Rakkalı Leyla’nın başarısı

Merkezi Londra’da bulunan City Mayors Foundation her yıl başarılı belediye başkanlarına ödül veriyor. 38 ülkeden finale kalan 81 belediyenin değerlendirildiği 2021 Dünya Belediye Başkanı Ödülü (World Mayor Award) aralarında Rakka Belediye Eşbakanı Leyla Mustafa’nın da olduğu 9 belediye başkanına verildi. Juri, yaptığı açıklamada ödülün Leyla Mustafa’ya IŞİD’in işgalinden sonra Reqa’yı yeniden inşa etme çabaları nedeniyle verildiğini belirtti.

Bir zamanlar nüfusu 200 bin olan ve Araplar, Kürtler, Ermeniler gibi çeşitli halkların yaşadığı Reqa 2014 yılında IŞİD tarafından işgal edilerek katliamlar başkenti haline getirildi. Kadınlar için cehennem haline gelen Rakka’da şeriat yönetimi ilan edildi. IŞİD’in Şengal saldırısı sırasında kaçırılan Ezidî kadınlar ve kız çocukları Reqa’da köle pazarlarında satıldı, zorla IŞİD’lilerle evlendirildi, tecavüz edildi. Kürtler ve Hıristiyanlar kentten göç etmek zorunda kalırken yabancı cihatçılar ve aileleri, hicret için gelenler, yine IŞİD tarafından kaçırılan Hıristiyanlar ve savaş esirleri Reqa’ya getirildi.

Yeniden ayağa kaldırılan Reqa

Rakka, 2017 yılında Demokratik Suriye Güçleri Güçleri tarafından Uluslararası koalisyonun bombardıman desteği ile IŞİD’ten kurtarıldı. Ancak çok sayıda hava bombardımanına maruz kalan kentin aralarında hastanelerin, kamu binalarının, evlerin, üniversitenin de olduğu binalarının yüzde 80’i yıkıldı, altyapısı tamamen tahrip oldu. 2017’de Rakka Sivil Konsey Eşbaşkanlığına seçilen Leyla, o zamandan beri kentin yeniden inşasının yanı sıra halkların huzur ve barış içinde yaşaması için de çalışıyor. Kentin mayınlardan temizlenmesi, okulların, fırınların, üniversitenin yeniden açılması, altyapının çalışır hale getirilmesi, idam yeri haline getirilmiş stadyumun onarılarak eski işlevine döndürülmesi, yıkılan binaların yeniden inşa edilmesi, kısacası savaştan perişan olmuş kentin yeniden ayağa kaldırılmasında Leyla Mustafa’nın büyük bir emeği ve özverili çalışması var. 1988 yılında doğan ve mühendis olan Leyla Mustafa genç bir Kürt kadını.

Eşbaşkanlığı Arap halkından biriyle ortaklaşma yürütüyor. Rakka kurtarıldıktan sonra kentten göç etmek zorunda kalanların önemli bir kısmı kente geri döndü. Leyla, kentin halklar arasında barışın tesis edildiği eşitlikçi, özgürlükçü doğrudan demokrasinin geliştiği bir yaşamın inşasında da aktif rol oynuyor. Bu duruma dikkat çeken City Mayors Foundation Jurisi “Birlikte çalışmak için farklı toplulukları bir araya getirmenin dikkate değer bir girişim” olduğunu belirtti. Dünyanın birçok yerinde demokrasi geriye doğru giderken, faşizan eğilimler güç kazanırken, temel insan hakları ihlal edilirken Reqa’da Eşbaşkanlık sisteminin yürütülmesi, farklı topluluklardan bireylerin yönetime katılması World Mayor 2021 tarafından övgüye layık görüldü.

