürütüyordu. Koordinasyon olarak her ay bir araya gelerek aylık çalışmalarımızı değerlendiriyorduk. Zar zor bir araya gelsek de örgütlülük ısrarımızdan vazgeçmiyorduk. Yekitiya Star olarak Suriye’nin bütün alanlarını izliyorduk.  Eyşe anne, Kobanê’dendi, bir yıl ceza aldı. Esma anne her bayramda gözaltına alınıyordu. Baas rejimi sürekli bu anneleri alıyordu. Esma ve Reyhan anneler 3 ay ceza aldılar. Rojin Remo ve şehit Rojin de 3 yıl Baas rejimi cezaevinde kaldı. Bütün bunlara rağmen kadınlar bırakıldıklarında tekrar çalışmalarına devam ettiler. Bu toprağa, ülkeye, harekete, kadın mücadelesine ve önder Apo’nun düşüncelerine bağlılığı gösterir. O günlerin ürünleri bugün daha iyi ortaya çıktı” dedi.  

“Derik’ten Şam’a kadınlar başkaldırdı”

Kürt çocuklarının katledilmesi sonucu 2004 yılında yaşanan direnişe işaret eden Remziye Mihemed, sözlerine şöyle devam etti: “Baas rejimi, 12 Mart 2004’te Qamişlo’da futbol sahasında Kürt çocuklarını katletti. Halk bu olay ile Baas rejiminin gerçek yüzünü gördü. Kadın örgütlülüğü bu süreçte önemli bir rol oynadı. Derik’ten Şam’a kadar Kürtler başkaldırdı. Bu serhildan kadın öncülüğünde gelişti. O süreçte çok sayıda erkek yakalandı. Kadınları örf ve adetlerden kaynaklı yakalamıyorlardı. Tabi başkaldırı alanı kadınlara kalmıştı. Eylem büyüyünce Baas rejimi siyasetçi ve Yekitiya Star üyesi kadınları da yakalamaya başladı. Baas rejimi halkın iradesini kıramayınca kadınları yakalamaya başladı.”

İlk kongre Qamişlo’da yapıldı

İki yılda bir kongre yaptıklarından bahseden Remziye Mihemed, “Yekitiya Star kurulduktan sonra iki yılda bir kongre yapma kararı aldık. İlk defa ikinci kongremizi Qamişlo’nun Emis köyünde yaptık. Suriye’nin bütün bölgelerinden kadınlar kongreye katıldı. 65 kadının katılımıyla ikinci kongremizi Baas rejiminden gizli yaptık. Hatta kongreye gelen delegelerin bile kongreye geldiklerinden haberleri yoktu. Pankartlarımızı da gizli yaptık. Kongremiz iki gün sürdü. İkinci kongremizi yaptığımız Emin köyü şimdiye kadar bizim için bir müzedir. Üçüncü kongremizi Haleb’in Kefrexiz köyünde yaptık. Dördüncü kongremizde 2011 yılında Efrin’de oldu. Dördüncü kongremizde kadın savunmamız vardı, onlar kongreyi korudular. Bu kongrede delege sayımız 150’ye ulaşmıştı. Halkların baharı başladı. Kıvılcımı da Kuzey ve Doğu Suriye’yi aydınlatıyor. Kürt halkı olarak yılların deneyimiyle devrime öncülük ettik. Tüm halklar devrime destek oldu” diye belirtti.

İsmimizi Kongra Star olarak değiştirdik

Tüm halkların Yekitiya Star’ı kendilerine örnek aldığını vurgulayan Remziye Mihemed, “Arap kadınlar Zenûbiya adı ile örgütlendiler. Çok sayıda Arap Özerk Yönetimde yerini aldı. Özerk Yönetim Demokratik Ulus temeli üzerine inşa edildi ve kadın temsiliyeti esas alınıyor. Yekitiya Star’ın büyüdüğünü ve bize yetmediğini gördük. Diğer halklarında aramıza katılmasını istiyorduk. Bu nedenle adımızı Kongreya Star olarak değiştirdik. Çalışmalarda yer alan annelerden birçoğu yaşamını yitirdi. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Onlardan çok şey öğrendik. Onlardan aldığımız güçle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şehitlerimizden aldığımız miras ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.

/jinhaagency/