Dünyada 8 Mart nasıl kutlandı?

8 Mart, bu yıl birçok ülkede kadın haklarının büyük yara aldığı süreçlerin gölgesinde kutlansa da hak mücadelesinden vazgeçmeyen kadınlar, tüm dünyada patriarkaya, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı isyanın sesi oldu.

8 Mart 1857’de, New Yorklu 40 bin kadın dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret talepleriyle başlattıkları grev esnasında çıkan yangında 129 işçinin can vermesiyle birlikte, 8 Mart kadınlar için bir mücadele günü hâline geldi. 1921 yılında ise Enternasyonal Kadın Sekreterliği 8 Mart’ı ‘Enternasyonel Kadınlar Günü’ olarak ilan etti.

100 yılı aşkın bir süredir, 8 Mart bir kutlamadan çok kadınların hak talep ettiği ve maruz kaldıkları şiddeti, ayrımcılığı, eşitsizliği protesto ettiği bir gün.

Birleşmiş Milletler, 8 Mart dolayısıyla yayınladığı açıklamada, dünyanın hâlâ toplumsal cinsiyet eşitliğinden 300 yıl uzakta olduğunu ve zor elde edilen kazanımların giderek kaybedildiğini vurguladı.

İsyanın sesi kadınlar

Toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin tüm dünyada güç kazandığı, Afganistan’da kadınlar ve kız çocuklarının toplumsal yaşamdan men edildiği, İran’da kadın hakları için kitlesel başkaldırıların patlak verdiği ve ABD’de kürtaj hakkına darbe vurulduğu bir yılın ardından kadınlar 8 Mart etkinlikleri için dünyanın dört bir yanında sokaklara çıktı, isyanın sesi oldu.

Afganistan’da kadınlar, Taliban’ın baskısına rağmen 8 Mart’ta küçük gruplar halinde okuma, çalışma, özgürce sokağa çıkma talepleriyle farklı illerde sokağa çıktı.

İran‘da farklı kadın örgütleri, fabrikaların işçi komiteleri ve sendikaları, öğrenci konseyleri, mahalle komiteleri 8 Mart için sokağa çıkmas çağrısı yaptı.

Sabah saatlerinden itibaren farklı illerde hareketlilik başlarken sokağa çıkan kadınlar, kız öğrencilere karşı kimyasal saldırıları protesto etti. Kadınlar “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kadın düşmanlığına karşı isyandayız”, “İdamlar hemen durdurulsun” sloganları ve dövizleriyle sokağa çıktı. İran’da Tahran, Reşt, Saqqez gibi farklı illerde “Baş örtülü, baş örtüsüz, haydi devrime doğru” sloganları yükseldi.

Bu sene Fransa’da gerçekleşen 8 Mart mitingleri ve eylemleri, emeklilerin Makron hükümetine karşı eylemleriyle, öğretmenlerin, toplu ulaşım emekçilerinin ve farklı iş kollarının greviyle birleşti. Ekonomik taleplerin yanı sıra, eşit ve özgür bir yaşam talebiyle sokağa çıkan kadınlar. Grevleri destekleyen pankartlar ve dövizlerle yürüdü. İranlı kadınların mücadelesi ve taleplerinin görünür kılındığı eylemlerde, enternasyonal mücadeleye dikkat çekildi.

Yunanistan’da da, 57 kişinin yaşamını yitirdiği tren faciasının ardından sorumluların hesap vermesi talebiyle başlayan protestolar bugün genel greve dönüştü.

Almanya’nın birçok eyaletinde kreşlerde ve sosyal hizmet iş kollarında tüm gün sürecek grevler başladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Ver.di sendikası federal hükümet ve yerel yönetimler üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini açıkladı. Ayrıca gün boyunca Stuttgart, Hannover, Bremen, Dresden ve Hamburg da dahil olmak üzere farklı illerde çok sayıda miting gerçekleşti.

Avustralya‘nın başkenti Melbourne’da göstericiler, kadınlara eşit ücret ve daha etkin güvenlik talep etti. “Güvenli, saygın, eşit,” talebini yükseltti.

İngiltere‘nin başkenti Londra’da protestocular, İran’daki kadınları desteklemek için Margaret Atwood’un romanı “Damızlık Kızın Hikayesi”nden esinlenen kostümlerle İran büyükelçiliğine yürüdü.

Madrid ve Barselona da dahil olmak üzere İspanya‘nın çeşitli şehirlerindeki protestocular, feminist hareket içinde trans hakları ve yasağı konusundaki bölünmeler dolayısıyla Dünya Kadınlar Günü içi ayrı ayrı mitingler düzenlediler.

Norveç‘in başkenti Oslo’da 10 bin kişinin katıldığı 8 Mart etkinliğinde yıllardır devam eden kürtaj sorununa, kadın sağlığına, tam ve kalıcı kadro talebine ve şiddet gibi sorunlar görünür kılındı. Etkinlikte İran’daki kadın mücadelesine destek için Kürtçe ve Norveççe olarak “Jin, Jiyan, Azadi – Kvinne- Liv -Frihet” sloganı, ana slogan olarak belirlendi.

/Kaynak: Bianet, Ekmek ve Gül, BBC-SES/