Duygu Asena Roman Ödülü bu yıl Neslihan Önderoğlu’na verildi

Duygu Asena’nın anısını ve fikirlerini yaşatmak için 2007’den bu yana düzenlenen ‘Kadının Hâlâ Adı Yok Roman Ödülü’nün bu yılki sahibi, ‘Cüret’ adlı eseriyle Neslihan Önderoğlu oldu. Önderoğlu ödülünü Boğaziçi Üniversitesi direnişine ithaf etti.

Duygu Asena’nın anısını ve fikirlerini yaşatmak için 2007’den bu yana düzenlenen ‘Kadının Hâlâ Adı Yok Roman Ödülü’ sahibini buldu. Doğan Kitap tarafından düzenlenen ödülün bu yılki sahibi, ‘Cüret’ adlı eseriyle Neslihan Önderoğlu oldu.

Jüri Önderoğlu’nu ‘kimsesizlerin ve toplumda yerini bulamayanların direncini anlattığı hikayesiyle ve anlatı dilinin yetkinliği, temaları dağılmadan bütünlüğe taşıması’ sebebiyle ödüle değer buldu.

“Bu ödülü hem edebiyat hem kadın hareketi adına kabul ediyorum”

İstanbul Marriott Hotel Şişli’de gerçekleştirilen törende, Önderoğlu ödülünü hem edebiyat hem de kadın hareketi adına kabul ettiğini söyledi: “Ben sanatın, edebiyatın tıpkı doğanın kendisi gibi dişil olduğuna inanıyorum. Bu nedenle bu ödülün ayrı bir önemi var benim için. Duygu Asena isminin bize çağrıştırdığı pek çok değer var. Biz bugün kadın hakları konusunda eğer küçük de olsa bir ilerleme kaydedebildiysek, en azından haklarımızı savunmayı, gerektiğinde şiddete karşı durabilmeyi öğrendiysek bunda Duygu Asena’nın açtığı yolun katkısı büyük. Bu ülkede kalemle kendini ifade eden bir kadın olarak bana bu değeri atfettikleri için kıymetli jüri üyelerine teşekkür ederim.

Duygu Asena’yı kaybedeli neredeyse 18 yıl olmuş. Bu kısa sayılmayacak bir süreç. Ne yazık ki dönüp de ülkemizde kadın hakları konusunda bu 18 yılda nereye geldiğimize bakarsak bir arpa boyu yol gittiğimizi görüyoruz. Bütün bunların içinden geçen kadınlar olarak bunları dile getirmek, mücadele etmek ve bize dayatılanlara karşı yaşamı savunmak bizim insani sorumluluğumuzdur. ‘Sanat, düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların işidir’ diyor Tolstoy. Tam da buna değinmişken beni şu anda olduğum insana dönüştüren, fikirlerimi, düşünce yapımı, yaratıcılığımı besleyecek özgür ortamı sağlayan en büyük şansım Boğaziçi Üniversitesi’nde gördüğüm eğitimdir. İşte bu nedenle ödülümü Boğaziçi Üniversitesi direnişine ithaf etmek istiyorum. Umarım üniversitemiz bir an önce geleneği olan özerk ve demokratik yapısına yeniden kavuşur. Kabul etmiyoruz! Vazgeçmiyoruz!”

/esitlik-adalet-kadın/