Ocak ayında 26 kadın öldürüldü; 28 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ocak ayı raporunu yayınladı. Rapor şöyle:

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 12 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

13 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi

Bu ay 26 kadın cinayeti işlenmiş, 28 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 26 kadından 13’ünün hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 11’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1 kadın nefret bahanesi ile 1 kadın ekonomik bahanelerle öldürüldü. 13 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

 İllere göre Ocak ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:

 Ocak ayında öldürülen 26 kadının 13’ü evli olduğu erkek, 5’i tanıdık, 3’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si oğlu, 1’i birlikte olduğu erkek ve 1’i de akrabası tarafından öldürülmüştür. Öldürülen kadınların 1’inin faille olan yakınlığı tespit edilememiştir.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 15’i evinde, 4’ü sokak ortasında, 2’si iş yerinde, 2’si arabada, 1’i ise restoranda öldürülmüştür. Öldürülen kadınların 2’sinin nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 58’i evlerinde öldürüldü. 

 Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 13’ü ateşli silahlarla, 7’si kesici aletlerle, 3’ü boğularak, 3’ü darp edilerek öldürüldü. 

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 7’si bir işyerinde çalışıyor, 19 kadının çalışma durumu bilinememektedir.

 Eşitlik Olmadan, Yoksulluk Kalkmadan Nafakaya Dokunamazsınız

6. Yargı Paketiyle yoksulluk nafakasına düzenleme getirilmesi planlanıyor. Nafaka boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen tarafa verilen bir haktır. Yani yalnızca kadınlara verilmez, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen tarafa verilir. Genellikle kadınlara verildiği de bir gerçek. Fakat bu durum toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle yoksulluğa düşen tarafın genellikle kadınlar olduğunu gösterir.

Kaldı ki başvuran her kadın da nafaka alamıyor, alsalar bile  bu miktarlar çoğunlukla bir faturayı bile ödemeye yetmeyecek tutarlar. Ayrıca bir hak olan nafakayı kadınlar düzenli olarak alamıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınları üç kuruş nafakaya bile mecbur bırakıyor. Konuşulan nafaka düzenlemesi kadınların boşanmak istedikleri için öldürüldüğü bu ülkede kadınların evliliklere hapsolma riskini artırabilir. Yapılacak düzenlemede nafakanın evlilik süresiyle sınırlandırılması, sonrasında ise devlet tarafından karşılanacağı söyleniyor. Devlet önce nafaka alan kadınların yaşadığı tahsil sorununa çözüm getirmelidir. Önce toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve yoksulluğu ortadan kaldırmak için politika üretmelidir. 

6. Yargı Paketiyle gelecek bir diğer düzenlemenin de boşanmalarda arabuluculuk sistemi olduğunu duyuyoruz. Şunu belirtelim ki arabuluculuk eşitler arasında gündeme gelebilir. Bu derece eşitsiz güç ilişkilerinin bulunduğu, kadınların boşanmak istedikleri için öldürüldüğü bir düzende arabuluculuk sistemi söz konusu dahi olamaz. İktidar,  tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nden toplumun %7’lik bir kısmı için imza çektiği gibi hiç de geçerliliği olmayan sözde mağduriyetlere kulak verip,yine bir avuç erkeği memnun etmek için toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor. 

Danıştay Savcısı: Hukuka aykırı

Danıştay Başsavcısı Elmas Mucukgil, cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesi kararının hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği yönünde görüşünü açıkladı. Bu kadar hukuksuz kararların alındığı yargı sisteminde Danıştay Başsavcısının bu görüşü süreç için çok mühimdir. Başsavcının görüşünde belirttiği gibi 6251 sayılı İstanbul Sözleşmesi onay yasası hala yürürlüktedir. 

İmzanın geri çekilmesinin açıklanmasından sonra meydanlarda, sokaklarda, tüm direniş alanlarında tek kişinin bir gecede vermiş olduğu bu kararın hukuksuz olduğunu anlattık, anlatmaya da devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz: Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatacağız.

