6’ncı Yargı Paketi: Kadın köle haline getirilmek isteniyor

Nafaka hakkının hedef alındığı 6’ncı yargı paketine ilişkin konuşan avukat Diren Cevahir Şen, “2001’de Medeni Kanun’daki değişiklikten sonra elde edilen bütün kazanımları yok etmeye çalışıyorlar. Gelenek, görenek, din, islam, kuran ve değerlerimiz denilerek kadını aile ve şiddet içine hapsetmeye çalışıyorlar” dedi. 

 

Kadın kazanımlarına yönelik saldırılar çıkarılan yargı paketleri ve düzenlemelerle hedef alınıyor. 8 Temmuz 2021 yılında çıkartılan 4’üncü Yargı Paketi ile kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel saldırı “somut delil” aranması şartı getirildi. 30 Kasım 2021’de çıkartılan 5’inci Yargı Paketi ile çocukların annelerinden alınarak babalarına verilmesinin önü açılması ve son olarak çıkartılması planlanan 6’ncı Yargı Paketi ile nafaka hakkı hedef alınması ve boşanma davaları için arabuluculuk sistemi oluşturulmaya çalışılması hedefleniyor. Bir yıldan az bir süre içerisinde kadınların haklarını hedef alan maddelerin de içinde yer aldığı biri de hazırlık aşamasında olmak üzere üç yargı paketi çıkartıldı.

 

Avukat Diren Cevahir Şen hazırlık aşamasında olan 6’ncı yargı paketine ilişkin Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Yargı paketleri kadınların aleyhine yapılıyor’

 

Nafaka hakkına yönelik saldırıların sistematik olduğunu ve gündeme getirilen 6’ncı Yargı Paketi ile birlikte nafaka hakkında değişiklik yapılacağını ve boşanma davalarında arabuluculuk sisteminin oluşturulmaya çalıştığını söyleyen Diren, “Nafaka aleyhine süresiz ve sınırsız, kontrolsüz iddiaları ile nafakaya karşı provokasyon yapılıyor. Hem iktidar hem de iktidara yakın erkeklerin oluşturduğu ‘Boşanmış mağdur babalar derneği’ gibi dernekler nafaka aleyhine aslı astarı olmayan iddialar gündeme getiriyor” dedi.  Boşanma davalarına arabuluculuk sistemi getirilmesine de dikkat çeken Diren, “ Boşanmayı arabuluculuğa götürmek demek kadının haklı taleplerini manipüle etmek demektir. Kadınları boşanmamaya zorlamaya ve şiddet gördükleri o evlilik içerisinde kalmaya zorluyorlar. Söz konusu süreç ise boşanmayı önleme komisyonu ile başladı” ifadelerini kullandı. 

 

‘Kadınları eve mecbur bırakmak istiyorlar’

 

Yoksulluk, iştirak ve tedbir nafakası olmak üzere üç tür nafakanın mevcut olduğunu dile getiren Diren, “Boşanma aşamasında verilen nafaka tedbir nafakası, boşanma sonrası yoksulluğa düşecek kadının hayatını sürdürebilmesi için verilen nafakaya yoksulluk nafakası, çocuğun ihtiyaçlarının giderilmesi için verilen nafaka ise iştirak nafakasıdır. Bu haklı talepler haklı beklentiler. Yıllarca evli kalmış ve ev içi hizmet yapmış hizmeti de ücretlendirilmemiş kadının talep ettiği nafakaya bu kadar takılmasının nedeni kadınları köle haline getirmek. Verilen nafakalarda 150 lira, 350 lira arası değişen miktarlar yani öyle yüksek miktarlar ile nafaka verilmiyor. Kadınları eve mecbur bırakmak istiyorlar” diye konuştu.

 

‘Erkek yargı zihniyetini burada da görüyoruz’

 

6’ncı Yargı Paketi ile nafakayı belirli süre ile sınırlandırılmanın amaçlandığını belirten Diren, kadının ve çocuğun hayatını daha zor hale getirilmeye çalışıldığının altını çizdi. Diren, “Nafaka erkeğin hayatında bir yokluğa neden olmuyor. Kadınlar evlilik içerisinde ekonomik şiddete maruz kalıyor, çalışıyorsa parası elinden alınıyor. Bütün bunlar ortadayken ‘Boşanmış kocalar derneği’, ‘Mağdur erkekler derneği’ gibi devlet destekli kurumların provokasyon siyaseti ile kadınların hak mücadeleleri ile elde ettikleri kazanımlarından geriye adım attırılmaya çalışılıyor. Erkek yargı zihniyetini burada da görüyoruz” diye ifade etti.

 

‘Kazanımları yok etmeye çalışıyorlar’

 

Yargı Paketlerinde kadınların mücadele ile elde ettiği kazanımların yasa koyucu tarafından budanmaya çalışıldığını söyleyen Diren, “2001’de Medeni Kanun’daki değişiklikten sonra elde edilen bütün kazanımları yok etmeye çalışıyorlar. Gelenek, görenek, din, islam, kuran ve değerlerimiz denilerek kadını aile ve şiddet içine hapsetmeye çalışıyorlar. Yıllarca evde çalışmış bir kadın boşandıktan sonra ne yapacağım diye düşünüyor. Yasaları yapanlar, paketleri çıkartanlar bunları bilmiyor mu? Amaçları kadınların, özgürlük, eşitlik, hak taleplerini manipüle etmek” dedi.

 

‘Haklar mücadele ile kazanılır’

 

Kadın hakları mücadelesinin dünyada asırlardır sürdüğünü ve bu mücadele sonucunda birçok hakkın kazanıldığına vurgu yapan Diren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mirabel Kardeşlerden, Süfrajetlerden gelen bir hak mücadelesi var. Dünyanın her yerinde aynı anda farklı gerçekliklerle kadınlar olarak bu mücadeleyi sürdürüyoruz. İktidar tarafından Medeni Kanun kazanımlarımızdan, İstanbul Sözleşmesi’nden geriye gidişimiz örgütleniyor. Mücadele bir bütün süren bir şey ‘bitti’ diye bir şey yok onun için feministlerin, kadın hakları aktivistlerinin, kadın örgütlerinin mücadele etmeye devam etmesi gerekiyor. Haklar mücadele ile kazanılır.”

 

‘Mücadeleden geri dönüş yok’

 

“Bu hakların öznesi biz kadınlarız ve ele ele verip mücadele etmek zorundayız” diyen Diren, Yargı paketinin geçmemesi için meclise de iş düştüğünü sözlerine ekledi.  Bu noktada milletvekillerinin ciddi bir muhalefet yürütmesi gerektiğine dikkat çeken Diren, “Haklarımızdan da mücadelemizden de geri dönüş yok” diyerek mücadele edilmesi yönünde çağrıda bulundu.