Sara direnen kadınların ilham ve onur kaynağıydı…

Leyla, PKK’nin kurucularından, Kürt özgürlük mücadelesinin öncü kadınlarından, direnen kadınların ilham ve gurur kaynağı Sakine Cansız’ın (Sara) Paris’te alçakla katledilmesininden birkaç gün sonra Kandil’de günlüğüne O’nun ile ilgili olarak şunları yazmıştı:

”Sara yoldaş hareketimizin bel kemiği yoldaşlarımızdan biriydi. Her kayıp acı veriyor, her yoldaşın şehadeti aynı acıyı, üzüntüyü ve öfkeyi yaratıyor zira bizde yoldaşlık bağları çok güçlüdür. Ancak Sara gibi sadece gerillanın değil, halkın da manevi ve moral değeri olan yoldaşların kaybı çok zorlayıcı oluyor. Sara mücadele içindeki herkes için aynı zamanda bir ilham kaynağıydı. Onun efsanevi direnişi dağda, zindanda ya da gözaltında olsun her yoldaşa en zorlu anında ilham ve onur veriyordu. Sara hepimiz için çok şey demekti…

Ben de çok zorlandım. Her açıdan zorlandım. Sara ile bu dağlarda birlikte anlamlı ve çok değerli anılarımız oldu. Birlikte çok zorlu, çok da güzel zamanlardan geçtik.  Her şeyi ikirciksiz, hesapsız kitapsız özgürce konuşabildiğim ender yoldaşlardan biriydi. Mücadele içinde başından beri koruduğu kendi değerlerine bağlı duruşuyla insana müthiş güven veriyordu…

Yiğit, direngen, kendi doğrularıyla yürüyen, küçük hesap bilmeyen, eğilip bükülmeyen devrimci, güzel bir kadın ve özel bir insandı. Sara’nın kaybı çok şeyin kaybı anlamındaydı ve bunun acısı dayanılmazdı… 

 Rojbin heval de bir devre yanımızda kaldı. Onun da kendine özgü çok özel yanları vardı ve örnek bir yoldaştı. Bu yoldaşların bu şekilde alçakla katledilmelerini kabullenmek imkansızdı. Sadece benim için değil, bütün yoldaşlar için bu böyleydi…

Dışa pek yansıtmamaya çalışsak da ağır yara almıştık. PKK’nin Paris’te kurşunlanması bizim için bir milattı. O gün toplantıda çok fazla konuşmadım, içimde kabaran özlem ve öfke beni boğuyordu.  Ama o gün orada kendime bir söz daha verdim. Ölünceye kadar Sara’yla yürüyecektim, onunla nefes alıp verecektim. Hayatımı bundan böyle son anına kadar Sara yoldaş ile birlikte geçirecektim…”