 “Şaka” değil Kadın Cinayeti

Yağmur Önüt davasında fail, olası kast ile öldürme suçundan “iyi hal” indirimi uygulanarak ceza aldı. Her ne kadar, yapılan indirimlere itiraz edilecek olsa da failin, “Şakalaşıyorduk” diyerek

üzerini kapatmaya çalıştığı cinayetin, 6 yıldır süren mücadelemiz sonucunda kaza değil, şaka değil, kadın cinayeti olduğunu ortaya çıkardık. 

 İçişleri Bakanlığı ise 2021 yılında, çözülemeyen 1 cinayet olduğunu açıkladı. Yayınladığımız 2021 yılı Kadın Cinayeti Veri Raporuna göre geçtiğimiz yıl, 217 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. İçişleri Bakanlığına 217 kadının şüpheli bırakılan ölümlerini sormak isteriz. 217 kadının şüpheli ölümlerinin cinayet olup olmadığı dahi açığa çıkarılmadı. Şüpheli kadın ölümleriyle ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci yürütülmüyor. Yağmur Önüt örneğinde olduğu gibi şüpheli kadın ölümlerini mücadelemizle biz açığa çıkarıyoruz. Hiçbir kadın cinayetinin şüpheli bırakılmasına izin vermeyeceğiz, her bir şüpheli ölüm açığa çıkana kadar mücadeleye devam edeceğiz. 

Özgürlükler Genelgelerle Kısıtlanamaz

Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı tarafından ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir genelge yayımlandı. Genelgede, “milli ve manevi” değerlere uymayan basın ve yayım faaliyetleri için gerekli müeyyidelerin uygulanacağı söyleniyor. Bu genelgenin de elbette bir tesadüf olmadığını özgürlükleri kısıtlamaya yönelik bir adım olduğunu biliyoruz. 

Bu ay göz önünde olan kadınlara kıyafetleri, şarkıları, sözleri nedeniyle saldırılar gerçekleştiğini gördük. Önce Gülşen, sahne aldığı kıyafet sebebiyle “ahlaksızlık” ile suçlanarak toplumsal lince maruz kaldı. Daha sonra  cumhurbaşkanı, yazdığı bir şarkı sözü ile ilgili Sezen Aksu’yu hedef göstererek “Hz. Adem’e uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir.” diye açıklama yaptı. Bunun ardından gazeteci Sedef Kabaş da canlı yayında söylediği sözler nedeniyle cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alındı. 

Bunların yanında bu ay Ezgi Mola ve Serenay Sarıkaya kendilerini uzun süredir tehdit ve taciz eden kişiler hakkında şikayette bulundu. Ülkeyi genelgelerle yönetmeye çalışan siyasi iktidar, fikirlerini açıklayanlara karşı kullandığı kamu gücünü kadınları korumak için kullansaydı bir çok kadın kurtarılabilirdi.

 2 yıl geçti hala soruyoruz: Gülistan Doku nerede?

Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden 2 yıl geçti. Gülistan’ın ailesi Tunceli Adliyesi’nin önünde oturma eylemi başlattı. Tunceli Kadın Meclisi ve Elazığ Kadın Meclisi üyelerimiz de Gülistan’ın ailesi ile birlikte adliyenin önündeydi. Gülistan Doku’nun da ailesi verdikleri mücadelede asla yalnız yürümeyecek.

Öte yandan Gülistan Doku’nun kaybolmasının baş şüphelisi Zeynel Abakarov’un üvey babası Engin Yücel’e, polisken elde etmiş olduğu Gülistan’a ait bilgileri paylaşmasından dolayı ceza verildi. Aynı şekilde Şule Çet’in kişisel bilgilerini intihara meyil delili olarak sunan avukata da hapis cezası verildi. Ceren Damar’ın dosyasında ise Ceren hakkında asılsız iddialarda bulunan fail avukatı Vahit Bıçak hakkında düzenlenen iddianame, Mahkeme tarafından kabul edildi. Bu kararlar, faillerin ceza almaması için her türlü yolu mübah görenlere karşı kazanılmış emsal kararlardır. Mahkemelerde kadınların özel hayatının sorgulanmasına izin vermeyeceğiz.

