Rojava’yı bir de açlık ve susuzlukla cezalandırmak istiyorlar

Şam hükümeti Halep’teki Kürt mahalleleri ablukaya aldı: Temel ihtiyaçların karşılanmasına dahi izin verilmiyor. Türk devleti ise Hesekê’de içme suyu ve elektrik istasyonlarını hedef alarak suyu kesti.

Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Genel Meclisi Eş Başkan Yardımcısı Mirî El Şiblî’ye göre, bu tedbirler yeni bir durum değil, her yıl bu dönemlerde ambargo başlıyor. El Şîbli bunun Şam hükümetinin aç bırakma siyasetinin devamı olduğuna işaret ediyor.

ANHA’nın aktardığı bilgilere göre, Ağustos ayının başlarında ambargo daha da yoğunlaştı. İlk etkileri 20 Ağustos’ta ortaya çıkan ambargo çerçevesinde iki mahallede elektrikler tamamen kesildi, jeneratörleri çalıştırmak için mazotun mahallelere geçişine izin verilmedi.

Ambargonun ağırlaştırılmasıyla, mazotun değeri 6 bin Suriye lirasına ulaştı. Tüccarlar, ambargonun devam etmesi durumunda yakıt fiyatlarının 8 bin Suriye lirasını bulabileceğini kaydetti.

AÇ BIRAKMA SİYASETİNİ YÜRÜTÜYOR

Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Yardım Komitesi’nin 2021 yılı verilerine göre, bu mahallerde yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Türkmen ve Êzidî ailelerin sayısı 32 bine ulaştı.

Su, ekmek ve gazın yanında elektrik de hayatı kolaylaştıran temel etkenlerden birisi. Ancak Şam hükümetinin iki mahalleye yönelik aç bırakma siyaseti ahlaki ölçüleri ihlal ederek geçim savaşı boyuta geldi.

Elektrik kesintisi nedeniyle binlerce işçinin günlük hayatını kazanmak için çalıştığı 500 tekstil fabrikası 3 gün süreyle durduruldu. Bu da Efrînli göçmenlerin çoğunlukta olduğu her iki mahallede yoksulluk ve işsizlik oranlarının artmasına neden oluyor.

Mirî El Şiblî, “Şam hükümetinin yoğun ambargosu nedeniyle iki mahallede yaşayan yurttaşlar ile Şehba Kantonu’ndaki yurttaşlar zorluk yaşıyor. Halk tekrar eden bu ambargoya karşı temel malzemeleri temin edemez” dedi.

Ambargonun her yıl sonbaharın başında halkın kışa hazırlandığı bir dönemde başladığına işaret eden El Şiblî, “Şam hükümetine bağlı 4’üncü Tugay mahallelerdeki ambargoyu yoğunlaştırıyor. Bu ambargo vahşi bir siyasettir” ifadelerini kullandı.

Türk ordusu ve çeteleri, Serêkaniyê’yi işgal ettiğinden bu yana Hesekê şehir ve kırsalında yaşayanlar, işgalcilerin su ve elektrik hatlarıyla oynaması nedeniyle içme suyu sıkıntısı yaşıyor.

Bununla ilgili Hesekê Kanton Meclisi Eş Başkanı Xebat Silêman ANHA ajansına konuşarak, Türk devletine bağlı çetelerin Dirbêsiyê istasyonundan Elok istasyonuna giden kablo hatlarıyla oynadığını belirtti. Xebat Silêman şöyle devam etti: “Elok İstasyonuna yaklaşık 8 megawatt gücünde kablo gidiyor. Ancak çeteler sadece 2 buçuk megawatt enerji veriyor. Bu da istasyondaki bağlantılara ciddi zarar veriyor” dedi.

Silêman, Elok istasyonundan Til Temir şehrine kadar olan 30 kilometrelik su hattının çalışmasının çeteler tarafından engellendiğinin altını çizerek, “Bu bölge Türk devletinin işgali altında. Ayrıca işgalci Türk devleti çetelerinin projeleri olan çiftçiler Elok İstasyonu’nun su hattını kırarak onunla tarlalarını suluyor.”

BİR BUÇUK MİLYON İNSAN SUYA ERİŞEMİYOR

Elok İstasyonu’ndaki elektrik ve su hatlarında meydana gelen büyük ihlaller nedeniyle ağustos ayının başından bu yana Hime İstasyonu’na su gelmediğini kaydeden Silêman, bu nedenle kantonda yaşayan yaklaşık bir buçuk milyon insanın suya erişemediğini dile getirdi.

Süleyman, Hesekê’deki Elok istasyonunun suyun kesilmesinin özellikle yaz aylarında sıcaklığın yüksek olduğu ve Hesekê şehrinde alternatif su kaynaklarının bulunmadığı yaz aylarında insani felaketi beraberinde getireceğine dikkat çekti.

22 Ağustos’ta Hesekê Kanton Meclisi yaptığı açıklamada, Hesekê ve çevresinin suyunun kesilmesinin insanlık suçu olduğunu açıklayarak, nedeni ne olursa olsun suyun baskı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler 10 Temmuz 2010 tarihli toplantısında insanların suya erişim hakkı olduğu kararını onayladı, ancak Türk devleti suyu, Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı bir baskı aracı olarak kullanıyor.

SU KESİNTİSİNDEN RUSYA DA SORUMLU

Elok istasyonunun su şebekesinin Türk devleti tarafından kesilmesinden Rusya’nın sorumlu olduğuna dikkat çeken Silêman, “Serêkaniyê’nin işgalinden bu yana Rusya bölgeye verilen hizmetlerin aksamaması için garanti verdi. Ancak su ve elektrik hatlarında ihlaller devam ediyor” diye konuştu.

Elok istasyonunun silahlı çatışmadan çıkarılması ve halka karşı bir baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Silêman, son olarak uluslararası kuruluşlara ve BM’ye Elok istasyonu sorununa müdahale edip uygun çözümler bulma çağrısında bulundu.

/ANHA/