‘Rakka’da 9 gün’

City Mayors Foundation tarafından verilen 9 ödülden birinin Reqa Eşbaşkanı Leyla Mustafa’ya verilmesi birçok açıdan önem taşıyor. Leyla Mustafa ödül alan 9 belediye başkanı arasında tek kadın olarak öne çıkmaktadır. Bu da Kürt kadınlarının son yıllarda gerçekleştirdiği gelişmelerin bir simgesi olarak görülebilir. Kürt kadınları, gerek IŞİD’e karşı mücadelede, gerekse Rojava’da yeni yaşamı kurmada, gerekse yaşadıkları her yerde eşitlik ve demokrasi mücadelesinin öncüsü konumundadır. Bu durum bütün dünyada ilerici ve devrimci güçlerin dikkatini çekmekte ve üzerine romanlar yazılmakta, filmler çekilmekte, akademik tezler hazırlanmaktadır.

 

Ancak bu kez 30’lu yaşlarda genç bir Kürt kadını onlarca kişi arasından sivrilerek Dünya Belediye Başkanları Jüri Ödülünü almayı başarmıştır. Yönetmen Xavier De Lauzanne  tarafından çekilen ve Reqa ile Leyla Mustafa’nın anlatıldığı Rakka’da 9 gün (9 jours à Raqa/9 days at Raqa) isimli belgesel 2020 Cannes ve Roma Film Festivallerinde gösterilmiş ve büyük ilgi çekmişti. Belgeselde kentin yeniden inşa çalışmaları yanında Leyla’nın, bir zamanlar katliamlar kenti olarak anılan ve büyük acılar çekmiş kentte barışı tesis etme konusunda yaptığı çalışmaları, günlük yaşamı, arkadaşları ve ailesi ile ilişkilerine de yer veriliyordu.

‘Paradigmanın ödüllendirilmesi’

Ödülün Leyla’ya verilmesi eşbaşkanlığın artık bütün dünyada tanınmasının da tescil edilmesi anlamına geliyor. Rojava’da ve bütün baskılara karşın Bakûr’da uygulanan eşbaşkanlık sistemi sadece kadınların değil bütün toplumun özgürleşmesinde de en önemli adımdır. Şekilsel olarak kadının da karar mekanizmalarında yer almasından ibaret değildir. Kadınla erkeğin eşit temsiliyetinin yanı sıra komünler, komisyonlar, komiteler gibi tüm doğrudan demokrasi mekanizmalarını harekete geçiren, kararları ortak alan, ortak hayata geçiren, bunun yatay örgütlenme modelini oluşturan ve hizmetleri toplumun tüm dinamiklerini karar süreçlerine katarak gerçekleştiren bir yönetim modelidir. Önem taşıyan diğer husus ise ödülün kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik paradigmanın hayat bulduğu bir kente verilmesi ve bir anlamda paradigmanın ödüllendirilmesidir. Sayın Abdullah Öcalan tarafından tarafından ortaya konulan ve Kürtler tarafından hayata geçirilmeye çalışılan bu paradigma ile halkların, toplumların, insanların, doğanın, farklılıkların birbirleri üzerinde herhangi bir baskı, hiyerarşi, hegemonya kurmadan ve sömürmeden barış içinde yaşamaları mümkün olacaktır. DAİŞ yönetiminde her türden cinayetin işlendiği katliamlar ve korku kenti olarak anılan yani cehennem haline gelen bir kent bile cennet haline getirilme konusunda önemli adımlar atabilecektir.

Aydınlık için koşanlara binlerce selam

Ne demişti büyük ozan Ahmet Arif

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.
Yiğitlik, sen cehennem olsan da bile fedayı kabul etmektir
Cennet yapabilmek için seni
Yoksul ve namuslu halka
Bu’dur ol hikayet
Ol kara sevda”

Bu kara sevdanın peşinde aydınlık için koşanlara binlerce selam.

*NOT: Bu arada Türkiye’de birkaçı dışında hemen hemen bütün basın, ödül alan 9 kişiden biri olan Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a geniş yer verirken, Reqa ve Leyla Mustafa’dan tek satır bile söz etmediler. Kürtleri ve Kürt kadınlarını yine yok saydılar.

/Yurdusev Özsökmenler- Newaya Jin/