Kadınları korumayanlar cinayetlerden sorumludur

Bu ay Dilara Yıldız ve Raziye Oskay aynı gün eskiden birlikte olduğu erkekler tarafından öldürüldü. Her iki kadın da failler hakkında bir çok kez şikayette bulunmuş ve birçok kez uzaklaştırma kararı almıştı. Kadınlar muhtemel faillerden kendilerini korumak için bütün imkanları kullanırken yetkililer kadınları korumuyor. Ömür Erez ise, çalıştığı Aile Sağlık Merkezi’nde kendisini daha önce de rahatsız eden Rahmi Uygun tarafından öldürüldü. Failin bir çok suçtan kaydı olduğu öğrenildi. Yetkililer görevlerini yerine getirseydi, etkin bir soruşturma süreci yürütülseydi, faillere gerekli cezalar verilseydi Dilara, Raziye ve Ömür şu an aramızda olabilirdi. 

Peki görevini yerine getirmeyen yetkililer hakkında işlem başlatılıyor mu, başlatılsa bile bu süreç etkin yürütülüyor mu? Şebnem Şirin faille içerdeyken kapıyı çalmakla yetinip “ses yok” diyerek geri dönen polisler ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildi. 

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca “Sadece Türkiye’de kadın cinayeti işleniyormuş gibi bir algı yaratılıyor.” dedi. Bu söylemlerle kadın cinayetlerini normalleştirmenize izin vermeyeceğiz. Kamu görevlilerinin ihmallerini cezalandırmayan yetkililer de, kadın cinayetlerini normalleştirmeye çalışanlar da kadın cinayetlerinden sorumludur.

 İşçi Kadın Meclisleri: Hugo Boss İşçinin Tazminatını Ver, İftiranı Geri Al

17 yıldır dikim operatörü olarak çalıştığı Hugo Boss’tan, tazminat ödememek için asılsız şekilde hırsızlıkla suçlanarak işten atılan üyemiz Mevlüde Ünal için fabrikanın yer aldığı Gaziemir Serbest Bölgesinde Tekstil-İş Sendikası ile birlikte basın açıklaması yaptık. Mevlüde önce yeni gelen sorumlusunun keyfi isteklerini yerine getirmediği için mobbinge maruz kaldı, çalıştığı konum değiştirildikten sonra çantasında HugoBoss etiketli ürün olduğu iddia edilerek savunması dahi alınmadan 17 yıldır biriktirdiği tazminatı verilmemek için işten çıkarıldı. Mevlüde’nin gasp edilen tazminat hakkını alması ve tazminatı vermemek için ortaya attıkları iftiranın geri alınması yolunda mücadeleye devam edeceğiz. 

6284 ve Sonuçları

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir. 

Uşak’ta daha önce alkol alarak sokak köpeğini ateşli silahla öldürme ve komşularının ev ve arabalarını kundaklama suçlarından hakkında cezai işlem uygulanan pratisyen hekim Barış Yağcı, muayene ettiği 21 yaşındaki Yağmur G.’yi ilaçla uyuttuktan sonra kadına cinsel saldırıda bulundu.

Kocaeli’nde arkadaşının 7. Kattaki evinde pencereden düşen Sedefnur Çağlar’ın düştükten sonra 12 dakika boyunca yerde beklediği ve evde bulunan kimsenin yanına gitmediği ortaya çıktı.

Pınar Gültekin davasında savcı mütalaasını verdi: Sanık Cemal Metin Avcı için tasarlayarak ve canavarca hisle, eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Pınar Gültekin’in hayatta iken yakıldığı daha önce gelen raporla ortaya konmuştu. Son duruşmaya gelen Adli Tıp Raporu ile bu durum kesinleşmiş oldu.

İstanbul’da boşanmak istediği eşi Ragıp Canan tarafından silahla 5 el ateş edilerek vurulan Nurtaç Canan’ın yaralanmasına ilişkin görülen davada mahkeme faile “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “Silahla tehdit” suçlarından beraat kararı verip, “Eşe karşı kasten silahla yaralama” suçundan 9 yıl hapis cezası vermişti. Nurtaç kararı İstinaf Mahkemesine taşımasına rağmen mahkeme verilen bu kararı uygun bulup başvuruyu reddetti.

