Yeşil Sol Parti İstanbul adayı Çiçek Otlu: Sivas Katliamı yaşamımda dönüm noktası oldu

Sivas Katliamı’nda birçok yakınını yitiren ve devrimcilerle tanıştıktan sonra mücadeleye atılan Yeşil Sol Parti İstanbul adaylarından Çiçek Otlu, 6 kez cezaevine girse de vazgeçmediği mücadelesini Meclis’e taşıyacak. 

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Kurdistan ile Türkiye’de seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekillerinin belirleneceği seçimlerde, 98 milletvekillinin seçileceği İstanbul’da yaklaşık 10 milyon seçmen sandık başına gidecek.

 İstanbul’un 3’üncü bölgesinden aday gösterilen Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu, seçimler ve hedeflerine dair konuştu. 

 ALEVİ BİR DEVRİMCİ 

 1973 yılında Sivas’ta Alevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Otlu, Pir Sultan Abdal’ın direnişçi geleneğiyle büyüdü. Sistemle ilk çelişkisi Alevi kimliğini gizlemek zorunda kalmasıyla başlayan Otlu, Sivas Katliamı esnasında birçok yakınını yitirdi. 2 Temmuz 1993 yılındaki Sivas Katliamı ile birlikte mücadeleyle tanışan Otlu, “Alevi toplumu sürekli katliamdan geçirildiği için kimliğimizi saklamamız tembih edilerek büyütüldük. Sivas Katliamı’nda birçok akrabamın evi Alevi oldukları için tarandı ve yakıldı. Birçok akrabamı ve köylümü bu katliamda kaybettim. Sivas Katliamı ile birlikte devrimcilikle tanıştım” dedi. 

 3 Aralık 1994 tarihinde Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu belirten Otlu, “Evlerde devrimcilere yapılan katliamlar ve Kurdistan’da büyüyen serhildan yüzümü direk devrimci ve sosyalistlere yönetti. İlk çalışmam Atılım gazetesi ile basın alanında oldu. Daha sonra Özgür Gençlik saflarından örgütlenerek, öğrencilerin demokratik taleplerini dile getirmek için mücadele ettim” ifadelerini kullandı. 

 15 KEZ GÖZALTINA ALINDI, 6 KEZ TUTUKLANDI  

 Gençlik çalışmalarında yer aldığı esnada katıldığı 1 Mayıs ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinde birçok kez gözaltına alınan Otlu, ilk kez 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe Kampüsü eyleminde gözaltına alındı. “Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Otlu, 10 yıl cezaevinde tutuklu kaldı. “İlk cezaevi deneyimim Ulucanlar Cezaevi oldu” diyen Otlu, 1999 yılında Sakarya Cezaevi’ne, yaşanan Marmara Depremi’nden dolayı da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildiğini aktardı. 

Gebze Cezaevi’ne yaşanan direnişe ve katliama tanıklık eden Otlu, yaşamını “2004 yılında tahliye edildikten kısa bir süre sonra 2006 yılında yeniden tutuklandım. Yine 2012 yılında yasaklı İstanbul Kazlıçeşme Newrozu’na katıldığım için gözaltına alınıp, tutuklandım. 2013 yılında Taksim Gezi Parkı direnişine katıldığım için tutuklandım. En son 2017 yılında ESP Genel Başkanı iken tutuklandım ve iki buçuk yıl cezaevinde tutuklu kaldım. 6 kez cezaevinde tutuklu kaldım, 15 kez de gözaltına alındım. Hayatım kesintisiz bir mücadele ile geçti diyebilirim” diyerek özetledi. 

 NEDEN ADAY OLDU?

 Özgürlük ve eşitlik isteyen herkesin mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Otlu, kadının adının ve varlığının tartışıldığı bir ortamda seçime girdiklerine dikkat çekti. Otlu, Yeşil Sol Parti’den neden aday olduğunu ise şöyle anlattı: “AKP-MHP faşist rejimini yenmek, işçi sınıfı başta olmak üzere Kürt halkının onurlu barış talebini dile getirmek, kadın özgürlük mücadelesinin başta İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa olmak üzere elinden alınmış tüm kazanımlarını savunmak için Yeşil Sol Parti çatısı altında görev üstlendik. Seçim boyunca ve seçimden sonra bizi aileye hapseden, erkeğin kölesi gibi gören erkek egemen rejime karşı mücadelenin yanında yer alacağız. Ekoloji mücadelesi yürütenlerin taleplerini dile getireceğiz. Alevi kültüründen gelmiş biri olarak demokratik Alevi hareketinin tüm taleplerini dile getireceğiz. Sokak mücadelesini Meclis’le buluşturacağız.” 

 İMRALI TECRİDİ VE CEZAEVLERİ 

 Cezaevlerinde yaşanılanlara da değinen Otlu, “Bu topraklarda büyük bir tecrit yaşanıyor. İmralı’da bir tecrit yaşanıyor ve özellikle 1999 yılından beri Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinden başlatılmış bir tecrit var. Çok uzun bir süredir kendisinden haber alınamıyor. İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit sistemi bütün cezaevlerinde yaşanıyor. Özellikle tecrit sistemiyle birlikte siyasi tutukluların infazı yakılıyor, hasta tutuklular tahliye edilmiyor, görüş yasakları uygulanıyor. Tutuklular, arkadaşlarıyla mektuplaştıkları için infazları yakılıyor. Ama öte taraftan bakıyorsunuz Hizbullah’tan yargılananlar tahliye ediliyor. Yine Kürt özgürlük hareketinin kendi talepleri var. Tabi bunu sadece Meclis’te yerine getirmek yetmez, halklarla, ezilenlerle yan yana gelerek yapmamız lazım. Birlikte kazanacağımıza inanıyorum” diye belirtti.

 ‘HERKES SEFERBER OLMALI’ 

 Seçimlere kısa bir süre kaldığını hatırlatan Otlu, şöyle devam etti: “Erkek egemen rejimin yenilmesine ihtiyacımız var. Bunun için hiç yorulmadan, bıkmadan etrafımızdaki hiçbir tartışmaya takılmadan yolumuza devam etmeliyiz. Her kapıyı çalıp ‘sende dahil ol’ demeliyiz. Çok sayıda gönüllü bulmalıyız. Sandık görevlisi bulmak gibi bir sorunumuz var. Çok sayıda müşahit çağrısı yapmalıyız. Müşahitlerimiz şimdiden mahalle komiteleri, ilçe seçim komitelerine, komisyonlara adını yazarak görev almalıdır. Bir diğer çağrımız ise Avrupa’daki arkadaşlarımıza, dostlarımıza; birlikte kazanmak istiyorsak birlikte çalışmalıyız. Bu yüzden de yolumuz açık bu sefer 100’den fazla milletvekiliyle Meclis’te yerimizi alacağız. Daha güçlü,  daha kararlı bir şekilde görevimizde olacağız.”

 Mezopotamya Ajansı / Esra Solin Dal