Kadınların nefes alma durağı Mor Mekan ikinci yılını kutluyor

Kuruluşundan bu yana kadınların nefes alma durağı olan Mor Mekan ikinci yılını kutlamaya hazırlanıyor. Kadın Savunma Ağı üyeleri, 18 Eylül’de Mor Mekan’da yapacakları etkinliğe bütün kadınları davet etti. 
Kadın Savunma Ağı tarafından İstanbul’dan sonra Ankara Kızılırmak Sokak’ta iki yıl önce açılan Mor Mekan, özsavunma gibi pek çok alanda kadınların birbiriyle dayanışmasına, birbirini güçlendirmesine olanak sağlıyor.
Jin News’ten Dilan Babat‘ın haberine göre birçok konuda organize ettikleri atölyeler ile kadınlar için bir buluşma noktası haline gelen Mor Mekan, 18 Eylül’de ikinci yıllını kutlayacak. Mor Mekan bütün kadınları kuruluş yıldönümü etkinliğine davet ediyor.
Kadın Savunma Ağı üyesi Buse Üçer, Namigar Uçar ve Aysun Gençtanır ile Mor Mekan’ın geçmiş iki yılını konuştuk.
‘Amacımız kadınlara nefes olmaktı’
Ankara’nın feminist hareket bakımından oldukça güçlü bir kent olmasıyla birlikte kadınların kendilerini var edebilecekleri bir alanın olmamasının eksikliği sonucu Mor Mekan fikrinin doğduğuna dikkat çeken Buse Üçer, “Mor mekan, bütün kadınların mekanı diyerek yola çıkmıştık ve bugün gerçekten de bütün kadınların mekanı olmaya devam ediyor, bu yönde politikalar geliştirmeye devam ediyor. Kurduğumuzda amacımız kadınlara nefes olmaktı, bugün nefes olduğumuz pek çok kadınla beraber mücadeleyi büyüterek, devam ediyoruz” dedi.
‘Kendine ait bir oda’
Yıllardır hayal ettikleri bu mekanın öncesinde bir kadın mekanı nasıl olması gerektiği konusunda neredeyse tüm detayları düşündüklerini belirten Buse, “‘Kendine ait bir oda’ diye bir odamız var. Kadınların kendilerini var edebilecekleri alanlara sahip olmaları, şiddetle karşılaşan bir kadının oturup kahve içebileceği bir bahçenin olması, bu bile dikkat ettiğimiz bir şeydi. Kolay ulaşılabilen bir yer olması ve aynı zamanda, kadınların vakit geçirebileceği, sohbet edebileceği bir alanının olmasına kadar tüm bunları en ince detayına kadar düşündük” şeklinde konuştu.
‘Mor Mekan hepimize iyi geliyor’
İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile birlikte kadınlara saldırıların arttığını ve Mor Mekan için de kolay bir yıl olmadığını söyleyen Buse, son bir yıldır İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı sokaklarda çocuk istismarına, af yasasına ve tek adam rejimine karşı verdikleri mücadelelere işaret etti. Bu mücadele sürecinde en önemli şeyin kadın dayanışması olduğuna ve Mor Mekan’ın bu sayede ayakta kaldığına işaret eden Buse, “İstanbul Sözleşmesi’nin bütün maddelerini, oradaki fikri tırnaklarımızla kazıyarak getirdik. Mesela kadının beyanı esastır fikri. Pek çok yerde beyanın esaslığı kabul ediliyor. Pek çok karakolda kavga dövüş yazdırdığımız dilekçeler artık o karakoldaki polisin iki kere düşünmesine neden oluyor. Dayanışmanın bizi ayakta tuttuğunu bu bir yıl boyunca fark ettik. O yüzden Mor Mekan hepimize iyi geliyor gelmeye de devam edecek’’ ifadelerini kullandı.
‘Bütün kadınları bizimle dayanışmaya bekliyoruz’
Mor Mekan’a geldiği ilk günden bu yana yapılan atölyelerin, etkinliklerin kendisini çok daha güçlü ve mutlu hissettirdiğini belirten Namigar Uçar da Mor Mekan’ı ve kendisine olan etkisini şu sözlerle anlattı: “Enerjim aileme bile o kadar geçti ki annem, kız kardeşim, bütün ailem ve arkadaşlarım Mor Mekan’a gelmeye başladı. Hep birlikte burada etkinliklere katıldık. Annem gibi yaşça büyük daha eski jenerasyon olan insanların da feminizme, LGBTİ+ arkadaşlarımıza, bu mücadeleye bakış açılarını değiştirdiğimi düşünüyorum. Birçok kadının nefes alması ve güçlenmesi için Mor Mekan’ımız var.  Herkesi buraya bekliyorum ve davet ediyorum. Etkinliklerimiz herkese açıktır. Bütün atölyelerimiz, etkinliklerimiz ve mücadelemiz devam edecektir. Bütün kadınları bizimle dayanışmaya bekliyoruz. Çay kahve içmek, kitap okumak, sohbet etmek için gelebilirler.”
‘Mor mekan kadınların kendi mekanizmalarını kuran bir yer’
3 yıl önce Kadın Savunma Ağı olarak “Kadın kadını dinler, kadın kadını savunur, kadın kadını anlar” düşüncesiyle yola çıktıklarını ve bu mekanın tüm kadınların kendi kurtuluş mücadelesini yaratabileceği, kahkaha atacağı aynı zamanda politika konuşacağı bir yer olarak hayal ettiklerini belirten Aysun Gençtanır, feminist özsavunma hikayesi ile ortaya çıkan bir kadın örgütü olduklarını söyledi. Aysun, “Feminist özsavunma erkek şiddetini tespit eder, buna karşı araçlar yöntemler geliştirir. Kendi özerkliğini kurar. Yani Mor Mekan aynı zamanda kadınlara kendi özsavunmasını yarattığı mekanlardan bir tanesi olacak. Bunun adımlarını atmıştık ve bugün erkek şiddetine şiddet diyebilmek de bizim için bir özsavunmadır. Buna karşı kendimizi güçlendirmek de bir özsavunmadır” sözlerine dikkat çekti.
‘Kadınlara yönelik saldırı biçimleri değişti’
Geçen iki yılda kadınlara yönelik saldırı biçimlerinin de değiştiğine dikkat çeken Aysun, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yeldana’dan Nadira’ya, Deniz Poyraz’a kadar kadınların bedenlerinin üstünde tepindikleri bir durum var. Yaşam hakkını elinden almanın ötesine geçen bir süreç var. Kısacası kendi meşruluklarını sağlamak için saldırı biçimleri de kadın düşmanlığı oluyor. Bu saatten sonra da bizler bu saldırı biçimlerine yanıt verebilecek şekilde hareket eden bir kadın savunma ağı, kadın hareketiyle de bu şekilde ilişkiye geçecek, sözü bu anlamda güçlendirecek bir kadın örgütü olarak sokaklarda olacağız. Bizim için Mor Mekan’ın bu yılın da anlam ve önemi bu şekilde anlatılabilir. Her zaman biliyoruz ki daha çok mücadele ederek kazanımlar sağlıyoruz ve kendi hayatımızı yeniden kuruyoruz. Tüm kadınları birbirini savunmaya, Mor Mekan’a çağırıyoruz.”