Zonguldak’ta 16 yaşındaki Damla Demir, komşusu M.K. tarafından cinsel istismara uğradığına dair not bırakarak intihar etti. Damla’nın tırnaklarından alınan DNA örneklerinin tutuklu M.K. ile eşleşmesine rağmen M.K. ev hapsi kararıyla tahliye edildi.

Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan’ın dosyasında 2 savcı hakkında soruşturmanın eksik yürütüldüğüne dair uyarı cezası verildi. Savcılık daha önce Rabia Naz’ın şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada takipsizlik kararı vermişti.

Denizli’de 25 yaşındaki Şebnem Şirin’in Furkan Zıbıncı tarafından bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davada Şebnem faille içerideyken kapıya gelip “ses yok” diyerek kapıyı açtırmadan geri giden polisler ile ilgili soruşturmaya takipsizlik kararı verildi.

Van’da iki çocuğa cinsel saldırıda bulunan uzman çavuş Talip Korcan hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlamasıyla ilgili “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi ve Talip Korcan davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır. 

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.

Ocak ayında öğrendiğimiz 28 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; İstanbul Sözleşmesi fesih kararı geri çekilmeli, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır.

Konya’da 20 yaşındaki Melike Şahin, birlikte olduğu Kadir Yallagöz’ün 4. Kattaki evinden düşerek hayatını kaybetti.  

Gaziantep’te 22 yaşındaki Adile Kılınç, 4. Kattaki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. O sırada evde bulunan birlikte olduğu Çağrı Şaşmaz tutuklandı.

Şanlıurfa’da 5 çocuk annesi 30 yaşındaki Nesibe Alas, evinde ensesinden vurulmuş halde bulundu.

Denizli’de 21 yaşındaki Ayşegül Meci, iki arkadaşıyla birlikte kaldığı apart dairede hayatını kaybetti.

Ankara’da 26 yaşındaki Şevval Abanoz, kullanılmayan eski bir hastanede ölü bulundu. Hastanenin 3. Katından düşme sonucu ağır yaralanan Şevval, burada uzun süre yaralı kaldığı için donarak hayatını kaybetti. 3 ay önce evlendiği öğrenilen Şevval’in ailesi evli olduğu erkeğin Şevval’e şiddet uyguladığını ifade etti.

İstanbul’da 30 yaşındaki Kübra Ece, binanın 4. Katından düşerek hayatını kaybetti. Evde bulunan 7 kişi gözaltına alındı.

Kırıkkale’de 35 yaşındaki 2 çocuk annesi Hayriye Ulusoy bir barajda ölü olarak bulundu.  

 Ocak Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?

İrlanda’da 23 yaşındaki Ashley Murphy koşu yaparken öldürüldü. İrlanda’da halk Ashley için meydanlarda toplandı. Amerika’da da Ashley için protestolar yapıldı. Ancak fail ortaya çıkarılamadı.

İspanya kadın cinayeti verilerinin devlet tarafından kaydedileceğini açıkladı. 2003’ten beri İspanya, failin ve kadının bir ilişki içinde olduğuna veya ilişki içinde olduğuna dair kanıt varsa, cinayetleri toplumsal cinsiyet temelli cinayet olarak kaydetmekteydi. 1 Ocak Cumartesi gününden itibaren toplumsal cinsiyete dayalı cinayetin tanımı, cinsiyetin rol oynadığı kabul edilen herhangi bir kadın veya çocuğun öldürülmesini de içerecek şekilde genişletildi.

Afgan kadınlar Taliban yönetimine karşı direnmeye devam ediyor. Yapılan protestolara katılan bir Afgan kadının evininin kapısı kırarak içeri giren Taliban askerleri, kadını ve dört kız kardeşini tutukladılar. 20 Ocak tarihinde ise Taliban güçleri, Kabil Üniversitesi’nde çalışma ve eğitim hakkı talep etmek için protesto yapan bir grup kadına biber gazı sıktı.

