Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen 2’nci İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali Alsancak Fransız Kültür Merkezi’ndeydi.

Film gösterimleri ve söyleşilerle devam eden festivalde son etkinlik olan “Soykırımdan hayatta kalmak Ezidilerin direniş hikayeleri”nde Derneğin Kurucu Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi’nin moderatör olarak yer aldığı panelde yazar Zülfü Livaneli, IŞİD’in soykırım saldırılarına tanıklık eden kadınlardan Farida Falıt Jrdo, Ameena Qasım Khalaf ve Ezidî avukat Natia Navrauzov panelist olarak yer aldı.

Ezidi kadınların değişen hayatı

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre panelde konuşan konuşan Ameena Qasım Khalaf, IŞİD gelmeden önce ailesiyle Şengal’de oturduklarını, hayalleri ve hedefleri olduğunu belirterek, “3 Ağustos 2014’te tüm hayatımız alt üst oldu. IŞİD bizi kaçırmaya ve öldürmeye çalıştı. Ezidiler olarak dağda yaşadık, susuz ve yemeksiz kaldık. Geleceğimizi bilmiyor ve çok korkuyorduk. Daha sonra bulunduğumuz bölgeye gelip bizi kaçırdılar. Beni köle olarak alıp akıl almayan şekilde işkence yaptılar, tecavüz ettiler. Sürekli kaçmaya çalıştık ama hep yakalandık. Her yakalandığımızda bize daha da kötü davrandılar. Hep bir gün oradan kurtulmak ve normal olarak yaşamak istedik” diye konuştu.

‘Yaralarımızı sarıyoruz’

Birçok insanımızı, hedeflerimizi ve rüyalarımızı kaybettik” diyen Khalaf, “Her gün ailelerimizin mezarını görüyoruz ve çok etkileniyoruz. Fakat buna karşı mücadele ediyor ve yaralarımızı sarıyoruz. Ezidiler için bir şeyler yapmak bizi mutlu ediyor. Kadınların küçük yaşta evlenmesini engellemek ve soykırımdan kurtulan kadınları topluma döndürmek için çalışmalar yapıyoruz. Çocuklarımızı ve kadınlarımızı IŞİD’den kurtarmak için yardım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘IŞİD suçlarını belgelemeye çalışıyoruz’

Khalef’in ardından konuşan Nadia Navrauzov ise ailesinin yüz yıl önce Osmanlı’nın soykırımından kaçıp Gürcistan’a yerleşen Ezidilerden olduğunu ifade ederek, “Daha sonra normal hayatıma dönmeyi düşünüyordum. Ama bir süre sonra normal hayat diye bir şeyin kalmadığını gördüm. Halkımızı travmalarla, geleceğe dair umutları olmayan bir hayatları olduğunu gördüm. Bunun için hukuki savunuculuk faaliyetleri yapıyorum. İŞİD’in işlediği suçların belgelenmesi ve kayda geçmesi için proje başlattık. O kadar çok soykırım yaşadık ki ama tarih kitaplarında bu konuda bilgi görmüyoruz. Hedefimiz İŞİD soykırımının da bu şekilde kalmamasıydı” diye belirtti.

Türkiye’de esir tutulan Ezidi kadınlar var’ iddiası

Diğer amaçlarının ise bu suçları işleyen faillerin ortaya çıkarılması olduğunu dile getiren Navrauzov, Ezidi kadınlardan bazılarının Türkiye’de bodrumlarda zincir altında tutulduğunu söyledi: “Bu konuda Türk makamlarından herhangi bir yardım alınamıyor. Türkiyeli bir kadın milletvekili İŞİD üyelerinin nasıl elini kolunu sallayarak dolaşabildiklerini sordu. Kendi hükümetinize sormanız gereken soru budur. Hükümetinize Êzidî topluluğuna adalet sağlanması için çağrıda bulunun.”

Son olarak konuşan Farida Falit Jrdo ise, bugüne kadar IŞİD’ten kurtulan bin 200 kişiyle görüşme yaptığına belirterek şöyle devam etti: “Kadınların toplumsal olarak yaşadıkları birçok zorluk var. İşe başladığımdan beri 28 proje yaptık. Kürdistan’da kamplarda yaşayanların durumu çok kötü. Vücutlarında hala yaşananların izleri var. Irak hükümetinden resmi olarak bir yardım da alamadık. Hükümetten bir destek gelmeyince projelerimizi sürdüremiyoruz. Gecen yıl bir kampta yangın çıktı. Bir kadının yanına gittiğimizde kadın ‘IŞİD’ten kurtulduk. Ama burada öleceğiz’ dedi. Her kimden destek gelirse bizim için iyi olacak.”