2016’dan beri tutuklu olan ve bu süreçte demans tanısı konulan HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, hakkında avukatları yazılı açıklama yaptı. Tuğluk’un durumunu üçüncü kez inceleyen Adli Tıp Kurumunun bir kez daha “Cezaevinde kalabilir” raporu verdiğini belirten avukatlar, rapora itirazda bulunduklarını duyurdular.

“Bir başkasının yardımı olmadan yaşamını idame ettiremez”

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan gelen bilgilere göre, Tuğluk’un uzun süredir cezaevinde demans hastalığıyla mücadele ettiği hatırlatılan açıklamada, “Belirtmek isteriz ki, unutkanlığının ciddi boyutlarda olması ve sağlık durumunun geldiği kritik aşama sebebiyle cezaevi gözlem kurulu tarafından Mart 2022 tarihinden bu yana periyodik olarak ‘değerlendirmeye tabi tutmama’ kararları verilmektedir. Bunun dışında cezaevi tabipliğinin ya da bağlı bulunulan ASM hekiminin reçete içerikleri de hastalığın geldiği aşama sebebiyle bir başkasının yardımı olmaksızın cezaevinde yaşamını idame ettiremeyeceğini gösteren diğer belgelerdir” bilgileri paylaşıldı.

“Üç üyenin muhalefet şerhi var”

Mart, nisan ve mayıs aylarında edindikleri tıbbi belgeler, birlikte kaldığı tutukluların tanıklıkları, avukatların gözlemleri, cezaevi gözlem kararları ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) bilimsel mütalaasıyla birlikte Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulduğu kaydedilen açıklamada, başvuruda infaz ertelemenin talep edildiği belirtildi.

Açıklamada, başvuru üzerine Tuğluk’un Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü İhtisas Kurulu’na günü birlik götürüldüğü ve 22 Haziran’da yeni bir rapor tanzim edildiği ifade edildi.

ATK’nin yine Tuğluk’un cezaevinde yalnız kalamayacağına dair verilen sağlık kurul raporları ve bilimsel uzman görüşlerinin tam tersi rapor verdiği kaydedilen açıklamada, “Son rapor, on kişilik bir kurul tarafından hazırlanmış olup, müvekkilin üç ay süreyle günlük olarak izlenmesinin gerekliliği ve ancak bu üç ayın sonunda kesin değerlendirme yapılabileceğine dair üç üyenin muhalefet şerhini barındırmaktadır” bilgisi verildi.

ATK tarafından verilen son raporun bir yandan Tuğluk’un muayene esnasındaki birçok testteki hatırlama düzeyinin aşırı zayıflığını gösterdiği ve sayısal skorların ne kadar yetersiz olduğunu belirtiği kaydedilen açıklamada, “Öte yandan da bilimsellikten ve objektiflikten uzak şekilde ‘cezaevinde tek başına hayatını idame ettirebilir’ sonucunu içermektedir. ATK 3. İhtisas Kurulunun raporu; tek yanlı, çelişkili ve yüzeysel görüşler içeren, kanıta dayalı olmayan, bilimsellikten ve objektiflikten uzak bir dile ve içeriğe sahiptir” denildi.