Malta kadın cinayetlerinin belirli bir suç tipi olarak kabul edileceğini belirtti. Kolluk kuvvetlerinin “kadın cinayetlerinin soruşturulma biçiminde en baştan bir reform” gerektirdiğini, soruşturma görevlileri ve savcıların bu tür davaları ele almak için özel eğitime ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Kosova’da artan kadın cinayetleri tepki topladı. Kadınlar, Kosova kurumlarının bu tür davalarda daha ciddi olmaya çağırdı.

Ocak ayında öldürülen 26 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Ankara’da 25 yaşındaki Esra Hankulu 5 Ağustos 2021 tarihinde ölü bulunmasıyla ilgili davada savcı, mütalaa verdi. Mütalaada adli tıp raporuna dayanan savcı; Ümitcan Uygun’un evde bulunduğunu belirterek “Alınan raporlardan ve sanıkların beyanlarından anlaşılacağı üzere vücuttaki darbelerden sonra 1 saat içerisinde maktulün kustuğu ve şuurunun bozulduğu, bu şekilde maktül Hankulu’nun Ümitcan Uygun tarafından öldürüldüğü belirlenmiştir.” dedi. 

Van’da 47 yaşındaki Zeynep Şengüler, evli olduğu erkek Mehmet Veysi Şengüler tarafından kıskançlık bahanesiyle tabancayla vurularak öldürüldü. Fail ifadesinde cinayet için uzun süre plan yaptığını belirtti.

İstanbul’da 44 yaşındaki Nermin Celep, birlikte olduğu Ramazan Su tarafından önce sokak ortasında darp edildi daha sonra takside bıçaklanarak öldürüldü. Ramazan Su’nun daha önceden “kasten yaralama”, “Taksirle yaralama”, “Cinsel saldırı” “kötü muamele” gibi suçlardan kaydı olduğu belirlendi.

İstanbul’da Gülbeyaz Oruçgüney oğlu Orhan Oruçgüney tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Denizli’de 69 yaşındaki Safiye Gülkaya evli olduğu Cafer Gülkaya tarafından tüfekle vuruldu. Fail tutuklandı.

Gaziantep’te 40 yaşındaki üç çocuk annesi Nurcan Kartal evli olduğu Nurettin Kartal tarafından 11 kez bıçaklandı. Nurcan hastanede yaşam mücadelesini kaybetti. Fail gözaltına alındı.

Antalya’da bir kafede çalışan 17 yaşındaki Edanur Demir tabancayla vurularak hayatını kaybetti. Fail Semih Melih D. ifadesinde “Edanur ile şakalaşıyorduk. Tabanca ile şaka yapmak istedim. O da ‘ben tabancadan korkmam’ dedi. Ben de önce ayağına daha sonra namluyu başına çevirip, tetiğe bastım. Böyle olacağını bilmiyordum” dedi.

İstanbul’da 28 yaşındaki Avukat Dilara Yıldız bir restoranda yemek yerken eskiden birlikte olduğu Oktay Dönmez tarafından kendisiyle barışmayı kabul etmediği bahanesiyle ateşli silahla öldürüldü. Dilara Yıldız’ın faili birçok kez şikayet ettiği ve uzaklaştırma kararı bulunduğu ortaya çıktı. 

İstanbul’da 37 yaşındaki Safura Gülistan, evli olduğu erkeğin babası Galip Gülistan tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Cinayetine ilişkin 7 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin, aldatma iddiası üzerine aile meclisi kararıyla infaz kararı aldıkları kaydedildi.

Mersin’de 24 yaşındaki Raziye Oskay, birlikte olmayı reddettiği Barış Can Uçuk tarafından sokak ortasında tabanca ile vuruldu. Raziye’nin yıllardır tehdit ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, fail hakkında birçok kez şikayetçi olduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı öğrenildi.

Gaziantep’te 26 yaşındaki Dilan Palamut, evli olduğu Ökkeş Palamut tarafından silahla vuruldu. Fail, Dilan’ın intihar ettiğini söyleyerek cinayeti gizlemeye çalışmıştı. 

