Kadınlar ve erkek egemen klişeler

Kadın ve kadınlık..! Bu sözler erkek egemen zihinlerde otomatik olarak klişeler canlandırıyor. Erkek için kadın, bedenine ve toplumsal rolüne ilişkin kararı eşine, babasına , partnerinde devretmiş, itaatkar, sevimli, çalışkan, doğurgan, evinin hanımı, eş, anne; erkeğin arkasında saklandığı aileyi ayakta tutması gereken biri.

Zaman değişti, kadın değişti, toplumsal roller değişti; kadın erkeğin tekelindeki mesleklerde bile yükseldi ve bazı alanlarda öne de geçti ama erkek bunu hazmedemedi. Erkek eski klişelerinde ısrar etmeye devam ediyor.

Bugün kadın olmak aslında kim olduğuna karar vermektir. Kadın bu anlamda itildiği ve kıstırıldığı köşeden ayrıldı ve kadın olma fikrini emeği, bedeli, mücadelesiyle yüceltti. Günümüz kadını kendini biyolojik özelliklere bağlı hissetmiyor. Erkeğin hiçbir klişesi kadını ifade etmeye yetmiyor.

Bir kadını kadın yapan şeyler çok farklı artık ve erkek egemen dünyanın popüler kültüre kazıdığı tarihten kalma klişeleri kadınlarla ve kadınsılıkla ilişkilendirmek her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

Zarafet, güzellik, sevgi, nezaket, duygu ve bunların üzerine örtülen bağımlılık dönemi geçti. Cinsiyet eşitliğinin ve özgür seçim yapabilme hakkı kadının eline geçiyor ve erkek-kadın karşıtlığı erkeğin aşamadığı bir köprü gibi uzadıkça uzuyor.

Ancak kabul etmek gerekir ki erkeğin ürettiği klişileri farkında olan olmayan bir sürü kadın uyguluyor. Buna uygun davranan kadınların da sayısı hiç de az değil. Kadın hareketleri ve aktiviteler de bunun için var zaten.

Daha çok mücadele, daha çok farkındalık ve ilerleme…

20. yüzyılın ortalarına kadar kadınlar sadece maddi olarak bağımlı değillerdi, aynı zamanda yasal olarak babalarına ve evlendikten sonra kocalarına da bağlıydılar. Onların bir nevi kölesiydiler. Ancak artık değiller.

Kadın kim olduğunu kendi belirleyendir

Tarihsel erkek egemen klişelerin modern kadın dünyasıyla bir ilgisi yok? Kadın hareketi uzun yıllar içinde kararlı mücadelesi sayesinde birçok şeyi değiştirdi ve yeniden şekillendirdi.

Kadınların bedenleri ve buna bağlı özelliklerinden dolayı kamusal alanda yeri olmadığına dair yanlış inanç yıkıldı. Erkek egemen mantık darbelendi. Kadın demokrasiye ve özgürlüğe erişim yolunda epey bir mesafe kattetti. Dolayısıyla hukuk, idare, siyaset, ticaret vd. sadece insan vicdanına hitap eden olan özgür insanlar tarafından yeniden şekillendirilmelidir.

Artık kadınların yaptıklarının veya yapmadıklarının bedenleriyle hiçbir ilgisinin olmadığı anlaşıldı. Bedenin tek başına kadın imajını oluşturduğu dünya geride kaldı.

Kadın bedeni sadece çocuk doğurma yeteneği ile ilgili olarak değil, kendini ifade, üretme ve yeniden yaratmanın bir sembolü olarak yükseliyor. Kadınlar için daha fazla özgürlük, daha fazla katılım toplumsal ilerlemenin motoru haline geldi.

Bugün modern dünyada hiçbir fiziksel özellik bir kadının ne olduğunu ima etmiyor. Çünkü kadın imgeleri bir şeyse, o da çok çeşitlidir. Bir kadının görünüşü, geçen yüzyılda kadının etkisi hakkında bir fikir veriyordu ama şimdi değil.

Bir kadının ne olduğunu gösteren kadının kendisidir.

Kadın artık bir kavram, bir ideal ve yaşanası bir gelecektir…

Erkekler kadınlara ilişkin taleplerine devam edebilir, beklentilerini özlemle dillendirebilirler ancak, kadının kim olduğunu kadının belirlediği gerçeğini görmezden gelemezler.

Bu günümüzün kesin gerçeğidir…

/wessel.kurier/