Dünyada Kadın Aktivistlere Yönelik Şiddet Artıyor

Barışı inşa etmek ve insan hakları mücadelesi veren kadınlar, pandemiden önce olduğundan çok daha kötü bir durumla karşı karşıya.

BM İnsan Hakları Komiseri Michelle Bachelet BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, savaş ve çatışmanın yaşandığı yedi ülkede insan hakları savunucusu, gazeteci ve sendika üyesi 35 kadının öldürüldüğünü söyledi: “2018 ve 2019’daki teyit edilmiş cinayetlerin sayısını aştı.”

Bachelet, cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları, yolsuzluk, işçi hakları ve diğer konularda çalışan kadınlara yönelik saldırıların da belgelendiğini söyledi.

Bachelet’e göre, her bölgede kadınlar gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, karalama kampanyaları yoluyla sindirme, cinsel şiddet ve tacize maruz kalıyor.

Güvenlik Konseyi’nin 2000 yılında kadınların barış müzakerelerine ve barışın inşasına eşit katılımını gerektiren kararı kabul etmesine rağmen, Bachelet, 1992 ile 2019 arasında müzakerecilerin yalnızca %13’ü, arabulucuların %6’sı ve imzacıların %6’sının kadın olduğunu söyledi.

“Bu, 2020’nin başlarında pandemiden önceki durumdu ve birçok toplumda büyüyen çatışmalar, demokratik olmayan siyasi değişimler ve büyük insani krizler yaşanmadan önceydi.”

Bachelet, kadın hakları savunucularının karşı karşıya olduğu mevcut durumun ve kadınların barış süreçlerine katılma oranlarının çok daha kötü olduğunu ve kadınların katılımı barışı teşvik etmede çok önemli bir rol oynadığı için bunun herkese zarar verdiğini söyledi.

“Kadınlar, ülkelerindeki insanların barış ve güvenliğine katkıda bulunmak için büyük riskler alıyorlar, çünkü çatışmayı sona erdirmek, barış için etkin bir şekilde çalışmak için kadınların sürecin bir parçası olması gerektiğini biliyorlar – kadınlar sihirli bir çözüm taşıdığı için değil ama kadınlar farklı bakış açıları getirdiğinden.”

Dünyada neler oluyor?

Afganistan’da birçok kadın insan hakları savunucusu, gazeteci, avukat ve yargıcın, Ağustos ayında Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden sonra aldıkları tehditler sonrasında kaçmak veya saklanmak zorunda kaldı. Kadınların çoğu hayatını kaybetti.

Sahel’de kadınların güçlendirilmesindeki ciddi eksiklikler karmaşık gelişmelere, güvenlik ve insani krizlere yol açan bir faktör. Silahlı grupların saldırıları, kadın ve kız çocukların kaçırılma, şiddet, sömürü ve istismar riskini ve özellikle kız çocukları için yerel okulların kapanmasını artırdığını söyledi.

Myanmar’da da benzer şekilde kadın hakları savunucularının askeri yönetime karşı direnişin ön saflarında ve uzun süredir barışın sağlanması için bir itici güç oluşturuyor. Ancak Bachelet ordunun Şubat 2020’de başa geçmesinden bu yana birçok kadın sivil toplum grubunun kapanmaya zorlandığını söylüyor.

/TIME/