İstanbul’da hemşire olarak çalışan 33 yaşındaki Ömür Erez, eskiden birlikte olduğu Rahmi Uygun tarafından çalıştığı yerde silahla vurularak öldürüldü. Failin birçok farklı suç kaydı olduğu ortaya çıktı. 

Balıkesir’de 40 yaşındaki Elif Turan, boşanma aşamasında olduğu Kamil Turan tarafından sokak ortasında ateşli silahla vurularak öldürüldü. 

Mersin’de 22 yaşındaki Rim A. hamileyken evli olduğu Nasır A. tarafından öldürülüp evlerinin arkasındaki araziye gömdüğü ortaya çıktı. Fail ve olayı gizleyen yakınları gözaltına alındı.

Bursa’da 31 yaşındaki Gözde Korku evli olduğu Orcay Korku tarafından kıskançlık bahanesiyle ateşli silahla vurularak öldürüldü. Fail aynı silahla intihar etmeye çalıştı.

Ankara’da 30 yaşındaki Özge Nur Tekin, Erdal Kaya isimli din tüccarının yönlendirmesiyle evli olduğu erkek tarafından sırtına 100 kez oklavayla vurularak öldürüldü. 

İzmir’de hakkında 6 ay önce kayıp başvurusu yapılan 38 yaşındaki Sinem Karaboğa’nın, evli olduğu Ferhat Karaboğa tarafından kıskançlık bahanesiyle boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Cinayet 3 yıl sonra failin itirafı sonucu ortaya çıktı.

Adıyaman’da 25 yaşındaki iki çocuk annesi Canan Işık boşanma aşamasında olduğu Mahmut Işık tarafından sokak ortasında bıçaklanarak öldürüldü. Birkaç kez ayrılık kararı alan Canan Işık’ın aile büyüklerinin araya girmesiyle yeniden Mahmut Işık’ın yanına döndüğü öğrenildi. 3 ay önce şiddet gören Canan Işık, 2 çocuğunu da alarak Kadın Sığınma Evi’ne yerleşmiş ve Aralık ayında Mahmut Işık’tan boşanmak için dava açmıştı.

 İstanbul’da 47 yaşındaki Hanpaşa Özbek evli olduğu İsmail Özbek tarafından plastik kelepçeyle boğularak öldürüldü. Polis ekiplerini arayıp, “Eşimi öldürdüm gelin beni alın” diyerek kendini ihbar etti.

Ankara’da 35 yaşındaki Funda Koyuncu, evli olduğu Recep Koyuncu tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fail gözaltına alındı.

Antalya’da 57 yaşındaki Saadet Tutkanç, tanıdığı Vural Yılmaz tarafından boğularak öldürüldü ve evdeki sandığa saklandı. 17 Aralık’ta gerçekleşen olay, 5 Ocak’ta fail tarafından itiraf edilince ortaya çıktı. Fail tutuklandı.

 Tekirdağ’da 22 yaşındaki Esra Ustaoğulları evli olduğu erkek İlker Ustaoğlu tarafından çocuklarının gözü önünde silahla öldürüldü. Fail intihar etti. 

 Adana’da Hüda Gün ve annesi Naima Gün Hüda’nın birlikte olduğu kişinin erkek kardeşi tarafından başlarından silahla vurularak öldürüldü. Evden çıkan A.A. isimli fail plakası sökülmüş motosikletine binip kayıplara karıştı.

Afyon’da 58 yaşındaki Hacer Evlice oğlu Ahmet Evlice tarafından bıçakla boğazı kesilerek öldürüldü.  Fail ilk ifadesinde annesini evde kanlar içinde bulduğunu iddia etmişti. Evi dağıtarak hırsızlık süsü veren, annesinin altınlarını ve parasını  alan fail çapraz sorguda suçunu itiraf etti, tutuklandı.

İzmir’de 48 yaşındaki Günay Özyıldız oturduğu apartmana girdiği sırada Ömer Al tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fail tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  

*

,Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”